30 Ekim 2020 - Cuma

İzmir depremi için tam 4 ay öncesinden uyarmıştı!..

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 5 dk.
883 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür’ü uzun zamandır Twitter hesabından takip ediyorum. Hemen hemen her gün depremle ilgili paylaşımlarda bulunuyor. Sanki üniversitedeki kürsüsünü Twitter’a taşımış gibi,  bilimsel anlatımlarla deprem gerçeğini zinde tutuyor.

 

“Arkadaşlar merhaba “diyerek başlayan paylaşımlarında, ya o gün ülkenin bir yerinde olan deprem hakkında bilgi veriyor ya da hareketlenen fay hatları hakkında uyarılar yapıyor.

 

İşte dün hiç beklemediğimiz bir anda yeniden bizleri büyük korkuya sonrasında da can kayıplarıyla acıya sürükleyen İzmir-Seferihisar merkezli 6.7 şiddetindeki depremi, tam 4 ay öncesinden öngörerek Twitter hesabından yaptığı paylaşımla uyarmıştı.

 

O zaman ben de diğer takipçileri gibi pek üzerinde durmamış, okuyup geçmiştim. Ama dünkü deprem sonrası geriye dönerek o paylaşımını hemen buldum.

 

Hoca üşenmeyip uzun uzun yazmıştı:

 

“Arkadaşlar merhaba. İzmir'in depremselliği ile ilgili görüşümü yazacağıma söz vermiştim. Bu konu biraz karmaşık. Nedeni bu kentin tektonik konumu. Bu bölgede sırt sırta vermiş 2 ana graben var. Biri Gediz, diğeri B. Menderes. İkisinin ortak horstu Bozdağlar ve Aydın Dağları…

 

- Bu horstun kuzey sınırı Gediz Grabeninin ana fayını, güney sınırı ise B. Menderes Grabeninin kuzey ana fayını oluşturur. Ana faylar kaydırak gibidir. Üzerlerinden Gediz ve B. Menderes Grabenlerinin tavan blokları yavaş yavaş kayar ve yerleşir, dolayısıyla da depremler oluşur.

 

-İzmir Yarımadası kısmen horstun bir parçası gibidir. Özellikle Gediz ana fayı üzerinde olan depremler İzmir'i etkiler. Gediz Graben sistemine ait faylar İzmir civarında çoğunlukla D-B uzanımlıdır.

 

-Bunun dışında İzmir civarında Ege bölgesinin K-G gerilmesine bağlı olarak K-G ve KKD-GGB yönlü doğrultu atımlı faylar da gelişmiştir. Bu faylar 20-70 km uzunlukludur. Bu faylar arasında Çeşme, Gülbahçe, Seferihisar, Tuzla ve Yenifoça faylarını saymak mümkündür. Bunların her biri de İzmir için deprem üretebilecektir. Asıl İzmir'in deprem kaynağı bunlardır.

 

ŞİDDETİNİ DE BİLDİ                       

 

Bilim Akademisi Üyesi Naci Görür Hoca, İzmir Seferihisar depremini bilmekle kalmayarak, şiddeti hakkında da yanılmadı.

 

4 ay önceki o paylaşımında vardı:

 

“ Bu depremler genellikle 6'lar mertebesindedir. Tarihte birçok deprem bu deprem kaynağının fazlalığından ötürü İzmir'e mal edilmiştir. Özellikle İzmir fayların deprem tekerrür periyotlarının hassas belirlenmesiyle bu kent için daha tutarlı afet değerlendirilmesi yapılabilecektir.”

 

Hoca’nın hesabını incelediğinizde en son bizleri üzen Malatya depremini de bildiğini göreceksiniz. Hatta “deprem olacak” uyarılarının hemen ardından meydana gelen depremler sonrasında kendisine “Hocam yine bildiniz” şeklinde yapılan yorumlar için de verdiği cevap aslında biz vatandaş ve yetkililer için üzerinde düşünülmesi ve ders çıkarılması gereken bir söz:

 

“Sevgili izleyicilerim sizlerden ricam lütfen depremi bildi, tahmin etti muhabbetlerine fazla girmeyin. Bu söylemler bir bilim adamı olarak beni yıpratır. Ben ve birçok yerbilimciler ülkemizin jeolojisini ve neo tektoniğini bir nebze iyi bildiğimiz ve ülkeyi karış karış incelemiş olduğumuz için tecrübemizle daha olası bilimsel öngörüler yapabiliyoruz. Hepsi bu. “

 

Yani işin uzmanı olunca kahin olmaya gerek kalmıyor. Ülkemiz deprem kuşağında bunu hepimiz biliyoruz.17 Ağustos’tan sonra millet olarak büyük İstanbul depremini beklerken, ülkemizin doğusundan batısına her bir yeri hiç beklemediğimiz bir anda depremle sarsılıyor. Çanakkale’deki deprem, Ege’deki deprem dün olduğu gibi Marmara bölgesinden, Bursa’dan da kendini hissettiriyor.

 

Ve yine görüyoruz ki 5’in üzerinde olan depremler genelde can ve mal kaybıyla neticeleniyor.
Bu gerçeği bildiğimiz halde devlet, hükümet ve yerel yönetimler hala deprem güvenliğiyle ilgili radikal karalar alamıyorlar.  

 

Naci Görür Hoca’nın bu konudaki çözümü de buraya acil not olarak düşüyorum.

 

Son bir haftadır da Habertürk’te her gün yayınlanan kendi çalışması olan“İstanbul Depreme hazır mı ?” belgeselinin daha dün sabahki bölümünde dedi ki:

 

 “Depreme hazırlık, konutları depreme güvenli hale getirmek devletlerin, hükümetin ve yerel yönetimlerin sorumluluğundadır. Devlet nasıl ki bir süre önce çok düşük kredilerle ev alma imkanı kampanyası yaptı, aynen böyle düşük kredilerle vatandaşın yaşadığı konutların depreme güvenli hale gelmesi için çalışma başlatabilir”.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları