03 Aralık 2020 - Perşembe

Kanser hastaları korkudan hastanelere gidemiyor

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 5 dk.
871 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Covid öyle hızla yayılıyor ki,  artık kontrolden çıktı. Eskiden uzak çevremizde tek tük Covidli hasta vakalarına rastlıyorduk, şimdi yakın çevremizi geçti, evlerimize girdi. Kimle görüşürsek görüşelim mutlak surette herkesin yaşanmış veya yaşanmakta olan bir hikayesi var. Bu hastalıktan dolayı kayıplar da gözle görülür şekilde arttı.
 

Artık genç yaşlı, risk grubu veya yandaş hastalığa bakmıyor,
 

Hele ki son dönemde daha da kötüsü hastanelerde kanser, kalp krizi ya da farklı bir hastalıktan dolayı yatan, ameliyat olan hastaların iyileşip taburcu olmayı beklerken Covid’e yakalandıklarını duyuyoruz.
 

Maalesef çoğunu da kaybediyoruz.
 

Daha 4 gün önce yakın bir tanıdığımın başına geldi. Bir süredir kamu hastanesinde kanser tedavisi gören ve geçen hafta ameliyat olan babasının tam iyileşeceği zaman yoğun bakıma kaldırıldığını öğrendi. Covid’e yakalandığını söylediler. Babası sabahı çıkaramadı.
 

Bu tür vakaları duyunca insan ister istemez bırakın hastaneye gitmeyi, önünden, sağından solundan geçmeye bile korkuyor.

 

****

 

Dün Covid’e bakan dahiliye ile göğüs hastalıkları uzmanı 2 doktor arkadaşımla ayrı ayrı görüştüm.

 

Psikolojileri son derece bozuktu. Direkt konuya girdiler:

 

“Sakın ha kaza yapıp buralara gelmeyin. Hele ki kalp krizi falan geçirmeye kalkmayın. Aciller de dahil boş yatak bulmanız mümkün değil. Neredeyse koridorları kullanmaya başladık. Yoğun bakım servisleri ihtiyaca cevap vermiyor.”
 

Halbuki Bursa sağlık yatırımları konusunda son 18 yılda en fazla yatırım alan il durumunda. En son hizmete giren ve içinde 6 hastane bulunan Bursa Şehir Hastanesi bin 355 yatak kapasitesi ile normal şartlarda Bursa merkezli Yalova, Bilecik ve Balıkesir’e hizmet verebilecek özellikte yapıldı.

 

Ancak şimdi pandemi döneminde burası da yetersiz kaldı.
 

Uzun yıllar Bursa’daki kamu hastanelerinde görev yapan tecrübeli bu 2 arkadaşın dikkat çektiği önemli bir konu da, kanser hastalarının Covid kapma riskinden dolayı hastanelere gelmeyip tedavilerini yarıda bırakmış olmaları.
 

Dediler ki:

 

“Bakın Covid salgını yüzünden biz kanser tedavisi gören hastalarımızı sistemin dışına çıkardık. Bu hastalarımızın tedavi süreçlerinde periyodik olarak radyoterapi ile kemoterapi almaları lazım. Ama gelemiyorlar, çünkü Covid’e yakalanma riskleri yüzde yüz. Evde kalmaları da, hastanede olmaları da şu dönemde hayati tehlike arz ediyor. Bu hastalarımız sistemin içine acilen alınmalı”.
 

Uyarıları da keskindi:

 

“Eğer bu hastalarımızın tedavilerini hastane ortamında gerçekleştiremezsek, kahin olmaya gerek yok bir süre sonra kayıplar yaşamamız kaçınılmaz olacaktır.”

 

****

 

Doktor arkadaşlar hastanelerin fiziki yetersizliklerinin yanı sıra sağlık personelinin de Covid’e yakalanmalarından dolayı yarı randımanlı hizmet verildiğini söylediler.
 

Ben de burada katkı koyayım. Adını vermeyeyim, bir hastanemizde 20 hemşirenin 13’ü geçen hafta itibariyle Covid’den dolayı karantinada idi. Koskoca hastanede çalışan 7 hemşire vardı ki, onların çabalarının da insanüstü olduğunu söylemeliyim.
 

Bu şekilde devam etmesi halinde Bursa’daki hastanelerin sağlık hizmetinin sürdürülebilir olmaktan çıkacağı uyarısında bulunan doktor arkadaşlara göre, kentte alınan önlemler yetersiz…
 

GENÇLERİ SOKAKTAN ÇEKMEK LAZIM

 

Bursa Hakimiyet Gazetesi’nin tecrübeli eski Yazı İşleri Müdürü Gazeteci dostum Sebile Efe dün akşam önce bir fotoğraf paylaştı ardından da arayarak tepkisini ortaya koydu:
 

“İhsaniye’de oturuyorum. Dün akşam markete gideyim dedim, sokaklarda yasaklardan dolayı 50 yaşın üstünde insan yok. Ama gençler öyle değil. Parklar, yol kenarları gençlerle kaynıyor ve grup olarak banklarda ellerinde karton bardaklarla kahveler, sigaralar, paket yemekler yiyip içiyorlar. Maske takmıyorlar, mesafeye de dikkat etmiyorlar”

 



 

Gençlerin bu hastalığı hafif atlattıklarını bildikleri için önemsemediklerini ve taşıyıcı konumda toplum sağlığını riske attıklarını söyleyen Gazeteci dostum üşenmemiş önce 155’i aramış, oradan 153’e yönlendirilmiş oradan Nilüfer Belediyesi’ne oradan da yine 155’e yönlendirilmiş.
 

Yetkililere çağrıda bulundu:

 

“Bizim burada parkta yiyip içen bu gençleri şikayet edecek bir merci bulamadım. Sonra neden bu kadar hızlı yayılıyor? Diye konuşur dururuz. Nedeni var mı? Okulları kapattık tehlikeli diye, ama gençleri sokağa attık. Değişen bir şey yok. Bu gençleri acilen sokaktan çekmeliyiz”

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları