Bu keşfe burun kıvıranı vatan haini olarak görürüm, biliniz!
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
5 gündür üzülerek, içim sıkılarak takip ediyorum, olay öyle bir hal almaya başladı ki, neredeyse "doğalgaz rezervi bulduk" diye yüksek sesle konuşmaya bile cesaret edemeyeceğiz. Öyle bir muhalefet cephesi oluştu ki, Allah muhafaza sokakta dillendirsen kıstırıp dövecekler.
Bu kadar mı hoşnutsuzluk olur, bu kadar mı insanın gözünü iktidar kini bürür anlamış değilim..
Aynen bir ay önce Ayasofya'nın ibadete açılmasında olduğu gibi... Evet, başımız göğe ermedi ama, vicdanlarımızdaki sızı dindi!.. Bunun ne demek olduğunu bilmeyene ne kadar söz söylesen nafile...
Ya, bu millet zaten 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana bunalmış. Terör, finans baskısı, ekonomik kriz, bir de üzerine pandemi derken, tüm moraller gitmiş. Bırakın da millet olmanın değerlerinde "gaz" sevincimizi ortak yaşayalım.
Yok efendim neymiş, Karadeniz'de bu doğalgaz bir keşif değilmiş, orada zaten milyarlarca yıldır bu gaz varmış, yok neymiş küresel petrol şirketleri zaten orada sondaj çalışmaları yapıyormuş, yok neymiş 320 milyar metreküp devede kulak imiş, bize ancak 5 yıl yetermiş, bu kadar küçük miktar için yeni Türkiye'den bahsetmek siyasi algı yönetimi imiş, yok neymiş 2023 Türkiye'si bu mu imiş, kocaman yutturmaca imiş, yok neymiş iktidar ekonomik krizi unutturmak için gündem değişikliğine gitmişmiş, yok neymiş bu bir seçim yatırımı imiş!..
Neyse ney...
İsterse gerçekten seçim yatırımı olsun. AK Parti'nin seçimlerden sonra gazın üstünü kapatacak ya da varillere doldurup alıp gidecek hali yok ya...
Bir hafta öncesine kadar Türkiye Cumhuriyeti'ne ait ana karada, karasularımızda bırakın 320 milyar metreküpü, 1 milyar metreküp bile doğalgaz ya da petrol rezervinden söz ediyor muyduk?
Böyle bir kaynağımız var mıydı?
Hayır!...
O halde neyin mücadelesini veriyorsunuz? Neyi mış mış'layıp, sevinir gibi görünüp "şöyleydi böyleydi, azdı çoktu" gibilerinden, "bu bir buluş değil, keşif değil, eksen kayması hiç değil, bu müjde olacak bir haber değil"deyip neden "böyle gazlanıp gaza gelmeyin"in mücadelesini yapıyorsunuz.
Soldan soldan neden vuruyorsunuz? (bknz. yan komşum)
Ey beyler, hanımlar, ey istemezükler! Ey dostlar, ey yurttaşlar!
AK Parti'ye kızabilirsiniz, eleştirebilirsiniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sevmeyebilirsiniz, artık yeter gitsin diyebilirsiniz, hepsi kabulüm. Kaldı ki bu iktidara kurulduğu yıldan bu yana medyada, siyasette en büyük desteği veren biri olarak ben de son dönemde uygulanan politikaların pek çoğundan memnun değilim. Teşkilatların ehil olmayan ellere teslim edilmesinden, belediyelerin ve teşkilatların rant kapısı haline gelmesinden, üst yönetimlerin taban ve halkla arasının kopukluğundan dert yanan ve bunu yeri geldiğinde yazmaktan, söylemekten çekinmeyen biri olarak rahatsızım.
Ama bu doğalgaz keşfini küçümseyerek dudak bükmenizi ve bu buluşun AK Parti iktidarında yapılmasını içten içe kıskanmanızı, ama rezerv öyle abartılacak boyutta değil, küçük demenizi, 2 yıl sonra kullanılacak duruma gelmesi mümkün değil, demenizi her şeyden evvel bu millete ve devlete karşı hainlik sayarım. Biliniz!
Bu bir siyasi mesele değil, devlet meselesidir. Bu ülkeye kim çivi çakıyorsa millet olarak başımızın üstünde yeri var. Bulunan materyalin, yapılan işin fayda ve zararına bakalım. En basidiyle ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracak mı? Evet. 2 yıl değil 3 yılda, hadi bilemediniz 4 yılda evlerimize gelsin. Ne değişir? O halde daha ne istiyorsunuz? Ne bekliyorsunuz? Bu kadar nankörlük olmaz...
Muhalefet etmek demek sürekli iktidarı eleştirmek, karşı görüş, tez ve politika üretmek değil, iktidarın yaptığı iyi işleri de yeri geldiğinde birazcık takdir etmek demektir.
Örneğin biz emekliler CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2015 yılı seçimlerinde "emeklilere birer maaş bayram ikramiyesi vereceğim" sözünden hareketle iktidar partisine bayramlarda bin liralık ikramiye uygulamasının yolunu açtığı için müteşekkiriz...
Bu anlamda İYİ Parti'yi hakikaten takdir ediyorum. Son dönemde muhalefet cephesinden gelen en anlamlı, en yiğit destek onlarınki idi:
Çıktılar mertçe "Bir metreküp bile bulunsa memleketimiz için bulunmuş, emek edilmiş, ter dökülmüş her şey kıymetlidir" dediler.
İşte bu kadar...
