04 Ağustos 2021 - Çarşamba

Biraz geç kalmadınız mı Sayın Vekillerim?

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 4 dk.
481 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Klasik bir sorudur, tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?

Bu da öyle bir durum:

“Devlet milleti için mi vardır? Yoksa millet devleti için mi?”

AK Parti iktidarına kadar biz milleti devlet için var olarak biliyorduk, ama Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlığında yeni bir yönetim süreci başladı ve gördük ki meğer “devlet milleti için var olmalıymış”

Öyle de oldu. Demokratik ilerlemeden, hak ve özgürlüklerden, insan eşitliğinden, adaletinden, sosyal ve ekonomik kalkınmaya kadar pek çok alanda devrimler, reformlar yapıldı ve büyük bir zihniyet devrimi yaşadık.

Aynen Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde 1923-1930’lı yıllarda yaşanan kalkınma hamlesi gibi. O yüzden benim de içinde bulunduğum yazar-çizer ve siyasetçi takımına göre ki, içinde solcu aydınlarda mevcut bu süreç 2. Cumhuriyet dönemi idi.

Nitekim o dönemin aydınlığını, özgürlüğünü ve ferahlığını tatmış biri olarak bugün gelinen noktada sanki gizli bir el bu ülkeyi aşağıya çekiyor, tüm kazanımlarımızı alıp götürüyor gibi bir his içindeyiz.

Belki de son yıllarda ülke yönetiminde yaşanan zafiyeti, devletin milletten kopmuş olmasını kabul edemediğimiz için böyle bir gizli el kurgusuna kapılıyoruz da olabilir.

Zaten aklıselim olarak olaylara bakarsak mantıklı olanı da bu…

******

Bunları niye mi yazdım?

Hatırlayın. 99 depremi olduğunda zamanın Başbakanı Bülent Ecevit ve hükümeti Gölcük- Yalova-Sakarya üçgenindeki deprem bölgesinden saatlerce haber alamamışlar ve heyet olarak da ancak 2 gün sonra gidebilmişlerdi. Ki, burası ülkenin en mahrumiyet bölgesi değil, Batının merkezi idi.

O felakette devlet depremin altında kalmıştı.

Çünkü o dönemde devlet milletinden kopmuştu.

Bugün için elbette tam anlamıyla böyle bir durum yok ama emareleri var.

Hem de çok…

Tam bir haftadır devam eden şu büyük yangın felaketlerinde bile bu emareleri fazlasıyla görebiliriz.

Alın size son bir örnek daha.

“TBMM Başkanı Mustafa Şentop TBMM Tarım ve Orman Komisyonunda üyesi bulunan tüm partilerin temsilcilerinden oluşan bir heyetle yarın(Çarşamba günü) yangının gerçekleştiği mahallelerde incelemelerde bulunmak üzere bölgeye gidecek”miş…

Ne tesadüf ben de bugün Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği yöneticisi olarak Antalya’da olacağım. Biz de orada bulunan ve yangın felaketinin vurduğu Yörük kardeşlerimizin acısını paylaşmak ve yanlarında olduğumuzu belirtmek üzere bölgede incelemelerde bulunup destek çıkacağız.

Hadi biz bir STK’yız. Sade vatandaşız. Bir hafta sonra olay mahalline geçmiş olsun ziyaretinde bulunabiliriz. Ya peki TBMM Başkanı ve komisyon üyelerine ne demeli?

Hiç siyaset yapmıyorum. Polemikte de bulunmuyorum. Sadece görüneni, konuşulanı ve hissiyatı aktarıyorum.

Ülkemizin, Ege ve Akdeniz bölgesi tam bir haftadır alevlere teslim olmuş cayır cayır yanarken, hayvanlar telef olurken, insanlarımız evsiz, barksız kalırken, canlarımız giderken devletin en tepesindeki isimlerin daha bugün bölgeye gidecek olması benim yüreğimi dağlıyor, sizce de öyle değil mi?

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları