Bazı fotoğraflar vardır, söze gerek yoktur!..
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Önce şu yukarıdaki fotoğrafa dikkatlice bakın. İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sosyal medya hesaplarında en fazla beğeni, yorum ve paylaşım alan görüntü. Kastamonu Bozkurt’taki bu foto ayrıca gazetelerde de birkaç gün önce yer aldı. Kadının ismini bilmiyorum. Ama elindeki beyaz örtüden bir yakınını kaybettiği belli. Ve tüm acısıyla Soylu’nun göğsüne yaslanmış, sarılmış.
Bakan Soylu da aynı şekilde sarılarak acısını paylaşıyor. Soylu’nun da duyduğu acı ve üzüntüsü yüzünden belli. Buna benzer pek çok görüntü var ama bu foto beni bir insan, bir kadın olarak, bir anne olarak bitirdi. Eminim bu kadın hayatında hiçbir insana, yakınına, eşi de dahil olmak üzere böyle acılı yaslanarak ondan cesaret almamıştır.
Ve ikinci fotoğraf.
Bu sefer küçük bir çocuk. Çatalzeytin Köyü’ne gelen Soylu’ya kollarını açmış, sarılmak için koşuyor. Hayatında hiç görmemiş bir adama niye sarılsın ki? Hadi diyelim ki, “git bakan amcana sarıl” dendi. Hangi çocuk komutla böyle bir sıcak sevgi gösterisinde bulunur ki?
Devletin sıcaklığı, şefkati Soylu ile ete kemiğe bürünüp can bulmuş, başkaca da açıklaması yok!
Bana göre bu 2 fotoğraf devlet-vatandaş ilişkisinin en gerçek, en yalın, en samimi ve en içten görüntüsü olarak tarihe geçecek enstantanelerden biri…
*****
Şunu da belirtmeliyim ki;
İşte bu konuda devletin sıcaklığını, şefkatini ve desteğini afetzedelere ulaştırma anlamında İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu adeta insan üstü çaba ile gönüllere giriyor ve tarih yazıyor.
Göreve başladığından bu yana terörle mücadelede gösterdiği büyük başarılara istinaden, son dönemde özellikle Elazığ ve İzmir depremleri başta olmak üzere üst üste yaşanılan deprem, Van’da meydana gelen çığ ve heyelan felaketlerinde bölgede yaraların sarılması konusunda gösterdiği çaba ve gayretle takdir toplayan Bakan Soylu, son 20 günde yaşadığımız iki büyük afette de devleti en iyi temsil eden isim olarak yaraların sarılması için var gücüyle çalışıyor.
Valisinden, kaymakamına, polisinden jandarmasına ve özel timlere, AFAD gibi tüm kurum ve kuruluşları, STK’ları bölgeye sevk eden, onlarla birlikte bölgedeki koordinasyonu sağlayan Soylu, bir taraftan her daim afetzedelerin yanında onların acılarını ve üzüntülerini, dertlerini paylaşmaya çalışıyor. Her birinin cenazesine katılıyor, çarşı, pazar geziyor, esnafı dinliyor, köylere gidip incelemelerde bulunuyor, diğer taraftan bölgeyi sel sularından ve çamurdan arındırma çalışmalarına katılıyor.
Gösterdiği insanüstü çabayı anlamak için fotoğraflara bakmak yeterli. Artık evinin yolunu unuttuğunu, ailesini görmediğini biliyoruz da, hangi ara uyuduğunu, hangi ara yiyip içtiğini, hangi ara dinlendiğini bilmiyoruz. Bu tempoya ne normal insanın canı, ne de psikolojisi dayanır.
Neden dönem dönem siyasi linç kampanyalarına tabi tutulduğu, neden kabine de istenmediği ve neden hakkında yalan, dolan iddialar çıkarılıp toplumsal algı yaratılmaya çalışıldığı ortada.
Görev aşkı, vatan sevdasına istinaden milletiyle, insanıyla kurduğu bu özel bağ.