Medyanın solunda da durum pek iç açıcı değil…
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Biraz abartılı olabilir ama durum böyle, hafta sonu Marmaris’te Anadolu Medya Buluşması adı altında mesleğim adına ‘iyi ki katılmışım’ diyebileceğim çok verimli bir etkinliğin içinde yer aldım.
Gazeteci kökenli CHP eski Milletvekili Atilla Sertel’in organizasyonunda, Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay’ın ev sahipliğinde gerçekleşen İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa başta olmak üzere 400’ü aşkın meslek örgütleri ile gazetecileri, internet medyacılarını buluşturan çalıştaya dönüştü. Bursa’dan 4 kişi katıldık.
Anadolu Gazetecileri ve Spor Yazarları Derneği Genel Başkanı İbrahim Erdoğan, Başkan Yardımcısı ve ÇGD Başkanı Yüksel Baysal ile yine başkan yardımcısı olarak ben ve aynı zamanda çalıştayın konuşmacıları arasında yer alan AGSD Koordinatörü Necati Kartal.
……..
Malum, son yıllarda toplum olarak çok kutuplaştık. Siyaset bizleri 2’ye, hatta 3’e böldü. Her siyasi parti süreçte kendi arka bahçesini kurdu, kişileri ayrıştırmakla kalmadı, bu kişilerin bağlı olduğu STK ve meslek örgütlerini de ayırdı.
“Ya bendensin, ya kara toprağın” misali…
Ortaya sert ve kalın bir çizgi çekildi, karşıya geçmek yasak. Geçersen linç edilirsin. Ayrıştırmanın mimari olarak salt iktidardaki parti gösteriliyor.
Oysa;
Karşı tarafta hiç masum değil…Millet ittifakı da ortadaki yangını söndürmek yerine körükle gidiyor. Yetmiyor bazen kuru odun atarak daha da alevlendiriyor.
……..
İşte bu bağlamda sol görüşlü meslektaşlarım içinde belki de tek sağ gazeteci olarak katıldığım bu etkinlik aynı zamanda benim için sadece mesleki olarak değil, siyasi ve sosyolojik olarak da müthiş bir deneyim oldu.
Bu sene Marmaris’te 3.’sü düzenlenen Anadolu Yerel Medya Buluşması’nın açılış konuşmasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. Kılıçdaroğlu’nun protokol konuşmasını tamamladıktan sonra salondan ayrılmayıp, öğleden sonraki oturumlara da katılması gerçekten takdirlik. Konuşmacıları oturduğu yerden sakin ve sessizce saatlerce dinledi.
Orada konuşulan, ortaya konulan sorunlar, değerlendirmeler, şikayetler, talepler ve öneriler mesleğimizin içinde bulunduğu sıkıntıları anlattığı için ilgiyle, pür dikkat izledim ve tüm oturumlara katıldım.
Sadece ben mi?
Kılıçdaroğlu ayrıldıktan sonra salon da pek boşalma olmadı ama akşama doğru artık sabırlar tükendi. Koltuklar boşaldı.
Bu konuda sabahtan akşama kadar sıkılmadan takip eden ve gerektiğinde katılan sadece Bursa grubu vardı dersem de abartmamış olurum.
……
Dip not olarak belirteyim. Medya, sadece 2 kutuplu siyasi görüşe göre parçalanmış değil; basının solu kendi içinde de mevcut başkan ve yönetimlere kızdığı için süreçte yeni ve alternatif dernekler, federasyonlar, konfederasyonlar ortaya çıkarmış. Yani oturum aralarında masalarda bol çekişmeli, bol kulisli renkli söyleşiler de vardı.
Dedim ya sol basının ağırlıkta olduğu bir organizasyon da olsa sonuçta mesleğimizin sorunları aynı.
Genel olarak;
Bölünmüş bir medya, başkalarının haklarını ararken kendi haklarına sahip çıkamayan örgütsüz bir medya, hızlı dijitalleşmenin ve ekonomik sıkıntının tam ortasında sıkışıp kalan bir medya, TV’lerini RTÜK’e, Anadolu medyasını BİK’in ağırlaştırılmış mevzuatlarına teslim etmiş bir medya, Demokrasinin 4.gücü olduğu halde meslek odası hüviyetini elde edememiş bir medya, toplumda güven kaybına uğramış bir medya ve etik değerlerini siyasete kurban vermiş bir medya…
Bu arada çalıştayın en önemli sunumlarından birini enbursa.com’un yazarı Necati Kartal yaptı. İnternet medyalarının içinde bulunduğu mali zorlukları örnekleriyle anlattı. Tüm katılımcılar gibi o da Basın İlan Kurumu’nun şartlarının ağır olduğunu söyledi.
Neticede;
Hem sorunların anlatıldığı hem çözüm yollarının tartışıldığı hem de birbirlerinden çok uzakta olan meslektaşların tanıştığı, kaynaştığı ve gerçekten mesleğin geleceği adına kafa yordukları, öz eleştirilerin yapıldığı, oto kontrol sistemlerinin tartışıldığı bir çalışma ortamı sunan iki günlük etkinlik, cumartesi gecesi gala yemeğiyle son buldu.