26 Eylül 2020 - Cumartesi

Ceviz deyip geçmeyin, geçen yıl 129 milyon dolar ödedik!

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 5 dk.
1272 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Siz hiç gen merkezi ve anavatanı olarak bilinen bu topraklardaki "Allah'ın cevizinde" ithalat rekoru kırdığımızı ve sadece geçen yıl dışarıdan satın aldığımız cevize 129 milyon dolar ödediğimizi biliyor musunuz?

 

Açıkçası küçüklüğü ceviz, badem ağaçlarının içinde geçmiş biri olarak ben bilmiyordum. Kilosu son yıllarda 50-90 lira arasında (kabuksuz) sürekli artış gösterdiği için üretimin az olduğunu biliyordum ama, Şili'den, Ukrayna'dan ve Rusya'dan satın aldığımızı öğrenince gerçekten üzüldüm.

 

Bunları kimden mi öğrendim?

 

Geçtiğimiz günlerde enBursa medyanın bahçesinde arkadaşlarla otururken, yanımıza adlarının sonradan Seyit-Güler Özgür olduğunu öğrendiğimiz genç çift geldi. Ankara'dan ortak bir tanıdık vasıtasıyla geldiklerini söylediler. Ellerinde üzerinde "fırınlanmış ceviz" yazan küçük kutular vardı.

 

 

Oturdular, sohbet koyulaştı, bize o fırınlanmış cevizlerden ikram ettiler. Daha görür görmez, "bunları ben biliyorum, annem pazardan aldığı cevizleri yıkayıp fırına veriyor ve böylelikle kurutmuş oluyor. Hem daha dayanıklı, hem de tadı aynen kavrulmuş fındık, fıstık gibi daha lezzetli oluyor. Siz nereden bunu biliyorsunuz?" dedim.

 

Çünkü fırınlanmış ceviz Bursa'da pek meşhur değil. Kabuklu ve kabuksuz olarak, güneş altında kurutulmuş ceviz daha çok rağbet görüyor.

 

 

Genç çift bu yöntemin daha çok Yörükler ile Bulgaristan'dan göç etmiş soydaşlarımız arasında bilindiğini ve bunun Türklere has çok eski bir saklama metodu olduğunu söyledi.

 

Dedi ki:

 

"Ben çiftçi bir ailenin çocuğuyum, eşim öğretmen. Çocuklarımız küçük, onların zihinsel gelişimini arttırmak için önce ceviz almaya, sonra köydeki bahçemize ceviz ağaçları dikmeye başladık. 5-6 yılda ceviz vermeye başlıyorlar. Sonra bu geleneksel yöntemi nasıl bir işletme metoduna çeviririz diye kafa yorarken, kendimizi küçük bir işletmenin içinde bulduk. Kabuksuz yerli cevizleri fırınlayarak tuzlu ve tuzsuz halinde aynen cips gibi üretip ambalajlıyoruz. Patentini aldık, marka tescilini yaptık."

 

 

Aslen Bulgaristan göçmeni ailenin çocukları olan çift, fırınlanmış cevizi entegre tesislerde üreterek, alanlarında bir ilki gerçekleştirmiş oluyorlar. Son uç noktası marketlerde raflara sokma başarısını da gösteren genç girişimciler, "Ancak bu fırınlanmış ceviz halkımız tarafından pek bilinmediği için raflarda alıcıya hitap edemiyoruz. Oysa patates, mısır cipslerinden ise bu daha faydalı. İçinde hem koruyucu yok, hem katkı maddesi yok. Hem de işlenmiş ürün değil. Tamamen yerli ve milli bir ürün" diyorlar.

 

Genç çift, Mudanya Yolu üzerinde küçük bir işletmede ayda 6 bin adet fırınlanmış ceviz üretimi yapıyorlar. Hedefleri aylık üretimi 2 katına çıkarmak ve 2021'de Avrupa pazarına girmek.

 

 

Bu arada, gençler gittikten sonra, cevizle ilgili küçük bir araştırma yaptım.

 

TÜİK verilerine göre;

 

Türkiye'de 2015 yılı toplum üretim 181 bin ton, 2016'da 190 bin, 2017'de 195 bin, 2018'de 210 bin, 2019'da 215 bin ton olarak gerçekleşirken, geçen yıl ki toplam tüketim 283 bin tona ulaşmış.

 

Dünya ceviz üretimine gelince;

 

2018 verileri ile 3 milyon 663 bin ton. Ceviz üretiminde Çin ilk sırada. Çin'in 2018 yılında üretimi 1.6 milyon ton. Çin, 2018 yılı toplam dünya ceviz üretiminin yüzde 43.3'ünü gerçekleştirdi. Çin'den sonra yüzde 16.7 pay ile İran, üçüncü sırada da yüzde 11.2 ile ABD geliyor. Amerika'nın ceviz üretimi yaklaşık 620 bin ton.

 

Türkiye ise yüzde 5.9'luk pay ve 215 bin ton ile ceviz üretiminde dördüncü sırada yer alıyor. Buna karşılık 2015 yılında 8 ton olan ihracatımız, geçen yıl 30 bin tona kadar yükselmiş. Yine geçen yıl ki toplam ceviz ithalatımız ise 103 bin ton. Tarım Bakanlığı'nın ceviz üretimini artırmak amacıyla uygulamaya koyduğu destekler var ama geleneksel bilinçsiz tarım metodu maalesef üretimi arttırmaya yetmiyor.

 

KISA BİR MOLA

 

Sevgili okurlar, bir süre Bursa dışında olacağım için yazılarıma ara veriyorum. Yeniden görüşmek üzere kısa bir "dinlenme" molası..

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları