25 Eylül 2020 - Cuma

AYM'nin kararları devletin güvenliğini zedelerse!..

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 5 dk.
775 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Daha en son örneğinde gördük. Şarkıcı Halil Sezai İstanbul-Tuzla'da çekim sırasında sokak ortasında tartıştığı yaşlı adamı darp ediyor, adam karakola gidip şikayette bulunuyor. Bunun üzerine Halil Sezai gözaltına alınıyor ve ifade verdikten sonra serbest bırakılıyor. Ne zaman ki darp olayı sosyal medyada çıkıp TT oluyor, büyük tepki topluyor işte o zaman Halil Sezai yeniden ifadeye çağrılıyor ve bu sefer "silahla kasten yaralama" ve "silahlı tehdit" suçlarından tutuklanıyor.

 

Bu örnek, son dönemde yargı mekanizmasının çelişkili kararlarından sadece bir tanesi. Buna benzer kadına, çocuğa şiddet, yaralama, öldürme, gasp, darp ve tabii ki PKK, FETÖ gibi terör olayları başta olmak üzere yargıya intikal eden tüm olaylarda benzer çelişkileri görmek mümkün. Vatandaş olarak net söyleyeyim, yargının son dönemde verdiği kararların büyük bölümü toplum vicdanını rahatsız ediyor ve yaralıyor.

 

****

 

Maalesef en yüksek yargı organı olan AYM'nin kararları da öyle... Daha dün, 2008 yılında başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğini iptal edip, yürürlüğünü durdurma kararını veren AYM idi.

 

Yine 20 Mart 2019 tarihli kararında 2013 Gezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınan ve yürüyüş yapmalarına engel olunan 5 eylemciye verilen cezanın iptal başvurusunu 'toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına' müdahalede bulunuldu diyerek bozan da AYM idi.

 

Yine daha 4 ay önce Mart ayında, 7 yıl önce Edirne'de Özgürlük ve Dayanışma Partisi binasında "Katil, hırsız AKP" yazılı pankartı açan, dönemin Başbakanına ile AK Parti'ye hakaret eden ÖDP'lilerin başvurusunu 7 yıl sonra işleme alıp "'katil' ve 'hırsız' ifadesinin ifade özgürlüğü kapsamında kabul edileceği kararını veren de AYM idi.

 

Yine 10 gün önce de, Türkiye Barolar Birliği'nin 81 ilden Ankara7ya yürüyüşü sonrasında devletin güvenlik ve özgürlük amacıyla aldığı "Şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez" kararını, Anayasa'ya aykırı bularak reddeden de AYM oldu.

 

Bunlar benim ilk aklıma gelenler. Eğer detaylı inceleseydim pek çok örnek bulurdum.

 

Açıkçası AYM, son dönemde aldığı kararlarla devletin birlik ve beraberliğine, bütünlüğüne, güvenliğine kasteden şer güçlerinin işini öylesine kolaylaştırıyor ve öyle sekteye uğratıyor ki, inanılması güç.

 

Oysa devletin temel kırmızı çizgilerinde tüm kurum ve kuruluşlarının, parti, siyaset ve ya hiçbir farklı özellik taşımadan aynı görüş üzerinde dik durması, aynı politikayı savunuyor olması gerekiyor.

 

****

 

AYM'nin 27 Mart'ta ÖDP'liler lehine aldığı kararı eleştiren AK Parti'nin eski Milletvekili Metin Külünk'ün Sabah Gazetesi'nde çıkan röportajını okumuştum.

 

Orada Külünk diyordu ki;

 

"Türkiye'de devlet bir yanda toprak bütünlüğüne saldıranlarla diğer taraftan devleti içerden çökertmeye çalışanlarla mücadele ederken 'katil' sözüne ifade özgürlüğü diyen Anayasa Mahkemesi, aldığı kararı hukuk kavramının arkasına saklanarak bir anlamda meşrulaştırmak istiyor. Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenlik güçlerinden birisi olsanız, bu karardan sonra nasıl hareket edersiniz? Bu kararı kabul etmek mümkün mü? Mümkün değil."

 

Evet, mümkün değil.

 

Zaten İşte İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da son karardan sonra AYM Başkanı Zühtü Arslan'a yönelik tepkisi de bundan. AYM'nin kararlarını devletin güvenliğine aykırı bulduğunu söylüyor ve "Mümkün değil" diyor.

 

Bu bağlamda Bakan Soylu TGRT'deki programda öyle hassas konuların altını çizdi ki,öyle örnekler verdi ki, öyle ilişkilendirmeler yaptı ki;

 

"AYM Başkanı Polis Akademisi Başkanı iken aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41'ini ben uzaklaştırdım, ihraç ettim FETÖ'den... Demek ki devlete adam alırken dikkat edilmesi lazım" demesi bile neyin ne olduğunu toplum nezdinde çok iyi gözler önüne serdi.

 

Daha ne desin.

 

Artık diyecek bir şey yok. Gerisi AYM Başkanına kalmış...

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları