Demokrat Parti'deki bu hareketlilik “hayra alamet “değil!
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Demokrat Parti'deki bu hareketlilik “hayra alamet “değil!
Bursa, çok partili sisteme geçtiğimiz 1950’li yıllardan bu yana merkez sağın en güçlü kalesi olarak bilinir. SHP’nin 26 Mart 1989 yerel seçimlerinde İl Genel Meclisi baz alındığında 28.71 oy alarak birinci parti çıktığı, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 39 ilde belediye başkanlığını kazanarak büyük bir sürpriz yaptığı seçimlerde dahi Bursa, merkez sağın kalesi olarak DP’den vazgeçmemiştir.
O seçimlerde DP Bursa’da İl Genel Meclisi bazında yüzde 35.44 oy alırken, merkez sağın ikinci adresi olan ANAP yüzde 20.66 almış, Türkiye’nin 1. Partisi SHP ise yüzde 20’lerde kalmıştı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı Rahmetli Teoman Özalp kazanırken, merkez 3 ilçe belediye başkanı başta olmak üzere, Mudanya dışındaki tüm ilçelerde DP birinci parti çıkıp, belediye başkanlığını almıştı. Sadece Mudanya, yüzde 30. 17 ile SHP demişti.
Bursa 1999-2004 arası DSP’li belediyelere geçmiş olsa da, genel iktidara bakıldığında yine merkez sağın kalesi ünvanını korumuştur. O tarihten sonra da merkez partisi hüviyetine bürünen AK Parti ile bu kaleyi daha da sağlamlaştırmıştır.
-Bunları niye mi yazdım?
Dün www.ritimhaber.com’a hayırlı olsun ziyaretinde bulunan DP MKK Üyesi Ali Kamil Goral ile İl Başkanı Çağrı Kaplan öyle bir iddia ortaya attılar ki;
“Biz kaleyi emanet olarak Ak Parti’ye verdik, şimdi o emaneti geri almak için DP olarak Bursa başta olmak üzere tüm 81 ilde yeniden harekete geçtik”
“GEMİYİ ONARMAYA BAŞLADIK”
İddia ettikleri gibi Bursa’yı yeniden DP’ye kazandırırlar mı?
Şu mevcut konjonktürde zorun ötesinde tatlı bir hayal. Hatta 2024’ten sonraki yapılacak seçimlerde de hayal gibi bir durum.
Ama yine de siyaset bu, hedefler, idealler, hesaplar bugünden yarına tutmuyor. Olmaz dediklerimiz bir bakmışsınız oluveriyor. Dün birbirlerini suçlayan liderler bugün kol kola girebiliyorlar. Siyasi gündem ve planlar anlık değişiyor. Bugünkü konjonktür böyle ama önümüzdeki dönemde Türkiye nasıl bir siyasi atmosferin içine girer şimdiden bilmek mümkün değil…
İşte bu noktada, DP MKK Üyesi Ali Kamil Goral ve il Başkanı Çağrı Kaplan teşkilatlarını “geminin kaptanları” olarak zinde tutmaya çalışıyorlar.
Dediler ki:
“ Bir gemi düşünün. Geminin yelkenlerini şişirip hareket ettirecek bir rüzgar yok. Geminin tayfaları dağılmış, birbiriyle küs. Sefer ümitlerini yitirmişler. İşte biz Ankara’dan rüzgar gelmesini beklerken burada il başkanımız ve arkadaşlarımızla beraber tayfayı yeniden toplamayı, geminin hasarlı yerlerini onarmaya, dümenini yeniden tam hız rotamıza kilitlemeye çalışıyoruz”
PEKİ BUNDA NE KADAR BAŞARILILAR?
Son 4-5 aydır sosyal medyayı sıkı takip edenler DP’nin Bursa’da Ali Kamil Goral ve Çağrı Başkanla beraber bir atağa geçtiğini fark ediyorlar.
Önce teşkilat çalışmalarında ilçe başkanlarını ziyaret eder ikili, gittikleri ilçelerde eski partililerini iş yerlerinde çat-kapı ziyaret ederek gönüllerini alıyor. Muhtarları, oda başkanlarını, hemşehri derneklerini, STK temsilcilerini de ziyaret eden ikili, bu çalışmalarıyla DP’nin adını çokça geçirmeye başladılar. Sessizliğe gömülen teşkilatların da bu anlamda harekete geçtiğini söyleyebilirim.
Daha 3 gün önce Miraç Kandili vesilesiyle Gürsu ilçe Başkanlığı ile Yıldırım İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği etkinlikler hiçde son seçimlerde diğerlerin içinde yer alıp, oy oranları bile istatistiklere yansımamış parti gibi değillerdi. Sanırsınız seçim sathı mahallinde çalışma yapan parti hüviyetinde.
Ve yine dün de Diyarbakırlılar Kültür ve Dayanışma Derneği’nin yeni seçilen Başkanı Orhan Atalay’ı ziyaretlerinde görülüyor ki, ilgi bir hayli fazla…
Gerek Ali Kamil Goral’la gerekse de İl Başkanı Çağrı Kaplan’la yaptığımız sohbette son olarak söyledikleri şu oldu:
“DP, DYP ana bir damar. Özellikle Bursa ve Anadolu bu damara sıkı sıkı bağlı. Siz bakmayın şu anda DP’nin anketlerde görülmediğine. Kulağa hoş gelmeyecek ama tabiri caizse uyuyan hücre gibi olmuşuz.Bursa’da nereye gidersek gidelim bir DP’nin, bir Adalet Partisi’nin, bir DP’nin ve ANAP'lının geçmişten günümüze intikal eden hizmetine, yatırımına ve gönül adamlarına rastlıyoruz. Umut her daim var. Ankara’da da özellikle Genel Başkanımız Gültekin Uysal ve partimize geçen Bağımsız Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’la beraber sürekli istişare halindeyiz. Her an Ankara’dan esecek rüzgarı bekliyoruz. Bir heyecan dalgasına bakar ve bu heyecan dalgasının da ufaktan ufağa oluşmaya başladığını biz görüyoruz. Türkiye, önümüzdeki seçimlerde çok sürpriz gelişmelere gebe”.