Emin Adanur’un bu desteği diğerlerine de örnek oldu…

Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -İzmir’deki depremin yaralarını sadece devlet sarmıyor, yardım severlerde günlerdir buradaki mağdur vatandaşlarımıza destek çıkmaya çalışıyorlar. Gerek İzmir içinden gerekse de Türkiye’nin dört bir tarafından bireysel, kurumsal ve STK’lar aracılığıyla yardım kampanyaları düzenleniyor.
Yardım sevenler ellerinden geldiği kadar buradaki depremzedelere karınca kararınca destek çıkmaya çalışıyorlar. Bunlardan biri de Haluk Levent’in başkanlığındaki AHBAP Platformu.
Elazığ Depreminde “STK Afet Platformu”nun kuruluşunda da yer alan bu platform, İzmir depreminin gündeme düştüğü andan itibaren Haluk Levent başkanlığında soluğu İzmir’de aldı. Yakın bölgelerdeki tüm Ahbap ekiplerini İzmir’de toplayan Haluk Levent, o andan itibaren sosyal medya aracılığıyla afet bölgesinde kurtarma ekiplerinin arkasında konaklama, barınma, gıda takviyesi gibi lojistik destek sağladılar.
2 gün önce de, buradaki depremzedeler için sosyal medyadan “Yanındayız İzmir” etiketi ile yardım çağrısında bulunan Haluk Levent bir anda yurt içinden ve yurt dışından ünlüsünden sade vatandaşına kadar destek yağmuruna tutulurken, Bursa’dan ilk cevap Ergünkent İnşaat ve EA Medya sahibi Emin Adanur’dan gitti.
Adanur Haluk Levent’in çağrısına 250 ailenin bir aylık gıda ihtiyacını karşılama sözüyle destek verdi.
O da bu yardımı Twitter teşekkür ederek şu sözlerle duyurdu:
“Sevgili Emin Adanur kardeşimiz aradı. ‘İzmir depreminin yaralarını sarmaya azıcık katkım olursa ne mutlu bana’ dedi. 250 ailenin 1 aylık temel gıda ihtiyacını karşılayacağını söyledi. Teşekkürler”
Bunun üzerine Emin Adanur’da şöyle cevapla karşılık verdi:
“İzmir’deki kardeşlerimizin yaralarını sarmaya bir nebzede olsa yardımcı olabilmek bizim için şereftir. Bu olaya aracılık ettiğiniz için asıl ben teşekkür ederim”
Adanur’un bu yardımı çevresindeki iş arkadaşlarına da örnek oldu ve bir inşaat şirketinin sahibi arkadaşı da 250 ailenin bir aylık temel gıda masraflarını karşılama sözü verdi.
MACRON’A CEVABIMDIR:
“O OCAKLARIN DUMANI YİNE TÜTER”
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığından rahatsız olduğu için Avrupa’da Türk ve Müslüman karşıtlığı bir politika izlediğini biliyoruz.
Daha geçen hafta tüm İslam coğrafyasında büyük tepki yaratan, infiale neden olan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in karikatürlerini devlet binalarına astırarak devlet adamlığına yakışmayan çirkin bir girişime imza attı.
Ardından dünya tarihinin “Haç ile Hilal” savaşını körükleyecek tehlikeli sularda gezinmeye başladı ve AB’de İslam karşıtı bir dizi eylemler, provokasyonlar hortladı.
Dün akşam Avusturya-Viyana’daki masum insanların üzerine sözüm ona Türkçe konuşan teröristler tarafından ateş açıldığı iddiaları bunun provası idi. Ama komplo kurucuların ellerindeki silah ters tepti. Çünkü o sırada 2 tane Türk vatandaşı bir polis ve bir kadını canları pahasına ateş hattından kurtarınca o büyük oyunu bozdular ve Avusturya’da kahraman ilan edildiler.
Macron bu sefer de Fransa’daki tüm Ülkü Ocaklarını kapatma kararı aldı. Ülkesinde kendi halkı tarafından bile sevilmeyen “sarı yelekliler” protestolarında onlarca vatandaşının ölümüne neden olan Macron efendi istediği kadar tüm Ülkü Ocaklarını kapatsın. Yetmedi, istediği kadar Türk menşeli eğitim veren ocakları, STK’ları kapatsın.
Nafile.
Türk şuurunu hiçbir yerden silemez. Ülkü Ocakları kapansın yerine en basitiyle “Güvercin Sevenler” ya da “Kanarya Sevenler” tabelası asılır yine o ocağın ateşi orada tüter.
Fransa’daki Türk gençlerimiz yine o eğitimi ve güzel ahlakı alır. Bayrağımızı dalgalandırır…