Bu skandalların arkasında bit yeniği var mı?
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Her gün gündeme skandal üstüne skandal haberler düşüyor.
Önce İstanbul Bebek sahilinde yabancı turistlerin ilişkiye girmesi, ardından Altınşehir Metro İstasyonunda benzer olayın görülmesi, ardından Denizli’de sigara almak için markete giren üstsüz kadın, ardından sokakta yürüyen çıplak adam, ardından Zeytinburnu’nda Afgan uyruklu bir adamın metro istasyonundan evine kadar genç kızı takip etmesi ve akabinde bunu gören mahalle esnafının elinden polisin zor kurtarması.
Ve son olarak bizim Bursa’da Çalı İmam Hatip Ortaokulu’nda anneler günü etkinliğinde dansöz oynatılması.
Bakın iddia diye yazmıyorum.
Çünkü, iddia olmaktan çıkmış.
Sosyal medyada görüntüler pik yapmış.
Basbayağı okulun salonunda çocukların da bulunduğu ortamda bildiğimiz dansöz göbek atıyor.
Hadi “bu kadarı da olmaz” dedirten şu yukarıdaki cinsel sapıklıkları yapan şahısları psikolojik vaka diyerek kenara koyalım da, eğitim yuvası olan devletin okulunda dansöz oynatmayı ne yapacağız?
Nereye oturtacağız?
Neyle açıklayacağız?
Nasıl bir cesarettir? anlaşılır gibi değil…
Akıl tutulması desen bir iki kişi değil ki, yetkili ya da sorumlu olan .
Çok kişi…
Okulun Müdürü C.Ş. “haberim yoktu. Organizasyonu okul aile birliği yaptı” diyor da,hiç inandırıcı değil. Ben de bir dönem Süleyman Çelebi İlköğretim Okulu’nda Okul Aile Birliği yönetiminde bulundum, maazallah Okul Müdürümüz Haluk Hoca’nın bilgisi dışında kuş uçuramazdık!
Hadi inanalım. Okul Müdürü C.Ş.’nin dediği gibi haberi yoktu.
Peki ya;
O Okul Aile Birliği başkanı ve üyeleri her kimlerse artık hangi akılla, hangi cesaretle okula dansöz getirtip ulu orta ona göbek attırıyorlar?
Bunların hepsi birer tesadüf müdür? yoksa pandemi ile seyreden ekonomik sıkıntıdan dolayı insanların cinnet geçirmesinin sonucu mudur? yoksa münferit olaylar mıdır? bilemem, ama bildiğim bir durum var ki o da üst üste kamuoyunun gündemine düşünce ister istemez ne oluyoruz dedirttiği.
İşte bu noktada toplum içinde “kara fısıltılar” devreye girmeye başladı ki;
Asıl korktuğum can alıcı yer burası.
Aynen darbeler öncesi toplumun önüne konan senaryolarda olduğu gibi, aynen 28 Şubat sürecinde olduğu gibi, aynen Gezi olaylarında olduğu gibi…