15 Temmuz 2024 - Pazartesi

O gecenin senaryodan ibaret olduğuna katılmıyorum…

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 5 dk.
38 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Tarih 15 Temmuz 2016.

Saatler 22.00‘ı gösterdiği sıralarda Boğaziçi Köprüsü’nü tanklar kapatmıştır.

Emniyet amiri köprünün başına toplanan kalabalığa seslenir:

“Eğer şunu diyen varsa ben canıma güveniyorum, ben geçer giderim diyen varsa, buyursun geçsin”.

Köprüye akın eden binlerce kişi aynı anda “ben geçerim abi”, 

“İnsan bir kere ölür, adam gibi ölür”

“Bu tank duracak.”

 Ve “Ya Allah, ya bismillah” sesleriyle köprüye doğru bir insan seli akar.

Saniyeler sonra köprü direğinin üzerine konuşlanmış keskin nişancının makineli tüfeği başlar atışa.

Sanki sinek avlıyor.

Halkın üzerine ateş yağmuru sadece bu keskin nişancıdan gelmez, aynı anda tanklar da ateş açar. 

O kanlı gecede köprüde toplam 34 insanımız şehit olur. Daha sonra 15 Temmuz Şehitler Köprüsü adı verilen köprüde o gece yaşanılanlar, darbe girişimi saatlerinde bir dönüm noktası teşkil eder.

……              ……

O kanlı geceyi, o darbe girişimini dün gibi hatırlıyorum. Tam 8 yıl önce, günlerden Cuma. Akşam 20.00

sıraları. Oğlum Alperen arkadaşlarıyla FSM’de buluşmuştu. 

Beni aradı:                                                            

”Anne İstanbul’da tuhaf şeyler oluyor. Asker köprüyü kuşatmış, havada da askeri uçaklar var” dedi heyecanlı ses tonuyla.

Hemen o konuşurken TV kanallarına baktım, hiç birinde böyle bir bilgi yoktu.

Sen nerden öğrendin?” dedim.

“İstanbul’dan arkadaşım aradı. Tanklar sokaklara çıktı dedi.” 

Telefonu kapattım. 

Sosyal medyaya da göz attım. Öyle kayda değer bir bilgi yoktu, sadece birkaç küçük paylaşımda “Asker tatbikat amaçlı köprüyü tuttu.” Asker köprüden geçiyor”. “PKK eylemine karşılık bir güvenlik alarmı” gibi yorumlara denk geldim.

Biz yaş itibariyle biraz daha bu konularda tecrübeli olduğumuz ve olaylara gazeteci refleksiyle kuşkulu yaklaştığımız için hemen onu aradım: 

”Oğlum darbe oluyor, hemen eve dön” dedim.

 Verdiği cevap” Anne saçmalama. Ne darbesi. Hangi devirde yaşıyoruz? ”oldu.

Nitekim yaklaşık bu görüşmemizden 10-15 dakika sonra sosyal medya hesaplarında özellikle twitterdan bu yönde paylaşımlar gelmeye başladı.

Evet o akşam o saatlerde darbe girişimi başlamıştı. TV’ler ancak saat 20.30’dan sonra bu görüntüleri girmeye başladılar ve korka korka…

En son TRT ile iktidarın TV kanalı A haber yayına girdi diyebilirim.

O gece sosyal medyanın da gücünü böylelikle test etmiş olduk. 

Çünkü, ülke olarak FETÖ ve ordu içine konuşlanan ABD yanlısı askerlerin giriştiği darbe girişimine dair gelişmeleri twitterdan takip ettik ve sosyal medya paylaşımları halkın en kısa sürede darbecilere karşı sokaklara çıkmasına, ülkesini savunmasına sebep oldu.

…..           ……

Türk siyasi tarihine geçen o kanlı gecede askerlerimiz ile sokağa dökülen halkımızın darbecilere karşı yaptığı mücadele tam 22 saatte bertaraf edilebildi.

63'ü emniyet personeli, 6'sı askeri personel, 183'ü ise sivil olmak üzere toplam 252 şehit verdik. 2 bin 734 kişi de yaralandı.

AK Parti iktidarının siyasal olarak devlette ve toplumda en güçlü olduğu dönemde vesayetlerin, darbelerin, cuntaların, muhtıraların artık tarihe karıştığını dillendirdiğimiz dönemde, hiç beklemediğimiz anda devlet içindeki paralel yapının devleti ele geçirme girişimine tanık olduk.

Erdoğan ve AK Parti karşıtlarının sonrasında “büyük bir senaryo” diyerek nitelendirdiği o geceye dair pek çok karanlık alanlar ve soru işaretlerinin olduğu da doğru.

İleride bu karanlık alanlar aydınlandığında tarih ne yazar bilemiyorum ancak,  o geceye dair hep söylediğim şu sözü tekrarlamak istiyorum.

“O gece halk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısından çok önce sokağa döküldü. Şahidim. Çünkü ben daha saat 22.00 olmadan soluğu AK Parti il binasında alırken, halk da ellerinde bayraklarla evlerinden çıkmıştı. Eğer halk sokağa çıkmasaydı biz bugün farklı siyasi ve sosyolojik durumları konuşuyor olurduk.” 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları