Allah rızası için biraz adalet!
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Adı Sena Koçak. Diş hekimi. Dün İstanbul Eyüpsultan Alibeyköy'de trafikte aracının sinyallerini yakıp sağa dönüş yaptığı sırada bir aracı solluyor, bu aracın içinde sürücü mahallinde erkek ve yanında da 2 bayan var. Aracın önüne geçtiği için arkasındaki araç sahibi korna çalıp, el kol hareketleriyle küfür edip başlıyor bağırıp çağırmaya.
Bunun üzerine aracını durdurup, sürücü mahallinden kendisine küfreden araç sahibine "ne hakla küfrediyorsun bana?" diye çıkışıyor. Sonuçta, ister ortada bir hak ihlali olsun ister olmasın, ne olursa olsun hiçbir insanın karşısındaki bir insana hele ki bu bir kadın ise küfretme hakkı olamaz.
Böyle bir özgürlüğü bulunamaz.
"Vay sen misin kadın halinle hem beni solluyorsun, hem de cevap veriyorsun" misali, karşı araçtaki adam iniyor arabasından, başlıyor daha ağır küfürlere. Kadının üzerine yürüyor. Çevredekilerin araya girmesiyle geriye dönüyor, ama bir hışımla yeniden dönüp bu sefer kadının aracına kungfu misali sıçrayıp camını tekmeyle kırıyor. Hızını alamıyor bu sefer kadının üstüne yürüyüp, ayağıyla tekme atıyor ve kadın kolundan darbe alıyor.
Sena Hanım şok içinde, adamın tekmesinden kaçarak canını kurtarıyor, feryat figan bağırıyor:
"Allah rızası için polis çağıran yok mu? Gördünüz değil mi? Bunlar nasıl insan böyle. Bunlar nasıl magandalar böyle Yarabbi..."
Sonra mı?
Araya girenler kadını bir kenara, saldırgan adamı bir kenara çekip sakinleştiriyorlar, adamın sırtını sıvazlayıp aracına bindirip gönderiyorlar.
Allah'tan kadın sürücü olayı telefonla çekiyor ve doğruca polise bilidiriyor. Polis hemen plakadan saldırgan şahsı yakalayıp gözaltına alıyor.
Ya sonra?
Tabii ki bundan sonrası daha trajı komik. Bildik sahne. Savcılık makamı adamı tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakıyor. Yani salıveriyor.
İşte bu salıverilmeden sonra kadının çektiği görüntüler sosyal medyaya düşer düşmez büyük bir toplumsal infiale neden oluyor. Dün bu yazıyı yazdığım saate kadar savcılık henüz harekete geçip salıverdiği saldırgan için yakalama emri çıkarmamıştı. Ama eli kulağında çıkarır.
Çünkü daha önce de bunun örneklerini gördük. Geçen yıl 7 Temmuz'da İstanbul Pendik'te yol verme tartışması nedeniyle içinde hamile eşi ile seyahat halinde bulunan adama ve aracına restorant sahibi iki abi kardeş hunharca saldırmışlardı. Sonra da ellerini kollarını sallayıp gitmişlerdi. Aracın üzerine çıkıp tepindikleri görüntüler sosyal medyada yayınlanıp toplumda tepki uyandırınca, adalet mekanizması yeniden devreye girmiş bu iki kardeşi yaka paça yeniden göz altına alıp tutuklamıştı.
Burada da saldırgan şahısın hem araca hem de kadın sürücüye zarar verdiği ayan beyan ortada. Nasıl oluyor da Savcılık makamı bu saldırgan şahsı salıveriyor? Hangi gerekçeyle onu suçsuz buluyor? anlamış değilim ve de toplum olarak anlamış değiliz...
Adalet mekanizmamız, yasalarımız bu kadar mı hakim veya savcının insiyatifine bağlı, ya da bu kadar mı cinsiyet ayrımcılığı üzerine kurulu, veyahut şiddet yanlısını içeren boşlukta?
Sena Koçak adlı kadının başına gelenler trafikte veya yaya olarak her kadının başına gelebilecek sıradan olaylardan. Allah korusun bu tür magandaların şiddet içerikli saldırıları sonrası ellerini kollarını sallayarak karakoldan savcılıktan çıkmaları diğer magandaları veya şiddet yanlısı saldırganları cesaretlendirdiği bir gerçek!..
Sena Hanım'ın dediği gibi Allah rızası için biraz adalet istiyoruz, çok değil. Biraz. İlla bu saldırganın ceza alması için sürücü kadının ağır yaralanması ya da öldürülmesi mi gerekiyor?