12 Ağustos 2020 - Çarşamba

Bakan Çelik'in yüzde 40 formülünü beğenmeyenler, İYİ Parti'ye mahkum oldu!

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 6 dk.
811 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Farkında mısınız bilmem, siyaset son bir iki haftadır İYİ Parti merkezli gidiyor. Ortada iki ittifak var ve İYİ Parti iki ittifakın kilit partisi oldu. Sadece Cumhur ittifakı ile Millet İttifakı'nın değil, ittifak dışında kalan eski ve yeni kurulan partilerin de olası 3. İttifak arayışlarında da çekim gücü haline geldi.

 

Neden?

 

Çünkü İyi Parti şu siyasi koşullarda hangi tarafa giderse gitsin o tarafın gücüne güç katacak, iktidarı belirleyecek ve hatta pek çok siyasi yorumcuya göre de daha ileri derecede ülkenin yönetim sisteminin kaderini oylayacak.

 

Nasıl mı?

 

Çünkü sokağın nabzında ekonomik sıkıntı, covid-19 salgını ile mücadelenin yetersizliği ilk sırada yer alırken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin istikrar için getirdiği "yüzde 50 artı 1 sınırının yarattığı siyasi istikrarsızlığı" da bulunuyor. Son yapılan kamuoyu anketlerinde de Cumhur İttifakı'nın yapılacak erken ya da zamanındaki bir seçimde yüzde 50 artı 1'i bulmakta zorlandığı görülüyor.

 

Cumhur İttifakı açısından iki yol var.

 

Birincisi Millet İttifakı'nı parçalamak. Bunun yolu da İyi Parti'den geçiyor. Partinin kurumsal olarak Bahçeli'nin EVE DÖN çağrısına uymayacaklarını biliyorlar ama partinin dayandığı milliyetçi yapıyı, seçmeni HDP ve PKK sempatizanı yapılanmasından koparma durumu olabilir. İşte son bir iki haftadır İyi Parti'ye "İYİ ki varsınız" söylemleri ile Meral Akşener'e yönelik "ılımlı" açıklamaların nedeni bu.

 

İkincisi de, yüzde 50 artı 1 mevcut siyasi yapılanmada tüm partiler ve tüm ittifaklar için aşılması zor eşik olduğu için, sistemin revize edilerek barajın yüzde 40'a düşürülmesi formülü.

 

Fakat bu düşürmenin, kamuoyu nezdinde AK Parti'nin kendi seçmeni tarafından da tepkiyle karşılanacağı endişesi var.

 

Çünkü bu öneriyi siyasal sistemde ilk dillendiren eski Bakanlardan Faruk Çelik olmuştu. Yaklaşık 1 yıl önce "Bazı ülkelerde var. Birinci turda yüzde 40 ve üzeri alan seçilir, olmazsa ikinci turda yüzde 50 artı 1 şeklinde formüllerin geliştirilmesinde yarar var" diye sisteme yeni bir açılım önerisinde bulunmuştu. Siyasi akademisyen ile hukukçuların "yerinde öneri, tartışılması gerekir" dedikleri bu önerisi kısa süre sonra AK Parti içinden kraldan çok kralcı olan bazı yöneticilerin, "Cumhur İttifakı'nın oy oranı yüzde 50'nin altına düştüğü için bu önerinin yapıldığı algısı oluşuyor ki tamamen gerçek dışı. Partimizin önerisi değil, gündemimizde yok" babından tribünlere oynama sevdasından dolayı doğru dürüst değerlendirilmeden reddedilmişti.

 

Bunun üzerine Çelik, Twitter hesabından yaptığı ikinci açıklamada, "Türkiye sosyolojisi ve ekonomisi yüzde 50 artı 1 oy yükünü çekemez. Bu tamamen benim görüşüm. Tespitimin önünde veya arkasında bir şey aranmasını doğru bulmuyorum. Benim derdim yüzde 50'nin altına düşülmesi çıkması değil. Derdim memleketim, milletimdir. Getirdiğim önerinin özü seçimlerin ilk turda sonuçlanmasına yöneliktir. Yani yüzde 40 tabanlı en çok oy alan. Çıtanın herkes için erişilebilir ve esnek olması ülke sosyolojisi ve siyaset pratiğimiz açından çok önemli, hayati ve sürdürülebilirdir." diyerek önerisinin arkasında durduğunu bildirdi ki, bugün bu önerinin ne kadar yerinde olduğu artık net olarak görülüyor ama 1 yıl önce bu öneriyi doğrudan rafa kaldıranlar şimdi indirmeye cesaret edemedikleri için böyle 1. formülden yani İYİ Parti üzerinden gidiyor!

 

İYİ Parti cephesine gelince;

 

İYİ Parti başından beri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşten yana tavır gösteriyor.

 

Bu özelliği ile de CHP'nin başını çektiği Millet İttifakı içinde kararlı duruş sergiliyor.

 

Şimdi yeni kurulan Ahmet Davutoğlu Genel Başkanlığındaki Gelecek Partisi ile Ali Babacan Genel Başkanlığındaki DEVA Partisi de İYİ Parti gibi güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana oldukları için siyasette önümüzdeki dönemde bu 3 partinin hangi oluşumlar içinde yer alacağı merak konusu.

 

Özellikle de başta da belirttiğim gibi sorunun cevabı aslında İYİ Parti'nin tercihinde gizli.

 

Eğer İYİ Parti Güçlendirilirmiş Parlamenter Sistem'i savunan Millet İttifakı içinde kalmayı tercih ederse Cumhur İttifakı'nın gücünü ve Hükümetteki "temsilini" tehlikeye sokmuş olacak.

 

Eğer İYİ Parti Cumhur İttifakı'na geçerse ki, kurumsal anlamda mümkün değil ama tabanda ve seçmen bazında bu geçişi sağlayabilirse, Cumhur İttifakı için bir başarı olacak demektir.

 

Eğer İYİ Parti Millet İttifakı'ndan kopup, SP, Gelecek ve Deva Partisi içinde bir 3. İttifak oluşumuna giderse bu sefer yine Cumhur İttifakı'nın eli zayıflamış olacak ve her halükarda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerini Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme bırakmış olacak...

 

Yani nerden bakarsanız bakın Cumhur İttifakı için riskli bir süreç görülüyor. Yakın zamanda bu sefer akademisyenler ile hukukçular Bakan Çelik'in "yüzde 40 formülünü" dillendirirlerse hiç şaşırmamak gerek!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları