Bakan Soylu Bursa'da
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
Sadece AK Parti Hükümetlerinde değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş hükümetlerinde İçişleri Bakanlığı’nda görev almış isimlerin içinde en başarılı olan kim derseniz?
Genelde verilecek cevap Süleyman Soylu oluyor.
Başarılı olunca elbette seveni olduğu kadar sevmeyeni de çok. Hele hele görev alanı güvenlik olunca bütün gözler üzerinde. Ülkenin son 30 yılının en güvenli dönemlerini sağlamış olmasının getirdiği bir huzurlu ortamda, ne yazık ki sevmeyenlerin sayısı az da olsa gürültüleri, patırtıları ve sözleri daha çok çıkıyor.
Öyle olunca da şimşekler her daim üzerinde. Adam bir adım atsa, bir ağzını açsa hemen gündem teşkil ediyor. Siyasi linç kampanyalarının ardı arkası kesilmiyor.
Nedense en çok tartışmaya açan kesim de HDP’liler, HDP destekçileri, PKK ve PKK uzantıları ile FEtÖ camiası ve tabii ki mafya, çete örgütlenmesi içinde bulunanlar, baronlar…
Zaten dikkat edin ne zaman Soylu sosyal medyada Türkiye gündemine otursa, onu oraya çekip altına olur olmaz hikâye düzenler ya bot ya sahte, ya da okyanus ötesi hesaplar. Gerçek kişiler çok az…
İşte Türkiye’nin “en çok tartışılan ve en başarılı bakanı” Süleyman Soylu yarın (28 Aralık Salı günü) Bursa’da.
Bursa Muhtarlar Derneği’nin daveti üzerine Muhtarlar Toplantısı için sabah saatlerinde Bursa’ya gelecek olan Bakan Soylu, Merinos AKKM’de Bursalı muhtarlar ile buluşacak.
Ardından Bakanlığı’nın güvenlik toplantısı için Emniyet ve jandarma personeli ile bir araya gelecek olan Bakan Soylu, toplantılarının ardından Bursa’dan ayrılacak.
Zorunlu aradan sonra ilk yazım…
Bir süredir yazı yazamadım. Merak eden dostlar ve okurlar olduğu için bu kısa bilgiyi sizlerle de paylaşmak istedim. Önce kış aylarının geleneksel soğuk algınlığı ve grip salgını diye başladığım ev istirahatinde bir anda tat ve koku duygusunun gittiğini fark ettim.
Yani 2. defa covid oldum. Bu sefer ilkine göre süreci daha sakin ve hafif atlattığımı belirtmeliyim. Ancak evden dışarıya çıkmadığım için ve genel sağlık durumumun da iyiye doğru seyretmesinden dolayı bir sağlık kurumuna gitme ihtiyacı duymadım.
Eğer tat ve koku duyum gitmese idi ben kendimi hala gribal enfeksiyon hastası olarak görmeye devam edecektim, nitekim benden önce 2 oğlum hafif ateş ve burun akıntısı ile grip hastalığını geçirdikleri için ben de onlardan kaptığımı sandım. Muhtemelen ülkemizde de çok çabuk yayılan ‘omicron’duk.
Çünkü bu salgının yeni yeni ortaya çıkan seyrine baktığımızda, grip ve soğuk algınlığı belirtileriyle örtüşüyor.
Sonuçta, 15 günlük karantina süremi evde geçirdikten sonra iş yerime gittiğimde, bir başka sürprizle karşılaştım. Sağ olsun meçhul hırsız arkadaş bu sürede yokluğumu aratmamış, bir güzel ofisimin masa üstünü ve raflarını temizlemiş!
Hadi bilgisayarlarımı, fotoğraf makinalarını aldı da, bari hard diskimi bıraksaydı. Geçmiş 7-8 yıllık hafızayı sıfırladı.
Neticede bir bilgisayar buldum da yazmaya başladım.
Elbette bu süre zarfında yerel de ve genelde çok önemli gelişmeler oldu...
