15 Eylül 2022 - Perşembe

Söğüt Şenliği bu yıl muhteşemdi

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 6 dk.
180 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Hafta sonu doğum yerim olan Söğüt’te idim. Yönetim Kurulu Üyesi olduğum İrfan Tatlıoğlu Genel Başkanlığındaki Türk Dünyası Yörük Türken Birliği’nin de organizasyonunu üstlendiği 741. Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenlikleri’ne katıldım.

En son Söğüt’e 4 yıl önce gittim.

Benim hafızamda yer eden görüntü ile şimdiki görüntü arasında dağlar kadar fark var. Söğüt büyümüş ama gelişmemiş. Nüfusu 18 binlere dayanmış. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’ne bağlı Meslek Yüksek Okulu’nun açılması, mermer fabrikalarının sayılarının artması ve tabii ki Diriliş Filminin burada çekilmesi ile Söğüt bir anlamda eskinin büyük köyünden, şimdinin küçük kasabası haline gelmiş. Özellikle Diriliş filminden önce bırakın Söğüt’ün adını Bilecik’in adını bile pek bilen yoktu, nerede orası derlerdi. Hatta Bilecik sık sık Birecik ile karıştırılırdı.

Şimdi adını tüm Türkiye Diriliş Ertuğrul ve Abdülhamit filmi ile duydu, öğrendi.

Akıllara kazındı.

Bu da turizmi canlandırdı.

******                             ******

3 gün boyunca şehrin her bir sokağını tek tek gezdim. Zaten küçük bir yer. Meydanında, çarşı-pazarında esnafla, vatandaşlarla sohbet ettim. Üniversite okumaya gelen ve harçlığını çıkarmak için kafelerde çalışan gençlerle konuştum. Diriliş filmi ile tarihi anlamda adını yıldızlaştıran, siyaseten partilerin kıyasıya yarıştığı Söğüt maalesef yerel hizmetler anlamında çok fazla bir hizmet alamamış.

Ama buna rağmen Söğüt sosyo-ekonomik anlamda gelişmiş.

 

******                   ******

Ankara, Eskişehir, Sakarya, Kütahya, İstanbul, Çanakkale ve Bursa gibi illerden günlük turlar düzenlenirken, özel olarak gelip giden yerli turistlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Doğal olarak ilçedeki çarşı-pazara yansıyor. İlçede kahvehanelerden sonra, ev yemeklerinin yer aldığı lokantalar, 2, 3 katlı evlerden oluşan apartlar, adım başı da aile çay bahçeleri var. Bir de evlerinin önünde gözleme yapıp satan kadınlar var. Sögüt’te öğrendiğim kadarıyla vergiden de muaf oldukları için en iyi hasılatı da onlar yapıyormuş.

Tarihi özelliğe sahip olduğundan yol kenarındaki seyyar tezgahlardan tutun da aksesuar satan dükkanlara kadar hemen hemen hepsinde tarihi figürleri ve olayları yansıtan maketler, kalpaklar, heykeller,  anahtarlıklar, kaftanlar, kılıç ve kalkanlar gibi hediyelik eşyaları görmek mümkün.

Ve yine özellikle çevre köylerden gelen kadınların sepetlerindeki ürünlere de büyük rağbet var. El emeği örgü, dantel, kenarları oyalı yazma gibi ürünlerin yanısıra köy yumurtası, köy ekmeği, köy salçası, tarhanası, kurutulmuş biberi, domatesi, gözlemesi, yufkası da “doğallığından” satışı iyi giden ürünlerin başında geliyor.

******                     *******

İnsan profili de değişmiş. Daha modern bir görünüme bürünmüş.Genç nüfusun yoğunluğundan mıdır, yoksa  şenlikler dolayısıyla  kurulan panayırdan nüfusun 3’e katlanmasından mıdır nedir bir ara kendimi küçük bir sayfiye kasabasında sandım. Abartısız diyebilirim ki, bir denizi eksikti!!!

Şenliklere gelince;

Küçüklüğümden hatırladığım o tılsım , o maneviyat, o heyecan, o muhteşem katılım, o kıl çadırlar bir dönem kaybolup gitmişti, şimdi son yıllarda yörüklerin yeniden  tarihi değerlerine tutunup, kültürel zenginliklerini hatırlamaları ve yansıtmalarıyla  Ertuğrul Gazi’yi Anma etkinlikleri daha bir anlam kazanmış.

Pandemi sonrası yapılan bu ilk anma etkinliğine Türkiye’nin dört bir tarafından gelen yörüklerin katılımının yüksekliği ve kurulan kıl çadırlardaki etkinlikleri, yöresel kıyafetlerle yapılan kortej yürüyüşü hakikaten görülmeye değerdi. İzdihamdan dolayı yiyemesem de 741 yıldır aralıksız dağıtımı yapılan o şifalı pilavın kokusunun burnumda tütmesi bile benim  için farklı bir ayrıcalık…

Neticede;
Cuma gününden pazar günü akşamına kadar süren Söğüt Şenliklerinde esnafın bir yıllık  hasılatı bu üç günde çıkardığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Bu arada;
Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği olarak da bu anlamlı günde  3. Genel kurulumuzu yaptık. Bünyesinde 80’i aşkın  konfederasyon, federasyon ve dernek bulunan birliğimizi yeni katılımlarla güçlendirirken, İrfan Tatlıoğlu’nu da yeniden birliğin genel başkanı seçtik.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları