Nilüfer’in havası diğer ilçelere göre temiz olsa ne yazar?
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
Havamız, suyumuz, toprağımız ne kadar kirli? Bilebiliyor muyuz? Ölçebiliyor muyuz?
Kısmen.
Çünkü eldeki veriler kısıtlı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Bursa’da 7 ölçüm istasyonu bulunuyor. Bunlardan biri Nilüfer Belediyesi’ne ait. 7 yıl önce Bursa’da ilk kurulan istasyon.
Son 2 yıldır bu istasyondan alınan veriler Bursa kamuoyuyla paylaşılıyor. Projeyi Nilüfer Belediyesi adına Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala yürütüyor.
Dün sabah Nilüfer Belediyesi’nde 2021 yılı ölçüm sonuçlarının açıklandığı toplantı vardı. Belediye Başkanı Turgay Erdem toplantının açılışında ”Şu pandemi sürecinde en önemli etkenin sağlık olduğunu daha iyi anladık. Sağlığın en temel belirleyicisi de çevre ve hava kirliliği. Kentimiz bu konuda pek iyi değil maalesef” dedi.
Çok doğru. Bursa 17 ilçesiyle bir bütün. Nilüfer’in havası iyi olsa, bu anlamda kentin en sağlıklı bölgesi olsa ne yazar? Bu Bursa’nın şehircilik anlamında en modern kenti olmasıyla, ya da eğitim ve kültür düzeyi en yüksek ilçe olmasıyla eş değer değil. Sonuçta kirliliğe neden olan etmenler havada öylece asılı durup kalmıyor.
Ama yine de dün Kayıhan Hoca’nın açıkladığı rapora bakarsak Nilüfer havası kirli olmasına, suyu merkezde iyi, kırsalda az kirli olmasına rağmen Bursa’nın en şanslı yeri diyebiliriz.
Düşünün en şanslı dediğimiz de havanın kirliliği en başta partikül maddeler ve azot oksitler yönünden Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği rehber değeri 15 ug/m3’ün üstünde olduğu gibi, Türkiye ortalaması olarak belirlenen 50 ug/m3’ün de üstünde. Artık diğer ilçeleri varın siz düşünün.
Hele ki İnegöl’de yaşayanlar bu durumda yandı. Hava mı soluyorlar yoksa ciğerlerine bas bayağı hastalık yapıcı etkenleri mi çekiyorlar tartışma götürmez bir gerçek. Çünkü ölçüm istasyonundan biri İnegöl’de bulunuyor ve oradan alınan verilere göre, Bursa’nın havası en kirli bölgesi durumunda.
****** ***** ******
Suya gelirsek;
Artık Evliya Çelebi’nin” velhasıl Bursa sudan ibaret” sözü kitaplarda ve anılarda kalsa da, bizim suyumuzun kalitesi İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir gibi büyük kentlere oranla yine de iyi durumda.
Şimdi Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı olan Adem Vural’ın 4 yıl önce BUSKİ’ de genel müdür yardımcılığı yaptığı sırada BUSKİ binasına kocaman harflerle yazdırdığı “Bursa’da su çeşmeden içilir” sözü nihayetinde duvarda kalmıyor, gerçek!
Kayıhan Hoca’da bu sözün hakkını verdi:
“BUSKİ tarafından sağlanan su güvenli. Ben yıllardır evimde eşim ve kızım dahil olmak üzere hiç damacana suyu kullanmıyoruz. Suyumuzu çeşmeden içiyoruz.”
Hakkaniyetle BUSKİ yetkililerine de teşekkür etmeyi ihmal etmedi:
“Nilüfer’de 2015-2021 yılları arasında kentsel mahallelerden alınan su örneklerinde yapılan analizlerin temiz bulunması memnuniyet vericidir. Ancak kentsel alan mahallelerinin yaklaşık beşte birinde yüzde 21 civarında sudaki klor düzeyi yetersizdir. Klor oranı düşük olmasına rağmen bunu BUSKİ yetkilileri de biliyor ama kendilerine teşekkür ediyorum gerçekten suyumuzun kalitesi güzel, içilebilir durumda”.
Kayıhan Hoca’nın söylediğine göre, su kalitesinde Nilüfer’in kırsal kesimi merkeze göre daha az şanslı. Çünkü kırsal alan mahallelerinde yerel su şebekelerinin yüzde 16.7’si kirli çıktığı gibi, klor oranı da yüzde 50’ye yakın.
Sonuçta;
Başta da belirttiğim gibi Bursa yaşadığımız yerimiz. Burada sadece bir bölgenin diğer ilçelerine göre havasının ya da suyunun az kirli olması yeterli değil. Bursa’nın tamamının DSÖ değerlerine göre solunabilir hava kalitesine ulaşması gerekiyor. Bunun için öncelikli olan eylem planlarını hazırlamak ve denetlemek!..
İnanın gerisi teferruat…
