2021'de bir erken seçim var ama 'GENEL'de değil!..
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
Ankara'da güvenilirliğine her zaman itibar ettiğim, hatrı sayılır yer ve makama sahip olan siyasi dostumun Külliye'ye dayandırdığı "iddiasını" duyunca şaşırdım. Bugüne kadar ne yazıldı, ne söylendi, ilk defa ben bu köşede aktaracağım. Kimsenin aklının ucundan dahi geçmeyecek bu formül üzerinde bir süredir kapalı kapılar ardında çalışıldığını ve belli bir sisteme oturtulmak üzere olduğunu öğrenince daha da şaşırdığımı belirtmeliyim.
Eğer bu formül uygulamaya konulursa, Türkiye'de bırakın dengelerin değişmesini, mevcuttaki pek çok bildik ismin yerine yeni isimlerin geleceğini, koltukların el değiştireceğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Şöyle ki;
Erken seçim tartışmaları siyasette yeniden alevlendi. Öyle ki ititfakların "Cumhurbaşkanı Adayı kim?" olacak sorusu ciddi ciddi tartışılmaya başlandı. Her ne kadar Cumhur İttifakı'nın ortakları "erken seçim yok" deseler de, siyasi yorumculara göre iktidarın belli başlı politikaları, Türkiye'nin 2021'de bir erken seçim yaşayacağı emaresini ortaya koyuyor.
Peki, AK Parti iktidar sürecini 2.5 yıl kısaltacak bir erken seçim kararı alır mı?
Siyasi dehasıyla ülkeyi 18 yıl yöneten ve girdiği her seçimden, sadece İstanbul seçimlerinin tekrarlandığı 24 Temmuz'un dışında galibiyetle çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim kararı alır, hatta alacak. Bu karar iktidar sürecini 2.5 yıl kısaltmak yerine genelde ve yerelde 2023'ü ve sonrasını garantileyecek bir karar olacak.
Nasıl mı?
Külliye'ye dayandırılan iddiaya göre Türkiye 2021'de bir erken seçim yaşayacak ama bu beklenildiği gibi genelde değil, yerelde olacak. Yani 2024'te yapılacak olan mahalli idareler seçimleri 3 yıl öne çekilerek 31 Mart 2021'de yapılacak.
***
Nedeni de şu:
İddia sahibinin aktardığına göre ki, gayet de siyaseten mantıklı formül. AK Parti'yi iktidara taşıyan en önemli ayak, RP'nin yerel yönetimlerdeki başarısıyla gelen çizgisi oldu. 2004-2014 yılları arasında büyükşehir ve iller ile ilçelerde tam anlamıyla yerel kalkınma hamleleri yaşandı ve zaten iktidarın da genelde en parlak yılları bu dönemler oldu.
Son seçimlerde AK Parti yerelde İstanbul, Ankara, Antalya gibi büyükşehirleri CHP'ye kaptırırken 30 büyükşehirden 15'e, il bazında da 48'den 39'a düştü.
Aradan geçen bir buçuk yıllık sürede kazanılan büyükşehirlerde AK Partili başkanların beklenilen başarıyı gösterememeleri, bölgelerden rant ve kayırma üzerine yoğun şikayetlerin gelmesi, bazı başkanların üzerinde FETÖ iddialarının yoğunlaşması ve siyasi kavgaların yaşanması, anketlerde de partinin oylarında ciddi düşüşlerin görülmesine yol açtı.
Dolayısıyla Ankara'nın bu bölgelere doğrudan yatırım atağına geçip, kısmen idareyi merkeze çekmesini doğururken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kafasında bu başarısız olan illerde 2. defa bir görevden alma riskini yaşamamak adına belediye seçimlerini öne alarak toplumun kabul göreceği isimlerle yeniden belediye seçimlerini gerçekleştirmek fikrinin ortaya çıktığı iddiası mevcut.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sefer parti içi dengeleri gözeterek kendisine sunulan isimleri değil, büyükşehirler başta olmak üzere il ve ilçelerde toplumsal boyutta öne çıkan, sevilip, sayılan, saha adamı olarak çalışacak, uçlarda değil "merkezdeki" isimleri aday göstereceği de dile getirildi.
***
Yine;
İstanbul, Ankara ve Antalya başta olmak üzere kaybedilen büyükşehirler ile, doğu ve güneydoğuda kayyum tarafından yönetilen illerin AK Parti'ye yeniden kazandırılması durumunda önümüzdeki 2 yılda yerel kalkınma hamlesi yeniden başlatılarak AK Parti, MHP destekli Cumhur İttifakı ile 2023 genel seçimlerine daha ididalı ve daha güçlü bir şekilde girmiş, seçimleri kazanmış olacak.
Külliye'ye dayandırılan idida bu. İlk etapta olmaz diyebilirsiniz ama siyasette her an her şeyin olması, değişmesi mümkün.
Dikkatinizi çekerim, Cumhurbaşkanı Erdoğan mesaisinin büyük bölümünü artık İstanbul'da harcıyor. Dün akşam da istanbul il başkanlığının 100 bin yeni üye kazandırılması programında "İstanbul bizim için önemli." diyerek teşkilata "ev ev çalışacaksınız" dedi.
