AK Parti fabrika ayarlarına mı dönüyor?
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
Tam bir yıl sonra bugün Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağız. Bu bir asır demek. 20 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti önümüzdeki seçim stratejisini Cumhuriyetin 2023 perspektifi üzerine oturttu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara Spor Salonu’nda Türkiye’nin dört bir tarafından gelen partililerin yoğun katılımı ile “Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi”ni açıkladı.
2023 Vizyonu hedefleri olarak da adlandırabileceğimiz bu belge aslında kamuoyu için yeni değil;
Hatta devlet projesi haline geldi diyebilirim de…
Çünkü, siyasi, sosyal ve ekonomik bir dizi hedefleri içeren 2023 Vizyonu’nu ilk olarak, 23 Ocak 2011 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından “Türkiye 2023’e yürüyor, AK Parti Ankara’da buluşuyor” programında açıklandı.
O toplantıda Başbakan Erdoğan olarak Cumhurbaşkanı “Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıl dönümünde farklı bir Türkiye düşünüyoruz. İşte bu proje seçim kampanyasıyla birlikte açıklanacak. 12 yılda neler hedefliyoruz. İlk 4 yılda, ikini 4 yılda ve üçüncü 4 yılda neler yapacağız ve 2023’te nereye geleceğiz?” demişti.
Hedefler içinde;
Milli Gelirin 2 trilyon dolar, nüfusun 82 milyon, kişi başına düşen milli gelirin 25 bin dolar seviyelerinde olması, ihracatın 500 milyar dolar, dış ticaret hacminin 1 trilyon dolar, işsizlik oranının yüzde 5’lerde ve 30 milyon istihdam rakamlarının yakalanmasının yanı sıra;
100 bin vatandaşa düşen hekim sayısının 210’larda, en az 3 nükleer enerji santralının kurulmuş olması,50 milyon turistle 50 milyar dolar turizm girdisinin sağlanması;
15 bin km daha bölünmüş yol yapımı, dünyanın 10. Büyük limanının yapılması, yerli teknoloji ile kendi uçağımızın, tankımızın, savaş gemimizin üretilmesi, havacılık organize sanayi bölgelerinin kurulması ve tabii daha özgürlükçü, daha ileri bir demokrasi anlayışında yeni bir anayasanın hayata geçirilmesi en başta olanlardı.
****** ******
Aradan 11 yıl geçti.
Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o gün hükümet olarak ülkenin önüne koyduğu hedefleri devlet politikası şekline dönüştürdü. Çünkü ilk defa 5 yıllık ekonomik kalkınma planlarının dışında uzun vadeli 2023,2050 ve 2071 gibi ekonomik ve sosyal planlamalar yapılıyordu.
Süreçte 2023 hedeflerinin büyük bölümünü gerçekleştirdiklerini rakamla açıkladı. Elbette son dönemde dünyanın içine girdiği ekonomik daralmanın ve savaşın etkisinin, güvenlik politikalarının ön plana çıkmasının getirdiği sapmalar oldu ama, özellikle yeni anayasa konusunda ve ekonomik alanda vaat ettiklerini yerine getiremedi. Hele ki ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı, 2004-2016 arasındaki güçlü ekonomik yapısı bulunan Türkiye’yi çok gerilerde bıraktı.
İşte dün Cumhurbaşkanı aynı salonda bu hedefleri yeniden kamuoyunun gündemine taşıdı ve AK Parti üzerinden değil, toplumun tüm kesimlerini kapsayıcı bir çerçeve çizdi.
Büyük hedefler ortaya kondu. Ve geçen sürece bakıldığında bunların hayata geçirilmemesi gibi bir durumun olmadığı rakamlarla açıklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni yüzyıl hedefleri salonda bulunanlara ve izleyenlere inandırıcı geldi diyebilirim.
Ben de dün TV kanallarının canlı olarak verdiği töreni izlediğimde bazı yorumcular partinin fabrika ayarlarına geri dönmesi olarak belirttiği yeni “ekonomik ve demokratik Türkiye açılımını” AK Parti’nin 2002 ve 2007, 2010’daki kadar olmasa da o dönemleri hatırlatan, o dönemlerdeki söylemleri ve politikaları andıran bir havayı yakaladığımı çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Ve AK Parti’den artık duymayı unuttuğumuz değişim, dönüşüm, reform kelimelerini de duymak, cümleler içinde geçtiğini görmek de salondakiler kadar ekran başında bizleri de heyecanlandırdı.
Ve yine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından uzun zaman sonra AK Parti’nin kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı dili sanki kenara bıraktığı veya bırakma niyetinde olduğunu da çıkardığımı belirteyim.
