Bursa’nın lezzetleri yeniden yorumlandı!

Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Gastronomi denince akla ilk olarak Gaziantep geliyor. Ülkemizde de ilki teşkil eden bu serüven Gaziantep’in Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in başkanlığında tarihi yöresel ve sokak lezzetlerini, kültürel değer olarak değerlendirip, 2015 yılında UNESCO tarafından Dünya Gastronomi Şehirleri Ağı’na dahil edilmesiyle başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sahiplendiği bu proje, kentin dinamiklerinin de desteklemesiyle şehri kısa sürede lezzet durağı haline getirdi
Şimdi bu kent, gastronomi turizmi olarak kente katma değer sağlıyor. Geçen yıl kente 1.5 milyonu konaklamalı olarak toplam 2 milyon turist akın etti.2003 yılında 204 bin 205 bin turist geldiğini hesaba katarsak aradaki farkın kente nasıl katma değer kattığını da anlamış oluruz.
Bursa bu yolculuğa maalesef geç başladı. Bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş döneminde ilki 2022’de, ikincisi de 2023’de gerçekleştirildi. Her ikisi de halka açık olarak Merinos Parkı’nda düzenlendi.
….. …..
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de göreve geldikten sonra kültürel mirasın ekonomiye katkısı olarak önemsediği bu festivali Bursa geneline yaydı. Geçen yıl 13- 15 Eylül tarihlerinde 3.’sü gerçekleşen Gastronomi Festivali’nin bu yıl 4.’sü için start verildi.
26 Eylül-29 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek olan festivalin dün gece basın için düzenlenen tanıtım toplantısına katıldım.
Bu sefer tanıtım yeri olarak, merkezde bir otel ve ya Merinos Park yerine tarihi Mudanya Montania Hotel seçilmiş. Doğru bir tercih olduğunu söyleyebilirim. Zira, yemek öncesi Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’le sohbet ederken Bursa Hakimiyet Yazarı Gazeteci Namık Göz hatırlattı:
“Başkanım, Rahmetli Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin’den sonra deniz kenarında, tarihi yapıda toplantı yapan ilk siz oldunuz.”
Ben de o dönemde danışmanı olarak görev yaptığım için katkıda bulundum:
“Evet, basınla olan ve ya böyle büyük önemli toplantılarını deniz kenarında yapmayı tercih ederdi. O Bursa’da denizin olduğunu bizlere hatırlatan başkandı.”
Allah rahmet eylesin, ezberleri bozan, ilkleri kente kazandırandı. Bursa’nın tarihi eğlence mekanlarından Arap Şükrü Sokağı’nı da kültürel miras olarak kabul ederdi.
Hatırlatmayı yine Namık yaptı:
“Arap Şükrü Sokağı’nda da çok toplantılar düzenledi”
AK Parti’de 2. dönem için kendisine geçit vermediler. Sonra da ömrü yetmedi zaten…
Ondan sonra ne Bursa-İstanbul arasındaki arabalı vapur, ne Arap Şükrü Sokağı ne de İpek Yolu Festivali kaldı.Ne de yeni bir alt geçit yapıldı. Neredeyse İdo bile gidecekti. Allah’tan Mudanya eski Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ile CHP’liler inat etti de yerinde kaldı.
….. …..
Konumuza dönersek;
Eşi Seden Bozbey ile tanıtım yemeğine katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanısıra CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız ve Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ile Mudanya Barış Festivali’nin jüri üyeleri Gazeteci Sedat Ergin, Murat Karayalçın, İsmet İnönü’nün torunu Gülsün Toker de konuklar arasında idi.
Başkan Bozbey tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada dedi ki:
“Ünlü şeflerin Bursa esnafıyla da buluşacağı festivalde, gastronominin kültürde, sinemada ve anlatıda da iz bıraktığını ortaya koyan film, açık hava gösterimleri ve yönetmen-yapımcı katılımlı sohbetler de yer alacak. Bursa’nın yaşam kültürünü yansıtan gezek programı da bu yıl festivale eşlik edecek.”
Festival, Gezek kültürünün yeniden canlanmasını amaçlamanın dışında ”Lezzet Durağı Projesi’ olarak bir ilke daha imza atacak.
Başkan "Kentin gastronomi mirasını korumak ve özgün lezzetlerini geleceğe taşımak amacıyla belirli kriterler doğrultusunda değerlendirme yapacak özel bir kurul oluşturduk. Bu kriterler çerçevesinde Bursa’nın ürünleriyle yapılmış lezzetleri sunan işletmelere ‘Bursa Lezzet Durağı’ sertifikası vereceğiz" bilgilendirmesinde bulundu.
Başkan Bozbey’in yine bir ilk olarak İstanbul, İzmir, Antalya, Hatay ve Bursa’daki 5 gastronomi okulundan öğrencilerin ve akademisyenlerin, festival öncesinde köylerde saha çalışmaları yapacağını söylemesi de, festival sonrası hazırlanacak olan Gastronomi kitabı için önemli bir veri oluşturacak.
Bu arada Şef Atakan Özen ve ekibinin hazırladığı Bursa’ya ait özgün yemeklerin yeniden yorumlandığı ikramlık menü de oldukça etkileyici idi. Örneğin Hasanağa enginarı, sos ve sorbe ile, 500 yıllık Büyükorhan kavurması Bursa göç mutfağının meşhur barbunya pilakisi ile bizim sıcak süt helvamız da beyaz çikolata ve böğürtlenle dondurulmuş olarak servis edildi.