06 Ağustos 2021 - Cuma

İşte yangının devam ettiği Manavgat’taki izlenimlerim…

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 8 dk.
563 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Dün, yani çarşamba günü Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Başkanı İrfan Tatlıoğlu ve yönetici arkadaşlarla 10 gündür yanmaya devam eden Antalya’nın Manavgat ilçesinde idik. Öncelikle siz değerli okurlarıma söyleyeyim, yangın bölgelerindeki felaketin boyutları öyle TV ekranlarında, sosyal medyada, haber ajanslarında yazılıp, çizilen gibi değil. Daha ötesi…

 

 

Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli “her yıl bölgede büyük orman yangınları çıkıyor, bunların ancak 2’si, 3’ü medyaya konu oluyor “dese de, bilim adamlarının söylediğine göre 10 gündür devam eden yüzyılın yangınlarında yanan alanın toplamı, son 30 yılda yanan ormanların toplamı kadar. Çünkü daha önceki yangınların hiç biri böyle 10 gün sürmemiş, Termik Santrallara sıçramamış,  binlerce kişinin evi yanmamış, köyler ve mahalleler boşaltılmamıştı…

DEZENFORMASYONA İNANMAYIN, PROVOKASYONA GELMEYİN

Ben gittim, gördüm.

Antalya’da, Manavgat’ta o acıları yaşayan insanları dinledim, kurtarma ekipleriyle görüştüm, ekiplerin mücadelelerini izledim. Devlet tüm birimleriyle, kurumlarıyla, belediyeler, HDP dışındaki tüm siyasiler, STK’lar, köylüler,  yazlıkçılar, gönüllüler hepsi hem yangınların içinde hem de planlama ve koordinasyonda canla başla, uykusuzluktan küçülmüş gözleriyle,  kısılmış sesleriyle çalışıyorlar.

 

 

Hele ki hiç kimse oturduğu yerden sosyal medyada” özellikle yakılıyor, söndürmek istemiyorlar, buraya itfaiye ekipleri gelmedi, ya da geç geldi” gibi ahmakça, siyasi provokasyonlara soyunmasın.  Ya da AK troller ile bazı densiz, hadsiz, masa başı siyasetçilerin yaptığı gibi “CHP’li belediyeler çalışmıyor” paylaşımlarına kanmasınlar. Hepsi Valiliklerin koordinasyonunda arı gibi çalışıyor.

 

 

Evet, yangınlar başladığında ilk iki gün kısmen koordinasyon eksikliği yaşanmış, ama İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bölgeye gelmesiyle bu sorun giderilmiş.

Ve yine siz bakmayın Devletin tepesindeki isimlerin kurumları hedef göstermesine CHP’li belediye başkanlarını işaret edip ”sorumluluklar önce belediyelere aittir” demelerine. İnsani çaba gösteren CHP’li belediye başkanları bölge halkının gözünde daha da devleşmiş durumda. Benim gördüğüm bu…

 

 

Manavgat girişine Antalya Büyükşehir Belediyesi Manavgat Afet Yönetim Merkezi oluşturulmuş. Çok büyük ekip ve ekipman mevcut. 24 saat çalışıyorlar. Bölgenin tümüne hakimler. Burada yangınların durumu, yönü an be an bilgisayarlardan takip edilirken, yangın söndürme ekiplerinin tüm teçhizatları ve bölgedeki halkın ihtiyaçları anlık. Antalya Valiliği’ne aktarılıyor.  Yine mağdur vatandaşın ihtiyaçları AFAD ve Kızılay ekipleriyle birlikte giderilmeye çalışılırken, ortaya çıkan ihtiyaç malzemeleri de burada veri haline getirilip belediyenin web sitesinden duyuruluyor.

Yol güzergahlarında, yanan köy ve mahallelerde giriş çıkışlar güvenlik güçlerinin denetiminde bulunurken, AFAD ekipleri de sıcak yemek, içecek ve diğer temel ihtiyaç malzemelerinin dağıtımını yapıyorlardı. Yine içlerinde gönüllü kişilerin bulunduğu özel araçlar da yardım malzemesi dağıtıyorlar.

 

 

NORMAL YANGIN DEĞİL

Mesleğim gereği pek çok yangın haberlerine gittim, orman yangınlarını takip ettim. Ama Manavgat’taki yangın öyle bildiğimiz orman yangınlarından farklı. Görgü tanıkları, yangın söndürmesine katılan gönüllüler ve yetkililer bu yangının sanki yangın söndürme tüplerine benzer bir aletle yukarıdan alev taramasına tabii tutulmuş gibi bir değerlendirmede bulunuyorlar ki, çok ilginç. Çünkü aynı anda orman alanı tamamen alev içinde kalmış.

 

 

İrfan Başkan ve arkadaşlarla Türkiye’deki ilk yangının çıktığı Manavgat Kalemler Köyü’ne gittik. Burası orman köyü. Manzarayı size anlatmam mümkün değil. Tam bir yanık harabe. Hayalet köy. Mezarlıklar dahil her şey yanmış. Sadece cami ve yeni mezarlıkta birkaç tane mermerden yapılmış mezar duruyor. Ağaçlar kömürleşmiş, toprak isten kararmış. O is ve yanık kokusu hala burnumdan gitmiyor.

 

 

Köyün sakinlerinden Mehmet Uysal’la konuştuk. Yangın 15 km. uzaklıkta, tepedeki ormanlık alanda başlamış:
“Normalde köye gelmesi bir saat. Ama yarım saat içinde köye indi ve 15 dakikada burada ne var ne yok yaktı geçti. Bakın şu ağaçlara, şu zeytin tarlasına. Üstlerini yaktı, altındaki otlar duruyor. Üstten atlayarak gitti. Ben hayatımda böyle bir yangın biçimi görmedim. Canımızı zor kurtardık. Annem az kalsın evde yanıyordu.”

 

Orman köylüsü Mehmet Uysal’ın yüzünde, kollarında ve saçaklarında ağır yanıklar vardı. Dikkatlice baktığımı görünce” Benim içim yanıyor ablacım, bunların acısı ne ki?” dedi. Utancımdan başımı çevirdim. Gözyaşlarımı tutamadım.

 

 

Yanan evin birinde temizlik yapılıyordu. İçeriden biri elindeki borcam tabağını göstererek bağırdı:
“Abla borcama bak, nasıl erimiş.” Sonra bölgenin hayırseveri Yörük Beyi olarak bilinen Hamdi Sarıca kapıyı işaret ederek;

“Bak bu kapı çelik, süvesi en az bin 400 derecede erir. Bak kapı yok olmuş.” dedi.

Isıya dayanıklı borcam da, bu kapı da eridiğine göre alevlerin ısı derecesini varın artık siz düşünün.

 

 

KONTEYNER KENT KURULUYOR

Bölgedeki afetzedelerin bir bölümünün kendi imkanlarıyla kiraya çıktığını, bir kısmının yakınlarının yanlarına yerleştiğini, gidecek yerleri olmayanların belediyelerin ve kurumların tesislerine yerleştirildiklerini, büyük bölümünün de yanan evlerinin bahçelerine yargın, döşek attıklarını gördük.

Bu arada İç İşleri Bakanlığı’na bağlı AFAD’ın da 160 çadır kurduğunu öğrenirken, 4 mahallede de konteyner kurma çalışmalarını da yer yer gördük.

Devletimiz kalıcı barınma ihtiyaçlarını da çözmek için girişimlere başlamış durumda.

Bölgeye gönderilen yardımlara gelince:

Gerek afetzedeler ve gerekse bu çalışmaları yerinde yürüten yetkililerin verdiği bilgiye göre kimse aç ve açıkta değil. Ayrıca ülkenin dört bir tarafından belediyeler ve gönüllü kuruluşlar ile hayırseverlerce gönderilen ilk yardım ve temel ihtiyaç malzemeleri de afetzedelere fazlasıyla ulaştırıldığı için şu an acil yardım yapılmasına gerek yok. Afetzedeler kalıcı olarak evlerine yerleştirildikten sonra temel ihtiyaç ve ev malzemeleri açığı ortaya çıkacak ki işte asıl o zaman yardım yapılması gerekiyor.

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları