Faruk Çelik Artvin’de de farkını gösterdi!..
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Cumhurbaşkanı Erdoğan Devlet eski Bakanı Faruk Çelik’i Bursa yerine Artvin’e gönderdiğinde Ak Parti teşkilatlarının pek çoğu ve Bursalılar “Buraya ithal milletvekili göndereceklerine neden Bursalı bir ismi Artvin’e gönderiyorlar?” diye de tepki göstermişlerdi.
Açıkçası ben de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kararını siyaseten yadırgamıştım.
Ama Artvin’e gidince Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne kadar doğru bir karar verdiğini, siyaseten ne kadar vizyoner olduğunu bir kere daha görme imkânı elde ettim.
Ki, bunu Artvin’den birinci sıra milletvekili adayı gösterilen Faruk Çelik’ de hiç çekinmeden söylüyor:
“Beni Cumhurbaşkanımız neden buraya gönderdi diye düşünmüştüm. Hatta Bursa’da, Urfa’da milletvekilliği yaptığım için, 2 milletvekili olan yerde benim ne işim var diye de kendi kendime söylenmiştim. Ama geldim gördüm ki, Cumhurbaşkanımız beni buraya boşuna göndermemiş”.
Çok doğru.
Artvin’in 2 milletvekilinden biri AK Parti’den, diğeri de CHP’den. Eğer Bakan Çelik doğduğu Artvin’e gönderilmeseydi, bu dönem Artvin il olarak AK Parti açısından eldeki bir milletvekilini dahi çıkaramayacaktı ve kayıp il olacaktı. Siyaseten bu ilden iktidar partisinin milletvekili çıkmaması, AK Parti için önümüzdeki yerel seçimlere de olumsuz yansıyacak demektir.
TÜNELLER ŞEHRİ
İşte, biz de buradaki siyasi durumu görmek için AK Parti eski il yöneticisi ve Osmangazi Yörük Türkmen Derneği Başkanı Dinçer Akyel’le beraber geçen hafta Artvin’e gittik. Burada 3 gün kaldık ve Bakan Çelik’in seçim çalışmalarına katıldık.
Karadeniz’in doğu bölgesine gitmemiştim. Doğrusu doğal güzelliği ile, yeşilin ve mavinin tüm tonları ile bakir alanlarıyla Rize ve Artvin beni büyüledi.
Bu manzara karşısında önce hayıflandım;
“Rizeli ve Artvin’li bu güzelim toprakları bırakıp da neden Bursa’ya ve İstanbul’a göç eder ki?”
Ama sonra Rize’yi ve Hopa’yı deniz kenarından geride bırakıp daha içerilere girince bu bölgenin neden bu kadar göç verdiğini daha iyi anladım
Çünkü bu coğrafya yaşam için zor bir bölge. Yerleşim ve tarım için elverişli değil. Gürcistan sınırında sarp kayalıklarda, Çoruh nehrinden dolayı derin vadilerden oluşan bölgede yollarda adeta geçit vermiyor. Bu bölgede köyler sarp kayalıkların üzerine adeta kuş yuvası gibi kurulmuş, yolları hala toprak, pek çoğunda evlerde su bulunmuyor. Bölgede daha çok hayvancılık, çaycılık ve arıcılık yapılıyor.
O yüzden Artvin’in balı, çayı, tereyağı, peyniri çok meşhur.
İşin daha ilginci Artvin tam bir tüneller şehri.
Derin vadiler ve barajlar nedeniyle yollar yamaçlara yapılmak zorunda kalmış ve dolayısıyla yollar dağların içinden tünellerle ve derelerin üzerinden de köprülerle birbirine bağlanmış. Sadece Artvin ile Yusufeli arasındaki 67 km’de toplam 44 tünel ve 20 köprü olduğunu söylersem ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. İl sınırlarında ise toplamda 80 tünel bulunuyor.
Yine Artvin için barajlar kenti de diyebiliriz. Çünkü Çoruh Nehri üzerinde tam 5 tane baraj kurulu. Artvin Barajı, Borçka Barajı, Derinler Barajı, Muratlı Barajı ve 3 ay önce açılışı yapılan dünyanın çift eğrilikli beton kemer kategorisinde 3. büyük barajı olan Yusufeli Barajı. Buraları aynı zamanda HES yani, Hidroelektrik Santralları olarak ülkenin elektrik üretiminde ilk sıralarda yer alıyor.
BAKAN ÇELİK ARTVİN’DE RÜZGAR ESTİRİYOR
Gelelim Bakan Çelik’in çalışmalarına…
“Basmadık yer bırakmayacağız” diyerek tüm ilçeleri, köylerine kadar tarıyor. Her gittiği yerde büyük kalabalıklarla karşılanıyor.
Konvoyunda Artvin’in teşkilatından olduğu kadar Bursa’dan ve Urfa’dan da dostları ve partilileri var.
Genelde diyor ki:
“AK Parti hükümetleri buralara çok büyük yatırımlar yaptı. Ama görüyorum ki, sizlerden de gelen şikayetlerden de anlaşılıyor ki insana dokunulmamış, gönüllere girilmemiş, Cumhurbaşkanımızın da en çok önemsediği bu. Telefonlarınıza çıkmayan siyasetçiden, telefonlarınıza çıkmayan bürokratlarla bizim işimiz yok. Şimdi ben size telefon numaramı vereceğim, beni istediğiniz zaman arayabilirsiniz.”
Benim Artvin’de kaldığım 3 günlük süre zarfında gördüğüm Bakan Çelik Artvin’de siyaset yapmadı ama taşında, toprağında, yatırımlarda büyük katkısı olmuş. Gerek Grup Başkanvekilliğinde, gerek Bursa ve Urfa milletvekilliğinde, gerekse de bakanlıklarında Artvin’e dokunmuş ve dolayısıyla şimdi nereye giderse gitsin büyük ilgiyle karşılanıyor. Vatandaşı dinliyor ve hemen konuyla ilgili hangi kurum veya kişi ise arayarak çözümünü de ortaya koyuyor. Örneğin Yusufeli Barajı’ndan dolayı mağdur edilmiş evsizler için hemen ilk etapta TOKİ’den 200 adet konut sözü almış ki, bu söz bile oradaki insanlar için o kadar önemli ki…
Sonuç itibariyle sözün özü Bakan Çelik Artvin’i büyük ölçüde toparlamış, yitik olan bir milletvekilini geri almış, sırada 2.si de olur mu? Bunu da sandık gösterecek…
Ama oradaki vatandaşla sohbetimizde de söyledim, “Bursa bu kayıptan dolayı şanssız, Artvin olarak siz şimdi çok şanslısınız. Artvin bundan böyle güçlü bir şekilde temsil edilecek ve Bakan’ın söylediği gibi göç edenler belki yavaş yavaş geri dönmeye başlayacak. Ya da en azından bundan sonra göç vermeyecek”…