Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu…
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi, 1990 yılından bu yana her yıl gazetecilik mesleğindeki genç
arkadaşlarımızı teşvik etmek amacıyla genç kalemler ile alanlarında barışa, emeğe, demokrasiye ve
fikir özgürlüğüne katkı sağlamış kişi ve kurumlara ödüller veriyor.
Ogaste.com’un muhalif yazarı ,Gazeteci Yüksel Baysal’ın başkanlığını yaptığı dernek yönetimi bu yıl
da 9 kategoride 10 ödül verilmesini kararlaştırdı.
İşte ne olduysa bu ödüllerin duyurulmasından sonra oldu. Deyim yerindeyse camiada büyük bir fırtına
koptu. Her ne kadar Yüksel Baysal yazısında “Aslında fırtına demek doğru değil, birkaç önyargılının
ortaya koyduğu yalanlar, iftiralar ve kişisel öfkelerin kusmukları” dese de, hiç öyle değil… https://ogaste.com/haber/bir-odul-uzerine-kopartilan-firtina
Ben oldum olası ÇGD’yi Cumhuriyet Halk Partisi’ne, benim de üyesi olduğum Bursa Gazeteciler
Cemiyeti’ni de AK Parti’ye benzetirim.
Çünkü, ÇGD Bursa Şubesi kurulduğundan bu yana yani 34 yılda 10’a yakın başkan değiştirirken, bizim
Bursa Gazeteciler Cemiyeti 30 yılda bir kişi tarafından yani Nuri Kolaylı ile yönetildi. Gazeteci
büyüğümüz Nuri abi Allah ömür versin, bir 30 yılı daha hak ediyor.
Diyeceğim o ki, ÇGD’de kuruluş felsefesi gereği fikir özgürlüğünde çok seslilik esas. Ama fazla tartışma
da çoğu zaman yapıyı bozuyor.
Şimdilerde ÇGD’nin yaşadığı da bu.
….. ……
Günlerdir kendi içinde ödüller tartışılıyor. “Vay efendim neden Eğitim Ödülü Mudanya
Üniversitesi’ne verilir? Burası özel bir üniversite, hem Başkanı Gıyasettin Bingöl de geçmişte Zehra
Vakfı’nın genel sekreteri değil miydi? Bu ödül bizim kuruluş felsefemizle örtüşmüyor” diye…
İstifa edenler mi? ÇGD’ye muhalif “ayrı bir meslek örgütü kuralım” diyenler mi? Görmedim ama
duydum. Aralarındaki paylaşımları, tartışmaları bir bilseniz.
Öyle ki olay ÇGD’nin genel merkezi Ankara’ya kadar götürüldü. (Bakın bizim BCG’de her yıl basın
ödülleri veriyor hiç çıt çıkıyor mu?)
Genel merkez de bu ödülü doğru bulmadığını belirten bir açıklama yayınladı.
Tabii bizim aykırı ses, muhalif yazar Baysal hiç geri adım atar mı? Yönetiminde bir kişinin ret oyuyla
alınan kararı geri alır mı?
Elbette almaz.
“Gazetecinin olduğu yerde elbette tartışma olur, Nobel ödülü de tartışılıyor, bizim ödüller de
tartışılsın efendim” diye çıktı işin içinden.
Ama Mudanya Üniversitesi, ÇGD içinde gereksiz tartışmaların odağında kalmamak ve kamuoyunu da
gereksiz yere meşgul etmemek adına ödülden feragat ettiğini açıkladı.
…… …..
Bana göre ise çok yanlış yaptı.
ÇGD’nin iç işlerine karışamam ama kamuoyuna mal olmuş bu ödülü alması gerekiyordu.
Çünkü burası özel bir üniversite değil, adı üstünde vakıf üniversitesi. Tıpkı bizin en başarılı
üniversitelerimiz Koç, Sabancı, Kadir Has, istek, Başkent ve Bilkent gibi. Şimdi size sorsam dünyanın en
başarılı üniversitesi hangisi? Eminim ilk üçte Harvard, Cambridge ve Oxford diyeceksiniz. Bunlar da
bizim Mudanya Üniversitesi gibi vakıf üniversiteleri ve her yıl dünyanın en prestijli kurumlarından en
prestijli ödüller alırlar.
Mudanya Üniversitesi ‘ne eğer bu ödül 2 yıl önce verilseydi, kamu adına pek bir şey ifade etmezdi
ama şimdi öyle değil. Üniversite özellikle dar gelirli ailelerin kısmen başarılı ve ya orta derecedeki
çocukları için bir yüksek öğrenim kapısını açtı.
Aslında boş yere üniversite hedef tahtasına oturtuluyor. Asıl burada tepki gösterilmesi gereken
ÇGD’nin Basın Özgürlüğü ödülüne layık görülen ödül Açık Radyo’dur. Hangi zihniyetle bu radyoya
ödül verilir o tartışılmalı, o sorgulanmalı.
Daha 24 Nisan’da sabah programında ”Ermeni soykırımının sene-i devriyesi” diyerek hükümetin
anma programlarını yasakladığından yakınan “Açık Radyo” değil miydi?
Daha birkaç ay önce, RTÜK, ‘Ermeni soykırımı’ ifadesi nedeniyle Açık Radyo’ya üst sınırdan 189 bin 282
lira para ve beş gün program durdurma cezası vermemiş miydi?
Nasıl bir fikir özgürlüğüdür ki bu, tarihi gerçekleri çarpıtarak Ermenilere selam gönderen bir radyoya basın
özgürlüğü adı altında ödül veriliyor.
Bunun adı ne basın özgürlüğü, ne de solculuk.
Kusura bakmasın ÇGD’deki arkadaşlar ama illa tartışacaksanız, illa başkanınız Yüksel Baysal’ı
eleştirecekseniz gelin Türk milletine soykırımcı diyen Açık Radyoya verilen ödüle tepki gösterin.
Soykırımcıya verilen ödül hak oluyor da, bin bir emekle kurulan üniversiteye verilen ödül hak olmuyor. Bu
ne perhiz ne lahana turşusu…