27 Kasım 2024 - Çarşamba

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu…

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 6 dk.
40 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi, 1990 yılından bu yana her yıl gazetecilik mesleğindeki genç

arkadaşlarımızı teşvik etmek amacıyla genç kalemler ile alanlarında barışa, emeğe, demokrasiye ve

fikir özgürlüğüne katkı sağlamış kişi ve kurumlara ödüller veriyor.

 

Ogaste.com’un muhalif yazarı ,Gazeteci Yüksel Baysal’ın başkanlığını yaptığı dernek yönetimi bu yıl

da 9 kategoride 10 ödül verilmesini kararlaştırdı.

 

İşte ne olduysa bu ödüllerin duyurulmasından sonra oldu. Deyim yerindeyse camiada büyük bir fırtına

koptu. Her ne kadar Yüksel Baysal yazısında “Aslında fırtına demek doğru değil, birkaç önyargılının

ortaya koyduğu yalanlar, iftiralar ve kişisel öfkelerin kusmukları” dese de, hiç öyle değil… https://ogaste.com/haber/bir-odul-uzerine-kopartilan-firtina

 

Ben oldum olası ÇGD’yi Cumhuriyet Halk Partisi’ne, benim de üyesi olduğum Bursa Gazeteciler

Cemiyeti’ni de AK Parti’ye benzetirim.

 

Çünkü, ÇGD Bursa Şubesi kurulduğundan bu yana yani 34 yılda 10’a yakın başkan değiştirirken, bizim

Bursa Gazeteciler Cemiyeti 30 yılda bir kişi tarafından yani Nuri Kolaylı ile yönetildi. Gazeteci

büyüğümüz Nuri abi Allah ömür versin, bir 30 yılı daha hak ediyor.

 

Diyeceğim o ki, ÇGD’de kuruluş felsefesi gereği fikir özgürlüğünde çok seslilik esas. Ama fazla tartışma

da çoğu zaman yapıyı bozuyor.

 

Şimdilerde ÇGD’nin yaşadığı da bu.

 

 

….. ……

Günlerdir kendi içinde ödüller tartışılıyor. “Vay efendim neden Eğitim Ödülü Mudanya

Üniversitesi’ne verilir? Burası özel bir üniversite, hem Başkanı Gıyasettin Bingöl de geçmişte Zehra

Vakfı’nın genel sekreteri değil miydi? Bu ödül bizim kuruluş felsefemizle örtüşmüyor” diye…

 

İstifa edenler mi? ÇGD’ye muhalif “ayrı bir meslek örgütü kuralım” diyenler mi? Görmedim ama

duydum. Aralarındaki paylaşımları, tartışmaları bir bilseniz.

 

Öyle ki olay ÇGD’nin genel merkezi Ankara’ya kadar götürüldü. (Bakın bizim BCG’de her yıl basın

ödülleri veriyor hiç çıt çıkıyor mu?)

 

Genel merkez de bu ödülü doğru bulmadığını belirten bir açıklama yayınladı.

 

Tabii bizim aykırı ses, muhalif yazar Baysal hiç geri adım atar mı? Yönetiminde bir kişinin ret oyuyla

alınan kararı geri alır mı?

 

Elbette almaz.

 

Gazetecinin olduğu yerde elbette tartışma olur, Nobel ödülü de tartışılıyor, bizim ödüller de

tartışılsın efendim” diye çıktı işin içinden.

 

Ama Mudanya Üniversitesi, ÇGD içinde gereksiz tartışmaların odağında kalmamak ve kamuoyunu da

gereksiz yere meşgul etmemek adına ödülden feragat ettiğini açıkladı.

 

 

…… …..

Bana göre ise çok yanlış yaptı.

 

ÇGD’nin iç işlerine karışamam ama kamuoyuna mal olmuş bu ödülü alması gerekiyordu.

 

Çünkü burası özel bir üniversite değil, adı üstünde vakıf üniversitesi. Tıpkı bizin en başarılı

üniversitelerimiz Koç, Sabancı, Kadir Has, istek, Başkent ve Bilkent gibi. Şimdi size sorsam dünyanın en

başarılı üniversitesi hangisi? Eminim ilk üçte Harvard, Cambridge ve Oxford diyeceksiniz. Bunlar da

bizim Mudanya Üniversitesi gibi vakıf üniversiteleri ve her yıl dünyanın en prestijli kurumlarından en

prestijli ödüller alırlar.

 

Mudanya Üniversitesi ‘ne eğer bu ödül 2 yıl önce verilseydi, kamu adına pek bir şey ifade etmezdi

ama şimdi öyle değil. Üniversite özellikle dar gelirli ailelerin kısmen başarılı ve ya orta derecedeki

çocukları için bir yüksek öğrenim kapısını açtı.

 

Aslında boş yere üniversite hedef tahtasına oturtuluyor. Asıl burada tepki gösterilmesi gereken

ÇGD’nin Basın Özgürlüğü ödülüne layık görülen ödül Açık Radyo’dur. Hangi zihniyetle bu radyoya

ödül verilir o tartışılmalı, o sorgulanmalı.

 

Daha 24 Nisan’da sabah programında ”Ermeni soykırımının sene-i devriyesi” diyerek hükümetin

anma programlarını yasakladığından yakınan “Açık Radyo” değil miydi?

 

Daha birkaç ay önce, RTÜK, ‘Ermeni soykırımı’ ifadesi nedeniyle Açık Radyo’ya üst sınırdan 189 bin 282

lira para ve beş gün program durdurma cezası vermemiş miydi?

 

Nasıl bir fikir özgürlüğüdür ki bu, tarihi gerçekleri çarpıtarak Ermenilere selam gönderen bir radyoya basın

özgürlüğü adı altında ödül veriliyor.

 

Bunun adı ne basın özgürlüğü, ne de solculuk.

 

Kusura bakmasın ÇGD’deki arkadaşlar ama illa tartışacaksanız, illa başkanınız Yüksel Baysal’ı

eleştirecekseniz gelin Türk milletine soykırımcı diyen Açık Radyoya verilen ödüle tepki gösterin.

 

Soykırımcıya verilen ödül hak oluyor da, bin bir emekle kurulan üniversiteye verilen ödül hak olmuyor. Bu

ne perhiz ne lahana turşusu…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları