Bakın 5 yıl önce nasıl imiş!
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -5 yıl önceki yerel seçimlerle içinde bulunduğumuz 31 Mart yerel seçim sürecini karşılaştırdığımızda arada çok büyük sistemsel değişimler olduğunu görüyoruz.
Şöyle ki;
5 yıl önce Parlamenter Sistemle yönetiliyorduk.
Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı hükümet Sistemi ile 5 yıl önce yerelde siyasi yelpaze olabildiğince geniş ve renkli idi. Büyükşehir ve ilçelerde ikiden fazla belediye başkan adayı vardı.
Arşive baktım.
Büyükşehir’de tam 20 aday varmış.
AK Parti Recep Altepe, CHP Necati Şahin, MHP Kadir Koçdemir, SP Selim Sait Terzioğlu ve HDP Hasan Özaydın’la seçim yarışında ilk sıralarda yer alırken, liste BBP’den Ekrem Alfatlı, DP’den Erhan Keleşoğlu, Hepar’dan Fethi Acer, DYP’den Zafer Sicimoğlu gibi parti ve adaylarıyla devam ediyor. Bir de bağımsız aday var.
Şimdi ise partilerin yerini ittifaklar, yelpazenin yerini yatay doğru aldı.
2 kutuplu yarışın bir ucunda Cumhur İttifakı, diğer ucunda Millet İttifakı var.
5 yıl önce anketlerde diğerlerin içinde yer alan küçük partiler bu seçimde yoklar.Hepsi elenmiş neredeyse tabela partisi sıfatından bile çıkmış durumdalar.
Şehirlerin 3. Alternatifleri mi?
AK Parti-MHP ittifakı’nın karşısında CHP-İyi Parti ittifakı var. Bir de 24 Haziran’da ittiakların içinde olan SP ile BBP ve DSP var ki onların bu seçimde durumu biraz farklı.
SP bu seçimde hiçbir ittifakın içinde yer almayarak her bölgede kendi adaylarıyla seçime gidiyor. BBP ise Bursa’da olduğu gibi büyükşehirde Cumhur ititfakının içinde AK Parti’nin adayını desteklerken, ilçelerde kendi adaylarıyla seçime gidiyor.
HDP içinde bu taktik geçerli.
Batıda büyükşehirlerde aday çıkarmayarak CHP’yi örtülü destekleyen HDP, doğuda tüm il v eilçelerde kendi adayıyla seçime giriyor.
Bursa’da da aynı durum söz konusu.
Bir de DSP var ki o da görünürde hiçbir ittitakın içinde değil ama, perde arkasında pek de öyle bilinmiyor.
Zira, pek çok seçim bölgesinde belli kesim tarafından “özellikle oyların bölünmesi” için destekleniyor.
Ancak şu bir gerçek;
SP ve DSP benim sahadan da elde ettiğim izlenime göre bu seçimlerde kendi çaplarında alternatif oluşturma noktasında bir çıkış yapıyorlar.
Zira;
İki kutuplu yarışta bir tıkanma olduğu inancıyla seçmenin önüne 3. ve 4. aday şıkkını koyma amacıyla siyasi yarışın içinde aktif olarak rol almaya, daha doğrusu rol kapmaya çalışıyorlar.
Bu açıdan bakıldığında SP’nin hedefinde MHP ile birliktelikten rahatsız olan AK Parti ‘nin milli görüş uzantısı içindeki eski RP kökenliler yer alırken, DSP’de Millet İttifakı içinde İYİ Parti’den rahatsız olan ulusalcı CHP’lilere gözünü dikmiş durumda.
Peki hedef kitlelerindeki seçmene ulaşıp oy alabilirler mi?
Kanımca belli miktarda oy artışı olur ama…