Şimdi değişim zamanı!
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Matematiksel olarak rakamlara baktığımızda; evet, AK Parti yüzde 44'le seçimlerin yine 1. partisi. Toplam bin 440 belediyenin; 15 büyükşehir, 24 il, 536 ilçe ve 200 belde olmak üzere toplamda 775 belediyesini aldı. Toplamda yüzde 54.
İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir gibi büyükşehirleri alarak bir değişime imza atan CHP'nin ise toplamda kazandığı belediye sayısı 263. Orana vurduğumuzda yüzde 18,3'lerde.
Bursa da büyükşehir olarak kazanılan ve kalenin kaptırılmadığı yerlerden biri. Dünkü yazımda da belirtmiştim, 2 büyükşehrin 25 yıl sonra AK Parti'den CHP'ye geçmesi Bursa'yı daha bir önemli duruma getirdi. Çünkü Bursa nüfus itibarıyla 4. büyük kent. İstanbul, Ankara ve İzmir gidince geriye nüfus büyüklüğü bakımından sadece Bursa kalıyor ve Cumhur İttifakı'nın Millet İttifakı ile arasındaki oy farkı yüzde 2,5 olması dahi şu aşamada Bursa'yı ön plana çıkarıp başarılı duruma getiriyor.
Bu durum madalyonun ön yüzü.
Bir de arka yüzü var ki tam anlamıyla bir kayıp... Fırtınalar kopmak üzere...
******* ****** ******
Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere parti yetkilileri çıkıp da AK Parti'nin birinci parti olduğunu söyleyerek ortaya bir başarı hikâyesi koysalar da siyasi değerlendirmenin gerçeği bu değil!..
Ankara'dan gelen bilgilere bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve parti yetkilileri de gayet biliyor ve farkındalar ki AK Parti'ye seçmen tam anlamıyla sarı kart gösterdi.
İstanbul, Ankara ve Antalya gibi büyükşehirleri İzmir'in yanına katarak net bir dille "değişim" dedi.
Diğer illerde ve ilçelerde de yüzde 1, yüzde 1,5, yüzde 2, yüzde 2,5 gibi az oy farkıyla AK Parti'li belediye başkanlarına koltuğu vererek de kazanan ile kaybedenin birbirine kıl payı yaklaştığı muhalefet restini ortaya koydu.
Dedi ki:
"Bundan sonra hiçbir belediye başkanı onun bunun rüzgârı ile gelmeyecek. Şahsiyetiyle, ortaya koyacağı projeleriyle, gönül adamlığı ile yarışa girecek. Arkasında iktidar partisi de olsa, hükümet de olsa, Cumhurbaşkanı da olsa, devlet de olsa fark etmez."
Nitekim İstanbul'da yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti'nin en başarılı Ulaştırma Bakanı ve son Başbakanı olarak tarihe geçen, TBMM Başkanlığı, yapmış her kesimin gönlünde sempatikliği ile taht kurmuş Binali Yıldırım örneğinde olduğu gibi. Arkasında Cumhurbaşkanı, iktidar partisi, hükümet ve devlet olduğu halde Türkiye'nin çok az tanıdığı bir ilçe belediye başkanlığından gelen isme yenik düştü.
Kimin neyi deyip demediği, kimin kendine göre hangi başarı öyküsünü çıkardığı artık önemli değil. Önemli olan şu ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sonuçlardan hiç memnun kalmadığı ve son birkaç gündür yanına hiç kimseyi yaklaştırmadığı. 15 seçimde balkon konuşmasında etrafını dolduran o kalabalığı bırakıp ilk defa eşiyle çıkıp konuşma yaparak tepkisini ortaya koyan Erdoğan'ın tepeden aşağıya kadar büyük bir değişim için düğmeye bastığı gelen bilgiler arasında.
Ankara kulislerinde beklenti, çok yakın süreçte Kabine'de 4 bakan dışında büyük bir revizyona gideceği hemen ardından da TBMM'de grup başkanvekillerinden tutun da genel başkan yardımcılarına kadar kapsamlı bir değişim ve yenilenmeyi yapacağı, İstanbul, Ankara ve diğer kaybedilen illerin de il başkanları ile yöneticilerini görevden alacağı yönünde!..