Yeni sanayi alanları oluşturulmadığı için sanayici kaçıyor!..
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Son 7-8 aya kadar Bursa’da sabah ve akşam saatlerinde trafik sıkıntısı yaşanıyordu. Şimdi ise günün her saatinde. Hele ki yağmur yağdığında tam anlamıyla felç.
-Peki neden?
Çünkü Bursa sürekli büyüyen ve gelişen bir kent olduğu için insan ve araç trafiğini kaldırmıyor.
İşte bu yüzden en sert eleştirileri şimdilerde yerelde siyasi mekanizmanın başındaki isim olan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş alıyor. Ama Aktaş’a haksızlık yapmamak da lazım. Çünkü bu günkü trafik, kaçak yapılaşma ve plansız büyüme onun suçu ya da yanlışlığından değil, geçmiş yılların yöneticilerininöngörülemeyen plansızlığının sonucu…
Zira, Bursa 60’lı yıllardan itibaren sanayileşen kent olarak doğru ve sürdürülebilen bir vizyon planlaması yapmadı. Yapamadı. Planlar hep mevcut sorunları anlık çözüme odaklı ve en fazla 5 yıllık hedefler doğrultusunda gerçekleştirildi.
Sonuçta da, sanayi ile iç içe geçmiş, iş alanları kent merkezinde yoğunlaşmış, yeni yollar açılamamış , Ankara, İzmir ve Yalova Yolu’na mahkum olmuş, ana akslar rahatlatılmak yerine aksine Timsah Arena, yeni hastaneler gibi büyük yatırımların yoğunluğu buralara verilmiş sağlıksız bir kent ortaya çıktı.
Plansız gelişme ve kaçak yapı sarmalının içine KOBi’lerin 30 yıl önce kent dışı olarak planlanan ama şimdi merkezde kalan Küçük Sanayi Sitesi ile Otosansit ve Panayır gibi yerleri de eklemekte fayda var.Ve tabii şu yanlış algıyı da düzeltmek lazım. Son 10 yılda benim bildiğim kent içine yeni bir organize sanayi alanı eklenmediği gibi, en son eklenenTeknosab haricinde kent dışına da yeni bir sanayi alanı oluşturulmadı.
Bu gidişle de oluşturulacak gibi değil.
////// ////// //////
Çünkü Bursa’nın önümüzdeki 50 yılını, 100 yılını, 150 yılını öngören bir kent planlaması, nazım imar planları ortada yok.50 yıllık planlar olduğundan bahsediliyor ama, yakın gelecekte ortaya çıkması da mümkün görünmüyor.
Üretim, yatırım yapmak, istihdam yaratmak isteyen sanayici kentten adeta kaçırılıyor. Sanayiciye “rantiyeci” gözüyle bakılıyor.
İşte en son örneği…
///// ///// /////
Sizin dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, ama ben haberi okuyunca Bursa adına üzüldüm.Çünkü, Koç Holding, otomotiv tarihinin en büyük yatırımını 2 milyon avro ile Kocaeli’de yapma kararı aldı. Firma, Kocaeli’deTürkiye’nin batarya dahil ilk ve tek elektrikli araç entegreüretim tesisine bu yıl içinde başlayıp, 2023 ‘de üretime geçirecek. Doğrudan 12 bin kişiye, dolaylı olarak 15 bin kişiye istihdam kaynağı yaratacak olan yeni tesis, yan sanayi de de 18 bin kişilik yeni istihdam yaratacak.
Kocaeli’ye sağlayacağı katma değeri varın artık siz düşünün. Elbette sonuçta ülkemiz için büyük kazanç ama sanayi kenti Bursa için çok büyük kayıp…
60 yıldır Türkiye’nin otomotiv merkezi olarak bilinen Bursa neden bu büyük yatırımı Kocaeli’ye kaptırdı dersiniz?
Üstelik, Bursa-Gemlik’te daha yeni milli ve yerli elektrikli otomobil fabrikasının temeli atılmışken… Bu konuda uzman bir ismin bana söylediğine göre, Koç Holding devasa yatırım için Bursa’da uygun sanayi alanı bulamadı da ondan…
////// ////// //////
Kaldı ki, Türkiye’nin hem ihracatının hem üretiminin hem de istihdamının İstanbul’dan sonra yükünü çeken Bursa aslında rakamlara baktığımızda öyle devasa sanayi alanlarına sahip de bir yer değil…
Zira;
18 tane organize sanayi bölgesi bulunmasına rağmen, bu 18’inin toplam alanı Bursa’nın binde 8’ine denk geliyor. Sanayi odaklı büyümelerini gerçekleştiren Avrupa ülkeleri ile ABD’ye bakıldığında bu oran en az yüzde 5’lerde seyrediyor.
Ve yine Bursa’daki 18 sanayi bölgesinin toplam alanı,Gaziantep’e yapılmakta olan 2. organize sanayi bölgesinin toplamı kadar alana sahip!
Yani siz bakmayın Bursa’da 18 Organize Sanayi Bölgesi olduğuna.En büyükleri Bursa Organize Sanayi Bölgesi ile Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi. Diğerlerinin adları büyük. Barakfakih ile Çalı ve Kayapa Organize Sanayilerinin toplam alanlarının bir Tofaş ve Renault Fabrikası kadar olduğu istatistiklerle sabit.
Neticede, işte bu alan darlığı ve tarımsal amaçlı topraklar dışında yeni sanayi alanlarının oluşturulamaması, mevcut sanayi bölgelerindeki boş alanların da metre karelerinin çok yüksek düzeylerde seyretmesi doğal olarak sanayiciyi başka kentlere yatırım yapmaya zorluyor.
Türkiye’nin ihracata dayalı milli ve yerli üretim merkezli, yerli sanayi hamleli kalkınma hedefinde Bursa maalesef kendi iç çekişmesi, vizyoner bakış açısının yetersizliği, ortak akıl yönetiminin yerleşmemesi nedeniyle yıllardır sürekli geri kalıyor ve trafik, ulaşım, konut ve yeşil alan başta olmak üzere hayati konularda sorunlar kangren haline geliyor.