03 Eylül 2024 - Salı

Kedi, köpek aşkımız Çin’in serçe katliamına benzeyecek!..

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 5 dk.
110 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Bugünkü Çin’in kalkınma hikayesi 1949 yılında komünist devrimi gerçekleştirerek Çin Halk Cumhuriyeti’ni kuran Mao’nun “Büyük ileri Atılım/İleriye Doğru Büyük Sıçrama” politikasına dayanır. Buna göre toprak ağalığı sonlandırılıp toprak ortaklaştırılacak ve yeni bir endüstriyel devrim kırsal alanda başlatılacaktır. Mao Çin’in dünyanın en büyük buğday ve çelik  ihracatçısı olmasını hedeflemektedir.

İşte bu yeni politikalar doğrultusunda 1958 yılında buğday ve pirinç tarlalarına musallat olan dört hayvan türünün karasinek, sivrisinek, fare ve serçenin soyunun kurutulmasını ister. Ülke genelinde 2 yıl boyunca büyük bir serçe katliamı yaşanır. Denilen o ki öldürülen kuş sayısı 2 milyarı geçmiştir.

Çin Komünist Partisi’nin ileri gelenlerinin de hiç sorgulamadığı bu katliam politikası bir süre sonra büyük başarı olarak gösterilir, ancak 2 yılın sonunda ortaya çıkan manzarada büyük bir hayal kırıklığı yaşanır. Çünkü serçelerden arınan buğday ve pirinç tarlalarına bu sefer tırtıl ve çekirge gibi böcekler musallat olur ve kısa sürede istila tarlaları kurutur. Alınan tüm önlemler yetersizdir ve Çin’de büyük bir kıtlık başlar.  

Yine denilen o ki, Çin’de 25-30 milyon insan açlıktan ölür.

Çünkü Mao aldığı bu kararla doğanın ekolojik dengesini bozmuştur. Serçelerin tırtıl ve çekirgelerle beslendiğini anladıklarında iş işten geçmiştir.

Bu sefer Komünist Parti’nin ileri gelenleri toplanır, 4 kişilik heyet kurar ve onları Kanada ile Sovyetler Birliği’ne serçe almaya gönderir. Vagonlarla Çin’e serçeler getirilir.

Bir süre sonra ekinlere musallat olan tırtıl ve çekirgelerin sayısının azaldığı ve tarlalardaki verimin arttığı görülür.

İnanılacak gibi değil ama gerçek, yaşanmış bir hikaye.

……                ……

Yine benzeri bir durum bizim ülkemizde görüldü. Sanırım 5 ya da 6 yıl önce idi yazın arılar bir anda yok oldu. Daha doğrusu sayıları azaldı. O yılı takip eden baharda ağaçlar çiçek açmadı, meyva  vermedi. Çünkü arılar doğadaki tozlaşmanın üçte birini sağlıyorlar. Koluma da konsa bal arılarını öldürmezdim o yıldan sonra eşşek arılarını da hiç öldürmedim. Sadece kaçtım!

Benzer bir durum da, kedilerden vereyim. Kediler ne yer? Fare değil mi? Artık değil…

Çünkü kedisever modasından dolayı kediler evlere hapsolmaya başlayınca hazır mamaların tadını aldılar ve fare yemez oldular. Bakın farelerin popülasyonunda da gözle görülür artış var.

…..              …..

Bursa Veteriner hekimler odası Başkanı Melike Baysal anlatmıştı. Hani şu son iki üç hafta ülkemizde görülen Afrika’dan geldiği söylenen ve ölümcül sıtmaya neden olan sivrisinekler var ya, işte onlar için.

“İnsanoğlu olarak doğada baskın gelmeye başladık. Bir yerdeki bir hayvan yaşam şartlarından dolayı nesli tükenmeye başlayınca ya o ortama göre değişim gösterir ya da göç eder. Bu sivrisinekler de yaşamak için Afrika’dan göç ediyorlar. Tekerleğin üzerinde bile gelirler”.

……             ……

Bunları niye mi yazdım?

Aynı durum şu çok tartışmalı hayvan yasasıyla alakalı.

Kedi, köpeklerin doğadan alınıp evlerde beslenmesine karşı olan biri olarak,  köpeklerin yasa yolu ile katliamına da karşı olanlardanım. Eğer biz köpekleri hasta, ısırıyor, saldırıyor diyerek bilerek top yekun katliama tabi tutarsak ve ya kısırlaştırırsak eko sistemi bozmuş oluruz. Bir kaç yıla kalmaz sokak hayvanlarından kurtuluruz ama yerine artık ne tür bir canlı çıkar onu bilmiyorum.

Yine bu konuyla alakalı ciddi bir durum da geçen hafta içinde Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Melike Baysal düzenlediği basın toplantısında dile getirdi.

Aynen piyasada insan sağlığı adı altında kaçak yolla satılan sahte ilaçların hayvanlar için de pet shoplarda satıldığını ve bunun hayvan sağlığına zarar verdiğini söyleyerek “ Veteriner hekimlerinin bilgisi dışında, reçetesiz satılan kaçak ya da sahte ilaçlar süreçte insan sağlığı içinde ciddi risk teşkil eder ” dedi ve önlem alınmasını istedi.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları