13 Ağustos 2020 - Perşembe

AK Parti'nin hikayesinde 'bir şeyler eksiliyor'

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 6 dk.
980 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Türk siyasi tarihimizde,1950 sonrası çok partili siyasal sisteme geçildikten sonra 18 yıl kesintisiz tek başına iktidar olan tek parti AK Parti'dir. Tabii 1923 -1950 yılları arasında CHP tek başına iktidarda kaldı ama bu dönemde Cumhuriyet rejiminin demokrasi ayağı yoktu. 1950'de çok partili sisteme geçişle beraber demokratik süreçte, 18 yılda yerel, genel, referandum olmak üzere tam 14 seçimden her defasında oylarını arttırarak çıkan tek parti yine AK Parti'dir.

 

Bu başarı ne Demokrasi Şehidimiz Adnan Menderes'in DP'sine, ne merhum Süleyman Demirel'li 60 darbesi sonrasının AP'sine, 80 darbesi sonrası kurduğu DYP'sine, ne de merhum Turgut Özal'ın liberal ekonomiyle ülkenin kapılarını açan ANAP'ına nasip oldu. 1950'de yüzde 53, 1954'de yüzde 56,6 ile oy milletten büyük teveccüh alan DP'nin 10 yıllık kesintisiz iktidarını, 18 yılla kırmak hakikaten büyük başarı. Tabii başarının mimarı da partinin kurucusu ve genel başkanı Erdoğan.

 

****

 

Dün, partinin 19. Kuruluş yıl dönümü programı vardı. Pandemiden dolayı bu sene kutlama programı yaklaşık bin kişilik kısıtlı davetlinin katıldığı bir toplantı ile yapıldı. 75. Yıl Cumhuriyet Anfi Tiyatro ve Kültür Merkezi'nde çok sıkı sağlık tedbirlerinin alındığı özel programda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kuruluş yıl dönümü konuşması TV'lerden canlı verildi. Cumhurbaşkanı partinin 14 Ağustos 2001'de kuruluşundan ve 3 Kasım 2002'de tek başına iktidara gelmesinin ardından geçen sürede ülkenin kazanımlarını ana hatlarıyla tek tek anlattı.

 

18 yıldır iktidarda olan AK Parti hükümetleri sayesinde Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük değişim ve dönüşüm projelerine imza attı. Pek çok demokratik kazanımları gerçekleştirdi. En önemlisi de Cumhurbaşkanı'nın doğrudan halk tarafından seçilmesi oldu. 16 Nisan 2017'deki referandumda Parlamenter Sistemin yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin de yüzde 51'le kabul görmesi de aslında bin yıllık büyük bir devrimdi ama süreçte maalesef bu sistemin alt yapısı tamamlanamadığı için aksaklıklarından ve siyasi tıkanıklığından dolayı şimdilerde hem siyasetin hem de halkın en çok tartıştığı siyasal sistem durumuna geldi.

 

Yine 18 yıllık iktidar sürecinde bu ülkenin son 45 yılında devlet içindeki paralel yapılanmasıyla terör örgütü olarak 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ ile mücadelede en büyük kazanımlarımızdan. Diğerlerini tek tek yazmayacağım, zaten Sayın Cumhurbaşkanı bunları daha önce sık sık anlattığı gibi dün de aktardı.

 

Benim konuşmasında önemsediğim ve üzerinde durduğum şu cümleleri oldu:

 

"AK Parti milletin özlem ve beklentilerinden doğdu. AK Parti'nin mayasını millet yoğurdu AK Parti'nin kumaşını millet dokudu. Bizim için aslolan bundan sonra da milletimizle el ele yürümektir. Çünkü AK Parti milletin partisidir".

 

****

 

Evet, 18 yıl iktidarda olmak tarihsel bir başarı. Yüzde 51'in dışında ya da Cumhur İttifak'ının dışındaki seçmen kitlesi için her ne kadar "diktatöryel" bir sistem olarak nitelendirilse de sonuçta, bu partiyi iktidarda tutan yegâne güç bu milletin ta kendisidir.

 

Aslında milletin partiden ziyade genel başkanına, liderine yani Recep Tayyip Erdoğan'a karşı duyduğu güven ve onunla yol yürüme sevdası demek daha doğru.

 

 

Ancak son iki yıldır, AK Parti'ye karşı millet nezdinde bir büyük güvensizlik, bir büyük hoşnutsuzluk söz konusu. Millet, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti'yi eskiden bir tutardı. Şimdi ayrı ayrı kefelere koyuyor ve Erdoğan'a duyduğu güven devam ederken, AK Parti ile arasına teşkilatlardaki yöneticilerin, belediyelerdeki başkan ve meclis üyelerinin rehavetinden, grup ve kibrinden, makam hırslarından ve halktan kopuk kendi sırça köşklerinde siyaset yapmalarından dolayı bir mesafe koydu.

 

İşte bu mesafeden dolayı, AK Parti'nin milletin partisi olma konumundan hızla uzaklaşmaya başlaması merkezde AK Parti içinden kopan isimlerle kurulan yeni partilerin ciddi bir çekim gücü haline gelmesine yol açıyor. Siz bakmayın bu partilerin anketlerde yüzde 1 ve yüzde 2 gösterilmesine, anketler AK Parti tabanı ile seçmen kitlesi içindeki gerçeği yansıtmıyor.

 

Eğer bu "milletten kopuşun önüne geçilemezse, korkarım ki AK Parti kendi projesi ve hedefi olan 2023'ü dahi göremeyecek!

 

19. YIL PROGRAMINDA BURSA'DAN KİMLER VARDI?

 

Kısıtlı sayıda davetlilerin bir gün önce özel Covid-19 testi yaptırarak alındığı genel merkez kurucular kurulu ile hükümet ve teşkilat kademelerinde görev alanların katıldığı programda Bursa'dan da kısıtlı sayıda isim vardı.

 

 

Başta AK Parti Hükümetlerinin en uzun soluklu bakanı olarak bilinen Faruk Çelik, eski İl Başkanı ve AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tunçak, Milletvekilleri Efkan Ala, Zafer Işık, Atilla Ödünç, Refik Özen,Ahmet Kılıç ve Emine Yavuz Gözgeç ile İl Başkanı Ayhan Salman, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İl Kadın Kolları Başkanı Emel Gözükara Durmaz ve İl Gençlik Kolu Başkanı Tarık Köse katıldı.

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları