25 Ağustos 2020 - Salı

Maske takmayana ceza var, karantinaya uymayana yok!..

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 5 dk.
1095 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Malum, bayram sonrası corona vakalarında tüm yurtta olduğu gibi bizim Bursa'da da artış var. Rakam açıklanmıyor sadece "ciddi boyutta ama süreç denetimimizde" deniliyor. Doğrudur. Pandemi döneminde bile süreç insan odaklı ve gayet sağlıklı, yönetilebilir olarak götürüldü.

 

Ki, nisan ayında ailecek coronaya yakalanan ilk vakalardan olduğumuz için Sağlık Müdürlüğü'nün bu süreçteki denetimini, desteğini yakınen yaşamış biri olarak, bu hastalıkta devletin tüm sıcaklığı ile vatandaşın yanında olduğunu önemle belirtmek isterim. Ayrıca pandemi döneminde gördük, bizim Sağlık Bakanlığı'nın kurduğu sistem sağlıklı işlerken, güya sosyal güvenlik sistemlerinde sınır tanımayan medeniyetler diyarı Avrupa ülkeleri ile Amerika'nın sağlık ve sosyal sistemleri çöktü.

 

Ancak böyle diyerek her şeyi de ülkemizde devletten beklemek, tüm yükü devlete atmak son derece yanlış. İnsan önce kendi sağlığını kendi düşünmeli ve denetimini kendi yapmalı. Yani kendini yasa koyucuya teslim etmemeli. Tabii bu "teslimiyet" bazı işgüzarlar tarafından yanlış anlaşıldığı için corona vakalarının da artmasına neden oluyor. Önceki gün çok yakın arkadaşımın yaşadığı olayı sizlere örnek olsun diye aktarmak istiyorum.

 

 

Yer, Nilüfer'de Fethiye Bulvar Sağlık Ocağı.

 

Sabah saatleri. Sağlık Ocağının içerisi ve dışarısı, yani bahçesi kalabalık. 30 yaşlarında erkek hasta bahçe kapısından binanın kapısına kadar maskesiz, elini kolunu sallayarak geliyor. Kapının önünde danışmada görevliyi görünce hemen maskesini çıkarıp takıyor. Sonra kapıdan görevliye sesleniyor:

 

"İçeriye haber verir misiniz? ..... doktarla ya da bir hemşireyle görüşmek istiyorum." diyor. Sonra sesinin volümünü yükseltip "Ben coronayım" diye bağırıyor.

 

Bunun üzerine çevresindeki yakın mesafede bulunan diğer hastalar anında panikleyip hemen kendisinden uzaklaşıyor. İçeriden bir hemşire hanım çıkıyor. Tabii hemen bu genci tanıyor ve" sizin burada ne işiniz var?" diye telaşlı telaşlı soruyor.

 

Çünkü, bu genç gerçekten corona teşhisi nedeniyle yaklaşık 10 gündür evinde karantinada tedavi görüyor. İsmini bilmiyoruz ama sağlık ocağı kayıtlarında tüm bilgileri mevcut.

 

Genç gayet pişkin pişkin "Ne yapayım, evde günlerdir otur otur canım sıkıldı, çıktım. Kendimi iyi hissediyorum, 4 gündür dışardayım bir sıkıntı yok. Karantinam ay sonuna uzatıldı. Benim iş yerine evrak götürmem gerekiyor, önce sağlık müdürlüğüne gittim, beni buraya gönderdiler." diyor.

 

Bunun üzerine hemşire hanım, karantina altında iken dışarıya çıkmasının kendisi ve çevresindekiler için son derece tehlikeli ve yasak olduğunu söyleyince, Covidli genç "ama benim iş yerine evrağı iletmem lazım, ay sonuna kadar uzatıldığını bildirmem gerekiyor" diye diretiyor.

 

Hemşire hanım "sizin bildirmenize gerek yok, siz hemen eve gidin, dışarıya çıkmayın, sistemden biz de, doktorunuz da, iş yeriniz de hepsini görüyor." diye üsteliyor.

 

Ama gencin hiç gitmeye niyeti yok. Hemşire hanımdan da istediği evrağı alamayınca tabii bulunduğu yerde kızgın kızgın duruyor. Bunun üzeriıne çevredeki vatandaşlar tepki göstermeye başlıyorlar. Arkadaşım da "Bak beyfendi, corona imişsiniz, bu şekilde dışarıya çıkıp hem kendinizi hem de bizleri tehlikeye atıyorsunuz. Buna hakkınız yok" diye uyarınca, ne cevap verse beğenirsiniz:

 

"Adresini ver de geleyim, size de hepinize bulaştırayım."

 

 

İşte böyle akılsızca, işte böyle ukalaca, işte böyle umursamazca, işte böyle hadsizce tüm kuralları hiçe sayarak, tüm tedbirleri elinin tersiyle iterek "evde oturmaktan canım sıkıldı" pişkinliğiyle corona corona dışarıda gezintiye çıkıyor.

 

Sonra da bu vakalar niye böyle artıyor, diye endişeya kapılıp, duyarlı vatandaşlar olarak kendimizi daha çok dar alana hapsediyoruz.

 

Toplum sağlığını tehlikele atan bu densizlere hukuken yaptırım olmaması da gerçekten ayrı bir vaka!

 

Maalesef;

 

Bu memlekette maske takmamanın cezası bile 900 TL iken, coronalı hastanın karantina süresi dolmadan dışarıya çıkmasının, markete, çarşıya, pazara gitmesinin, düğüne veya başka bir cemiyete katılmasının hiçbir cezai müeyyidesi bulunmuyor.

 

AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin söylemişti.

 

Geçen haftalarda oğlunu evlendirmek için düğün hazırlığı yapan anne tam nikahtan birkaç gün önce Covid olduğunu öğreniyor ama, düğün günü "konu komşuya ayıp olur, kayınvalide katılmadı derler" endişesiyle aile hastalığını gizliyor ve o gün gelinle damat da dahil olmak üzere tam 14 kişiye Covid bulaştırıyor.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları