15 Eylül 2021 - Çarşamba

Biz acaba farklı bir Türkiye’de miyiz?

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 5 dk.
637 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Özellikle son bir yıldır siyasi kulislerde şöyle bir iddia dolaşıyor.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafı kuşatıldı. Doğru bilgi akışı sağlanmıyor. Önüne konulan bilgiler doğrultusunda hareket ediyor”.

Öyle ya. 

En güvendiğimiz kurum ve en güvendiğiniz lider halktan kopacak. Etrafı kuşatılacak, ona sözde bilgi akışı sağlayanlar ya korkularından ya da koltuklarından olmamak için yanlış bilgiler vererek yanıltacak.

Düne kadar bu iddiaya inanmak istemedim. Gerçi AK Parti teşkilatlarının geneldeki durumuna, alınan kararlara, yapılan atamalara hele ki son kongrede oluşturulan MKYK listesine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi, sosyal, ekonomik içerikli konuşmalarına bakınca böyle bir durum varmış gibi ortaya çıkıyordu ama eh işte, koskoca Cumhurbaşkanı bu hiç aldanır mı? aldatılır mı? diyorsunuz…

Ama…

Önceki gün Beştepe'de işçileri kabulünde yaptığı konuşmayı dinleyince artık iyiden iyiye kanaat getirdim.

“ Cumhurbaşkanı gerçekten yanıltılıyor.”

 Dedi ki:

"Makro ekonomide dengeler tekrar yerine oturmaya başladı. Göstergeler ekonomideki pozitif yükselişin artarak süreceğine işaret ediyor. Büyük ve güçlü Türkiye silueti ufukta gözükmüştür”.

Devamında da;

“Son dönemde sanayi üretiminde ihracatta istihdamda, büyümede hızlı bir yükselişle salgın öncesi dönemin üzerine çıktık. Turizm başta olmak üzere hizmetler sektöründe hızlı bir toparlanma başlanıyor. Göstergeler ekonomideki pozitif yükselişin artarak süreceğine işaret ediyor.”

                                    *****                                *****                            *****

Ya makro ekonomik göstergelerin rakamlarıyla oynanıyor, piyasa toz pembe gösterilip toplumsal algıda ekonomi iyiye gidiyor mesajı verilmek isteniyor ya da gerçekten makro ekonomik göstergelerde iyileşme başladı da bundan aşağısının yani piyasanın ve biz vatandaşın haberi yok…

Zira, piyasaların hali hiç Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi değil.

En basiti dünkü izlenimlerimi anlatayım size…

Bursa’da çarşı denilince Kapalıçarşı ilk sırada gelir  

Tüm Bursa oradadır ve burası sadece Bursa’nın değil ülke ekonomisinin de nabzının attığı yerdir.

Dün uzun zaman sonra Kapalıçarşı ve çevresini gezip, hem buradaki dostlarla sohbet etme imkânı elde ettim hem de esnafın derdini dinledim.

Züccaciye, çanta, kıyafet, ayakkabı, terlik, iç çamaşırı ve gözlük satandan tutun da, kahve ve kuruyemiş gibi biraz lükse kaçacak gıda satışı yapanlara kadar hepsinin  söylediği aynı:

“ Bayramdan bu yana işler yok. Siftahsız dükkan kapattığımız günler oldu. “.

Bu sözlere rağmen çarşı her zamanki gibi kalabalık. Sordum:

“Bu insanlar nereye gidiyor böyle. Alış-veriş yapmıyorlar mı?”.

Dedikleri de şu idi:

“Yapıyorlar ama daha ziyade meyve sebze için pazara gidiyorlar. Buralarda da geziniyorlar, bakıyorlar. Alan az. Bakan çok. “

Neden böyle? sorusuna da şu cevabı verdiler:

“Pandemide alış-veriş yapılmadı. Pandemiden çıkınca pazar biraz coştu, ihtiyaçlarını gördüler. Sonra Kurban Bayramı geldi, sonra tatil için ya memleketlerine gittiler ya da yazlık bölgelere. Sonra okullar açıldı. Hepsi üst üste geldi. Birçoğu bu gezilerini ve ihtiyaçlarını kredi ile yaptılar. Şimdi sadece yeme-içme için acil ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Yani para kalmadı. “

Kapalıçarşı’dan aşağıya Reyhan ve Tuz Pazarı’na indim. Evet burası da kalabalıktı, hareketlilik vardı, ama tezgahlarda 10 TL’den aşağıya meyve, sebze satılmadığı, 50 TL’den aşağıya peynir, 15 TL’den aşağıya zeytin, 80 TL’den aşağıya tereyağı olmadığı için insanlar  yarım kilo, yarım kilo   almaya gayret ediyorlardı.

Pazarcı da dertli idi.

“Sürekli zamlanıyor, artık biz etiket değiştirmeye yetişemiyoruz, bize daha geçen hafta bu meyvenin fiyatı 2 lira ucuzdu neden böyle oldu? Dediklerinde biz de halden zamlı alıyoruz demeye çekinir olduk”

Hadi pazar ve çarşı böyle. Ya istihdam ve işsizlik?

Çevremiz işsizden ve geçim derdine düşmüş insandan geçilmiyor…

Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediğine her zaman inanan, büyük ve güçlü Türkiye umudu için çırpınan biri olarak inanın bu sözlere yine inanmak isterdim ama yok,  o kadar  çabalıyorum ve bir delil ortaya koymak istiyorum  maalesef gördüğünüz  ve yaşadığımız hayat şartlarında  bulamıyorum…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları