02 Nisan 2024 - Salı

AK Parti Bursa’da neden kaybetti?

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 8 dk.
143 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

31 Mart yerel seçim sürecini yakından izleyen biri olarak bana sorarsanız, “Sandıktan böyle bir sonuç bekliyor muydun?” diye…

“Evet sahada tepkileri görüyordum, sandığa gitmeyeceğini, gidenlerin de CHP’ye oy vereceğini bekliyordum ama inanın bu kadar ağırını beklemiyordum.”

Aslında bu kadarını ne siyasi partilerin genel başkanları ne de adayları bekliyordu. Hatta araştırma şirketlerinde CHP Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Balıkesir ve tabii Bursa başta olmak üzere belediyeyi kazanıyor gözüküyordu ama, CHP ile AK Parti arasındaki bu yüzde 10’ları ve üzeri aşan farkı hiçbiri ölçümleyemedi.

Ve CHP kıyılardan Anadolu’ya doğru da ilerlemiyordu. Millet yine aynen 2002’de olduğu gibi yapacağını yaptı ve tepki oylarıyla siyasi dengeleri alt üst etti. Seçim sürecindeki sessizliğini dip dalga ile sandığa yansıttı.

Ayrıca beni ziyadesiyle üzen bir ayrıntıyı da yeri gelmişken aktarmak istiyorum.

5462f0f7 120b 4ace b99e 11283eff760b

28 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen Gökdere’deki AK Parti mitingi aslında “perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” misali bugünkü fotoğrafı net olarak yansıtmıştı.

Ben o miting için “Bursa’da AK Parti’nin tarihinde gördüğü en zayıf miting” diye yazdığımda, başkanlar ve kibirli danışmanlarından tepki aldım. “Cumhurbaşkanımız 90 bin kişi var, sen nasıl onu yalanlarsın” dediler. Hatta, benim yazıma karşıt olarak yandaş yazarlarına “En coşkulu, en kalabalık, en büyük miting, Erdoğan Bursa’da moral buldu” babından yazılar sipariş edildi. Ben o yazımda Cumhurbaşkanını yalanlamamak adına rakam vermedim, ama kendi medya grubumda “Alanda 15-20 bin kişi anca var” diye not düştüm.

Sonuçta, kimin yanıltıldığı belli oldu. Ne yazık ki kendi yanlışlarının içinde boğuldular. Çünkü gözlerini perdelediler, kulaklarını halka tıkadılar. Duymak istediklerini duydular. Görmek istediklerini gördüler.

4ccbe54e feab 434f 891c 4a5effda7fb7

……             ……

 

2002’de AK Parti’yi yüzde 34’le iktidara taşıyan seçmen 22 yıl sonra iktidar partisine öyle okkalı bir şamar attı ki, yüzde 37,7 ile CHP’yi yerelde iktidara taşırken, belediyeciliğin mimarı olarak bilinen AK Parti’yi yüzde 35,49’la muhalefete taşıdı.

Sandıktan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar partisi başta olmak üzere, CHP, MHP, İYİ Parti’nin, YRP’nin başını çektiği tüm partilere ayrı ayrı mesaj verdi. 

Bakalım süreçte iktidar ve muhalefet sandıktan çıkan mesajın gereğini yerine getirebilecekler mi? İyi Parti bu anlamda ilk çıkışı yaptı, kısa zamanda olağanüstü kurultaya gideceğini açıkladı.

……                    …….

Peki;

10 ay önce beka kampanyası üzerinden Cumhur İttifakı’na yüzde 49,50, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da yüzde 51 vererek, iktidar gücünü yenileyen millet, 10 ay sonra neden bu darbeyi vurdu?

Birinci ve en önemli etken, hayat pahalılığı, enflasyon ve faizlerin yüksekliği, emekli maaşlarındaki adaletsizlik, yani ekonomik kriz…

İkinci etken, AK Parti’nin içinde bulunduğu kibir, ego, rantiye, halktan kopma, güç zehirlenmesi, kutuplaştırma, ötekileştirme,

Üçüncüsü ceketimi koyarım, alırım anlayışı ile aday yanlışlıkları,

Dördüncü etken Suriyeli ve Afganlı mülteciler.

Beşincisi, AK Parti’nin reformist politikalardan uzaklaşması,

Altıncısı, AK Parti’nin yeni bir yol hikayesi yazamaması,

Yedincisi, parti üst yönetimlerinde, kurumlarda kadro değişimi ve yenilenmeyi gerçekleştirememesi, (CHP bu değişimi yukarıdan aşağıya, belediyelere kadar gerçekleştirdi)

Sekizinci etken, AK Parti’ye duyulan umudun, güvenin ve desteğin de artık bir sınırı olduğu…

Dokuzuncu etken, seçmenin mevcut ittifaklara rağbet etmeyip, bölgesinde kazanması muhtemel aday üzerinde kendi ittifakını kurması…

……               ……

image 1

Tabii bu sıralamayı 10, 11 … diye uzatmak mümkün. Sandıktan çıkan parametreleri her yönüyle ele almak lazım.

22 yılın verdiği mental yorgunluğu, heyecan eksikliği, iktidar rehavetini vb. de eklediğimizde AK Parti’nin bu süreci sosyolojik açıdan iyi okuyamadığını net olarak görüyoruz.

Sadece AK Parti’mi?

Cumhur İttifakı’nın diğer güçlü ortağı MHP’de.

MHP bu seçimlerde yüzde 5’lerde bir oy aldı. Bursa özeline bakarsak birlikte seçime gittiklerine göre AK Parti’nin aldığı yüzde 38,35’in içinde MHP’nin oyları nerde? Demek ki MHP teşkilatları ve seçmeni de aynen AK Parti seçmeni gibi tepkili. Büyük oranda sandığa gitmediği anlaşılıyor.

Dedim ya, CHP’de yerelde AK Parti’nin önüne geçip Türkiye genelinde birinci parti olmayı beklemiyordu. Zira, AK Parti’den giden oylar CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dediği gibi “emanet oylar” Kendilerinin değil. Süreçte CHP’nin bu oyları kendinde tutabilmesi için yerelde büyük başarılara imza atması gerekiyor.

YRP ve İyi Parti’ye gelince;

YRP Sedat Yalçın’la Bursa’da bir çıkış yakaladı ama tam da beklenilen düzeyde değil. Oysa sahada Yalçın’ın yüzde 12’lere varan bir oyu gözüküyordu. Demek ki AK Parti’ye tepki gösteren seçmen gönlünde Yalçın olmasına rağmen, kazanamayacak diye ya sandığa gitmedi ya da son anda “ders “vermek için CHP’ye oy kullandı.

İyi Parti’de de Selçuk Türkoğlu’nun hakkını vermek lazım. Eğer başka bir aday olsaydı, zaten çatısı çökmüş, tabanı kaymış bir halde seçime giden bu partide yüzde 2,27’yi de alamazdı.  

AW174233 01

Son olarak Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Mustafa Bozbey’i kutluyorum. Kendini Bursa’ya sevdirmiş. Süreci öyle sakin, öyle olgunlukla, öyle uzlaşmacı ve kavgasız götürdü ki, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da beyefendi ve ağır başlı yapısıyla, Bozbey’le uyumlu birliktelikte partisine 47 yıl sonra Büyükşehir’i ve 6 ilçe belediyesini kazandırarak başarıya imza atan il başkanı oldu.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları