AK Parti’de Faruk Çelik gerçeği!..
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
Sen gel yıllardır bu kentin siyasetine damga vur, ağabeyi durumunda ol, AK Parti’nin Grup Başkanvekilliğini yap, 3 dönem bakanlık yaparak en uzun bakan sıfatını al, devlet adamı olarak hala her kesimden takdir ve saygı gör, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık telefonla bilgi aldığı, belli konularda görevlendirdiği kişi ol, amma velakin kendi kentinin kendi teşkilatının üst yönetimi tarafından yok sayıl.
Son birkaç dönem ki, bir önceki daha ağır geçti, hem Bakan Faruk Çelik yok sayıldı, hem de onunla siyaset yapan belli kesim. Davut Gürkan’ın il başkanlığı ile bu “yok sayma pozisyonu” kalktı, teşkilata bir barış havası geldi. Ama görüyorum ki, hala belli yerlerde gizliden bir defans söz konusu…
Bursa ile 2011 yılında bağı koparılmak istenmesine rağmen Faruk Çelik hiç küsmedi. Kırgınlıkları oldu mu? evet oldu, ama davasına değil, kendisini rakip olarak gören ve ucuz siyaset güden kişilere. Çelik, her daim bu seslere kulağını tıkadı, kumpaslara sırtını döndü ve görev verilsin verilmesin partisinin emrinde sahada aktif olarak çalıştı.
Bülent Arınç’ın Bursa’ya geldiği dönemde aleyhinde çıkan olumsuz haber ve iddialar üzerine şöyle bir demeç verdiğini hatırlıyorum:
“Herkes gider ben kalırım ve ben Bursa’nın sokaklarında hiçbir siyasi kimliğim olmadan rahatça tek başına dolaşırım”
****
Dediği gibi de oldu ve oluyor.
AK Parti milletvekillerinin bu ekonomik sıkıntı döneminde “çalışıyor, seçmeni geziyor” imajı vermek için sırf tepki almayayım diyerek kendi tanıdıklarının kapılarını çalıp onlarla selfie yaparken o, hiçbir çekincesi olmadan tek başına çarşı pazar geziyor, dert dinliyor, çat kapı STK‘lara, derneklere gidiyor.
Kim ne derse desin, seveni de sevmeyeni de hakkını teslim ediyor:
“Faruk Çelik bu kentin en ağır, en etkin siyasetçisi”
İşte bunu AK Parti’nin bayramlaşma töreninde bir kere daha gördük.
Şahit olduk!
AK Parti’nin bu kentte siyaset yapmış kontenjan milletvekillerinin hiçbiri bayramlaşmada yoktu. Sadece her bayram olduğu gibi yine Faruk Çelik vardı.
Ve her zamanki gibi en çok ilgiyi de o gördü, en dikkat çeken anlamlı konuşmayı da o yaptı, en çok alkışı da o aldı.
Sonuçta, Çelik sadece bu partinin değil, kentin de bir gerçeği. İşin ilginci kent dinamikleri ve vatandaş bu gerçeği görüyor da AK Parti’nin içindeki azınlıkta olan kesim görmezden geliyor. Oysa bu gücü karşılarına almak yerine yanlarına alsalar kendileri siyaseten daha da güçlenecek ama…
Bu arada katılanların ismi anons edildiğinde en çok alkış Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar ile Kestel’in yeni İlçe Başkanı Nesri Demir’e oldu. Her ne kadar Demir için” Akrabalarını topladı, şov yaptı” dense de siyaseten büyük başarıdır ve salonda bir heyecan dalgası yarattı.
HANGİ PARTİNİN BAYRAMLAŞMASI DAHA KALABALIKTI?
Bir önceki yazımda Kurban Bayramı’ndaki bayramlaşmanın zamanında yapılacak seçimlere 10 ay kala partilerin mevcut durumu hakkında bir fikir verebileceğini yazmıştım. Bayram sonrasında da sahaya ineceklerini belirtmiştim.
Bu bağlamda bayramın 2. günü AK Parti ve İyi Parti’nin bayramlaşma programlarına katıldım.
AK Parti Merinos AKKM Büyük Teras Salon’da, İYİ Parti Kültürpark içi Ender Çay Bahçesi’nde buluştu.
Peki hangisi daha kalabalıktı? Derseniz;
AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan bayram sonrası görüşmemizde “Bizim bayramlaşmamız onlarınkinden daha kalabalıktı. Salonun dışında terasta ve aşağıda da insan kalabalığı vardı” demişti.
Doğru.
Tabii bu yıl 9 günlük bayram tatilinin bayramlaşmalara olumsuz yansıdığını da belirtmeliyim.
Yıllardır bu bayramlaşmaları takip eden “bir gazeteci” olarak diyebilirim ki, AK Parti 20 yıllık iktidarının getirdiği “doymuşluğa” rağmen yine de salondaki hakimiyetini kurtardı, henüz 5 yıllık siyasi geçmişine rağmen İYİ Parti’nin topladığı kalabalık da fena değildi.
İYİ Parti’deki yadsınamayacak kalabalığın en önemli nedeni ise;
DEVA Mudanya ilçe teşkilatından top yekün istifa eden Dilek Durak ile arkadaşlarının rozet takımı için orada bulunuyor olmaları idi.
Dilek Hanım ile ekibi takviye kuvvet olarak bu bayramda İYİ Parti’ye “iyi” güç verdiler…
