Evet bizim bildiğimiz AK Parti bu değil…
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -AK Parti’nin 2001’de çıkış noktası “3 Y” üzerine kurulu idi.
“yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar”
Nitekim, AK Parti söz verdiği üzere Erdoğan genel başkanlığında samimiyetle, kararlılıkla bu “3 y” ile büyük mücadele etti ve halk her seçimde bir öncekinden daha fazla güvenle ülkenin yönetimini partiye devretti.
Ancak, ne acıdır ki AK Parti bugünlerde hiç olmadığı kadar 20 yıllık iktidarın sonunda yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla gündeme geliyor.
Son dönemde sıkça dillendiriliyordu:
”Kurumlarda, belediyelerde rüşvet almış başını gidiyor” diye…
Ama…
Birkaç gün önce;
AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile abisi eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu merkezli rüşvet iddialarıyla ortaya çıkan yolsuzluklar tam anlamıyla tavan yapmış durumda.
***** *****
Üstelik, bu iddiaların ortaya çıkmasının hemen ardından adalet mekanizmasının işlememesi, iktidar partisinin başını kuma gömmesi, sessizliğe bürünmesi de ayrı bir konu.
Ve bunların hepsi kamuoyu vicdanını rahatsız ederken, AK Parti’ye karşı güven erozyonunu da ortaya çıkarıyor.
Oysa, AK Parti’nin genlerinde rüşvet ve yolsuzluklara, usulsüzlüklere karşı böyle bir sessizlik yok.
Daha doğrusu yoktu…
Siyasi kayırmacılık, siyasi korumacılık asla ve asla yapılmazdı.
Çünkü, devletin bir kuruşuna göz dikildiğinde, siyasi güçten çıkar sağlandığında eski, bizim bildiğimiz AK Parti’nin geleneğinde, genlerinde cezası hemen kesilirdi.
O yüzden dün bu konularla ilgili ilk açıklamayı yapan ve tepki gösteren Bülent Arınç’ın “AK Parti bu değildir” sözlerine sonuna kadar katılıyorum.
Bizim bildiğimiz, gördüğümüz ve vatandaşın hala umudunu koruduğu AK Parti bu değil. Değildi!..
Cumhurbaşkanı danışmanı, AK Parti Milletvekili ile AK Parti’nin bürokratı diyerek siyasi güçten faydalanan bu “sömürücülerin”yaptıkları yanlarına kar kalmamalı.
Öyle bir iki satırlık istifa dilekçeleriyle kenara çekilemezler.
Ne zaman ki, vatandaşın vicdanında derin yara açan bu sessizlik ile hukuki sürecin başlatılmaması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan “böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz”açıklaması yaptı.
Ancak o zaman Cumhuriyet Baş Savcısı harekete geçti.
Bakalım sonuna kadar gidilip gereği yapılacak mı?