AK Parti tercihini yapacak!..
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Başbakan eski Yardımcısı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, seçimlerden bir gün sonraki telefon görüşmemizde ve geçen hafta YeniDönem gazetesini ziyaretinde söylemişti.
"Türkiye'de siyaset artık merkeze kayıyor"
Devamında da; "Uçlarda yapılan siyaset dönemi kapanıyor ve iki kutuplu, ittifakların yarışı yerini alıyor"
Aynı bağlamdaki değerlendirmeyi AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Genel Başkan Yardımcısı Bursa eski İl Başkanı ve eski Milletvekili Mehmet Tunçak da ifade etmişti:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber siyaset yeniden şekilleniyor ve merkezde toplanıyor. Bundan sonra merkezde siyaset yapan kazanacak"
"Peki, ideolojik partiler, etnik milliyetçilik üzerine kurulu partilerin durumu ne olacak?" sorusuna da
Tunçak "Merkezin sağında ve solunda bulunan partilerin varlığı kendine en yakın merkez partisiyle ittifak etmekten geçecek" oldu.
Nitekim 24 Haziran Milletvekili Seçimleri ile 31 Mart Mahalli Seçimleri, genelde ve yerelde Türkiye'nin yeni siyasal yapısı için ilk adımları oluşturdu.
****** ******* *******
Özellikle bu son yerel seçimlerden partilerin önümüzdeki dönemde siyasal varlığını devam ettirme anlamında çıkaracakları pek çok deneyim ile mesajlar olurken, eğilimlerde de değişimler yaşandı.
En büyük değişim CHP'den geldi.
Türkiye'nin en köklü partisi, 96 yıllık CHP bu seçimlerde ilk defa sol kimliğinden sıyrıldı. İstanbul, Ankara, Antalya, Adana, Mersin gibi büyükşehirlerde buna Bursa da dâhil sağ tandanslı adaylarla seçimlere girdi ve kazandı. Büyük bir açılım gerçekleştiren CHP, Türk siyasi tarihinde ilk defa kazandığı yerlerin nüfus yoğunluğunu dikkate alırsak, sağdan oy devşirerek merkeze geldi.
İlk defa, geleneksel siyasi oran "Türkiye'de sağın oyu yüzde 70, solun oyu yüzde 30'dur" u değiştirerek merkez sağ isimlerle kazandığı illerde yüzde 50'leri geçti.
Yeni sistemle birlikte CHP, psikolojik sınırı geçerek "Bundan sonra merkezde ben de varım" siyasi mesajı hem aldı hem de bu topluma verdi.
****** ******* ******
Ya AK Parti?
Öncelikle şu tahlili yapmak gerekiyor.
2002 yılında dar bir ideolojik kadro ile daha doğrusu muhafazakâr ekiple siyaset sahnesine çıkan ve merhum Turgut Özal'ın 4 eğilimi gibi her kesimi kucaklayacağını vaat ederek, demokratikleşme, özgürlük, adalet, eşitlik ve ekonomik kalkınma hamlesi üzerinde politikasını kurgulayan AK Parti, verdiği sözleri tutarak 2011 yılında siyasetin tam merkezine oturan en güçlü parti konumuna geldi.
Merkezdeki gücünü, dışarıdan küresel ekonomik baskıya rağmen içerden paralel devlet yapılanmasına, terör kıskacına karşı verdiği mücadele ile 2015'e kadar sürdürdü.
2015 ile 2017 arasında ülkedeki siyasal ve ekonomik daralma yeni açılımları mecbur kıldığı için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber güçlü bir başkanlık sistemi uygulamaya kondu ve 2018 yılı bu sistemin ilk adımını teşkil etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sistemle ilgili olarak şunu söylemişti:
"Bu yeni sistem AK Parti'nin zararına da olsa Türkiye'nin yararı için kaçınılmazdır"
Nitekim sistem daha ilk aşamasında AK Parti'ye yaramadı. Merkezdeki gücünü sol bir parti ile paylaşmak zorunda kalırken, iktidardaki gücünü de MHP sayesinde elde etti. Bundan sonra AK Parti yol haritasını belirlerken tercih yapmak zorunda:
"Merkez partisi mi olacağım, yoksa ideolojik parti mi?"
Merkezde var olabilmesi için yüzde 70'lik dilime hitap etmesi gerekiyor ki bu durumda kutuplaşmalardan, sert söylemlerden kaçınılması lazım.
Eğer bu şekilde devam ederse önümüzdeki seçimlerde, merkezin sağına doğru kaymış ve yüzde 20 ila yüzde 25 bandına sıkışmış bir AK Parti gerçeği ile karşı karşıya kalmamız hiç kimse için sürpriz olmaz.
En başta seçmen için!..