Artık istihbarattan adam kaçmıyor!
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
Türkiye’de çok değil yakın tarihimizde “derin devlet “denilen elle tutulmayan, görülmeyen soyut güçlü bir kavram vardı. 90’lı yıllardaki faili meçhullerden tutun da, uyuşturucu kaçakçılığına kadar, hatta terör örgütleriyle yapılan gizli anlaşmalar ve bağlantılara kadar karanlıklarda ne ararsanız iyidir, kötüdür bu derin devletin hanesine yazılıyordu.
Sonra derin devletin yerini bir anda güçlü bir paralel yapılanma olarak FETÖ aldı. Askeri vesayet FETÖ’nün çok çok gerisinde kaldı. Devletin istihbarat örgütleri arasındaki güç mücadelesi, uluslar arası ajanlar bu topraklarda ne ararsanız adeta kol geziyordu.Birinin teröristi, diğerinin has adamı çıkıyordu. Devlet ve millet için yola çıkan ve ya çıkartılan sözüm ona milliciler bir bakıyorsunuz, çıkarlarını bir süre sonra şahsileştirip dava ve ülkü adı altında bu ülkede mafya ve çetelerin doğmasına yol açtı.
Bursa özelinden baktığımızda hatırlanacaktır, Gemlik tam anlamıyla mafya ve çetelerin merkezi durumunda idi. Sakarya, Kocaeli, Gebze üçgeni faili meçhullerin ortaya çıktığı suç bölgesi idi. DHKP-C,PKK Bursa’da da güçlü bir yapılanma ve sempatizan kitlesine sahipti.
Ya şimdi?
15 Temmuz bu anlamda sadece FETÖ ile mücadelede bir milat olmadı. Devletin yeniden toparlanıp, içindeki tüm paralel yapılanmaları silkelemesi için de bir başlangıç teşkil etti.
Ve bu anlamda devletin kısa sürede çok büyük yol kat ettiğini hepimiz yaşayarak görüyoruz.
Son 2 yılda büyükşehirlerde başta olmak üzere terör belası artık yerini huzura ve güvenliğe bıraktı. Neredeyse Toros dağları ile Karadeniz’e kadar inen teröristler artık bırakın buralarda barınmayı kendi bölgemiz dedikleri Doğu bölgemizdeki dağlarda bile barınamaz duruma geldiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık belirttiği gibi ”inlerine kadar girildi”.
İşte bu anlamda;
Dün akşam CNN’de açıklamalarda bulunan İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’yu dinlerken bir Türk vatandaşı olarak gerçekten bu anlamda göğsüm kabardı. Yukarıda özetlediğim geçmişe atıfta bulunarak istihbarat örgütlerimizin artık elindeki teknolojik imkanlarla çok ileri bir düzeyi yakaladığını belirten Bakan Soylu Türkiye’nin artık o günleri aştığını söyledi.
”Ava giderken avlanırdır,çok büyük bedeller öderdik.Şimdi ise gerek istihbari kabiliyetimiz,gerek siber kabiliyetlerimiz önemli ölçüde koşar adım CIA’nın kabiliyetlerine doğru taşınmaktadır. Düşünebiliyor musunuz,1 saniyede 100 milyon fotoğraf tarayabiliyoruz”.
DHKPC terör örgütüyle ilgili olarak da ”Türkiye hiç olmadığı kadar iyi noktada” diyen Soylu,PKK terör “ DHKPC’nin üst düzey teröristlerinin tamamını temizledik. MLKP’nin önemli bir bölümünü temizledik. Şimdi adam bulmakta zorlanıyorlar. FETÖ’nün Türkiye’de eylem, hareket oluşturma kabiliyeti oldukça zayıfladı.”derken;
PKK örgütü ile ilgili olarak da son resmi rakamları verdi:
“Yaklaşık 3 yıl evvel 2 bin 700 civarında idi.Bu yıl itibariyle 700-820 bin civarında.Şu anda 600’ün altında”.En son eylül ayı itibariyle 587 idi.Bu kadar net biliyoruz.”
Bakan Soylu, topraklarımızda bir dönem cirit atan yabancı ajanlarla ilgili olarak da ”Türkiye’nin içerisinde Amerika’da nasıl varsa, Avrupa’da nasıl varsa bir takım insanlar olabilir.Bizim ağımıza takılmama ihtimali yoktur Türkiye’nin içerisinde etkiledikleri sempatizanları var idiyse onlarla operasyonlar yapıyoruz. DAEŞ dağa çıkmak istedi, Toroslar’a çıkmaya çalıştı.Hiç aklınıza gelir mi? Nasıl MLKP, DHKPC, PKK, TKML dağa çıkmıştır.Ama bunlar neden dağa açıksınlar.Ağımıza takıldı, iyi izledik ve çökerttik”.dedi.
Yani sonuçta artık anladığımız ve gördüğümüz üzere devletin istihbarat örgütlerinden,güvenlik güçlerinden ve ordusundan içerde ve dışarıda tek bir adam bile kaçmıyor.
Ağa takılan çökertiliyor!
Derin devlete gelince;
O hala şehir efsanesi şeklinde varlını koruyor. Çünkü, o da evrildi, temizlendi, halk nezdinde itibarı yükseldi.
