Marmarabirlik’te eğer bu iddialar doğruysa…
Gazeteci Okan Tuna'nın Marmarabirlik'te devrik başkanla ilgili olarak kaleme aldığı bu iddialarla ilgili inceleme başlatılması kaçınılmaz görülüyor.
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
Zeytin denince akla ilk gelen doğal olarak Marmarabirlik adı oluyor. İsim öyle özdeşleşmiş ki, kolay değil tam 70 yıllık köklü koca bir kurumdan bahsediyoruz.
Geçen yıl yani 2024’te toplam 7 bin ton zeytin ve zeytin yağı ihracatıyla ülke ekonomisine 32 milyar dolar bir ihracat girdisi sağlayan, 28 bin ortaklı bu kurumda yaklaşık 6 ay önce bir başkan değişikliği yaşandı.
Gerekçe, kamuoyunda kurumun başkan tarafından zarara uğratıldığı iddialarının kooperatif ortaklarında ve yönetim bazında yarattığı rahatsızlık idi ki, gereği hemen yapıldı ve yönetim mali genel kurulda ortaya çıkan acı tablo sonrası hemen kendi içinde yaptığı bir tüzük değişikliği ile 15 yıllık Başkan Hidamet Asa’nın yerine Ali Yıldız’ı getirdi.
Sonrası malum.
…… ……
Kan değişikliği hemen kendini gösterdi. Bursa’ya uzun süredir kapalı olan kurumun kapıları basın aracılığıyla kamuoyuna açıldı. Ali Yıldız ve yönetimi üst üste basın toplantıları düzenleyerek gelir gider tablolarını kamuoyuyla paylaştı. Yeni hedefler belirlendi.
2026 yılında 50 milyar dolarlık bir ihracat rakamı çıta olarak konuldu ki, Ege İhracatçılar Birliği verilerine göre, ülke olarak ihracatta zeytin ve zeytinyağı sektöründe yüzde 22'lik düşüş yaşanmış olmasına rağmen Marmarabirlik için bu rakamın yakalanması müthiş bir başarı demektir.
Marmarabirlik yeni yönetiminde kapılarını geçtiğimiz hafta 3. kez basın mensuplarına açtı. Bu sefer gazeteciler olarak uzun yıllar sonra ilk kez entegre tesisi gezme imkanımız oldu. Yoğun katılımla gerçekleşen gezide zeytinin üreticiden tüketiciye kadar olan serüvenini yerinde gördük
Ve Bursa’nın köklü firmasının aslında yıllar içinde sürekli basına verdiği “kar ediyoruz” açıklamalarının tam tersine daha ileri teknoloji ile donanımlı modern tesiste bu serüvenini gerçekleştirme imkanına sahip olabileceği iken, daha köhne bir işletme ile karşılaşmak açıkçası bizleri üzdü.
Başkan Ali Yıldız’ın yeni modern bir entegre tesisi projesi olduğunu öğrenince de sevindik.
Tabii bu arada Başkan Ali Yıldız her ne kadar geçmişe takılıp kalmayacaklarını ifade etse de, kendisinin kurumu değişim ve yenileme çalışmalarıyla adını duyurmak istemesine rağmen, bu kurumdan geçmişe dair hala bir takım kayırma ve usulsüzlük, görevi kötüye kullanma iddiaları gelmeye devam ediyor.
İddiaları son olarak Koza 24 Yazarı Gazeteci Okan Tuna köşesinden aktardı.
İddialar vahim mi vahim…
Okan Tuna kaleme aldığı yazıda;
“Geçen yıl Başkan Hidamet Asa’nın, kota uygulamasının dışında kendisinin üretici ortağı olarak süresi geçtiği halde birliğe fazladan zeytin sattığını ve üreticiye ödeme yapılmazken kendisine erken ödeme yaptırdığı iddialarını aktarıyor.”
İşte Koza 24’ Yazarı Gazeteci Okan Tuna’nın söz konusu yazısında dile getirdiği konuyla ilgili o bölüm:
“İddialar fazlasıyla çarpıcı.
2023-2024 iş yılında da;
Tüm ortaklara kota uygulanmasına rağmen, dönemin başkanı Hidamet Asa’nın kendisine düşen payını usulsüzce artırdığının tespit edildiği de camiada konuşulanlar arasında.
Dahası;
Kulağımıza geldiği kadarıyla, kuruma fazladan yapılan bu satış iddiası nedeniyle şimdi kurumun yönetim kuruluna da baskı yapılıyor.
Hatta;
İddianın ispatlanmasıyla birlikte Asa’nın Marmarabirlik ortaklığından ayrıttırılması da isteniyor.
Görebildiğimiz kadarıyla;
Marmarabirlik ortakları, bu iddiaların camiayı sarmasıyla birlikte, rekolte ve kota sınırına takıldıkları için ellerindeki ürünü düşük fiyata tüccara vermek zorunda kalmalarına rağmen Asa’nın kendisine ayrıcalık sağladığı iddialarından fazlasıyla rahatsızlar.
Bu nedenle de;
Görüştüğümüz bazı üreticiler Asa’ya yönelik “Herkese kota ve rekolte varken, Asa’ya niye yok” diye soruyorlar.”
Okan Tuna, yazısının sonunda devrik başkan Hidamet Asa’nın görevi kötüye kullanmasının camiada rahatsızlık yarattığını ve konuyla ilgili inceleme başlatılmasına neden olduğunu da belirtirken, bizlere de kurum içinden inceleme sonunda konunun yargıya intikal ettirilmesinin kaçınılmaz olduğu değerlendiriliyor.
