08 Şubat 2024 - Perşembe

Bir yerlerden yine düğmeye basıldı!..

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 5 dk.
171 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Yine seçim üstü karanlık eller düğmeye bastı. Önce 22 Aralık’ta Pençe-Kilit operasyon bölgesinde 12 askerimiz hain terör saldırısında şehit düştü. Sonra yine aynı bölgede 12 Ocak tarihinde PKK’lı teröristlerce 9 askerimiz şehit oldu.

Ve akabinde provokasyon olayları peş peşe geldi. Fatih Camii’nde Bursa’da oto yedek parçası satan kendi halinde bir adam bıçakla saldırıyor, imamı ve imamı kurtarmak isteyen öğrencisini hastanelik ediyor, ardından İstanbul’da Santa Maria Kilesi ayin sırasında silahlı kişilerce taranıyor, 1 kişi ölüyor. Olay sonrası kaçan DAEŞ’li 2 saldırgan yakalanıyor. Sonra yine İstanbul Kocamustafapaşa’da çay ocağı işleten tiktok fenomeni Diyarbakırlı Ramazan Hoca namaz sırasında bıçaklı saldırıda hayatını kaybediyor.

Bu cani saldırıdan 3 gün sonra da İzmir’de taksici Oğuz Erge “Seni akşam vakti soğukta bırakmam” diyerek aracına aldığı 19 yaşındaki yolcu tarafından arkadan kurşun yağmuruna tutuluyor. Yakalanan o saldırganın dosyasında yok yok.

Ne oluyoruz? Diyemeden, bu sefer İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı önünde polis noktasına ateş açıyor. Olayda 3’ü polis, 6 kişi yaralanıyor. O yaralılardan biri ki, sadece o sırada oradan geçmekte olan bir vatandaş hastanede hayatını kaybediyor.

Saldırının arkasından bu sefer DHKP/C çıkıyor.

Tabii, bu saldırıların her birinin duyulmasıyla beraber sosyal medyada güçlü bir şekilde “can güvenliğimiz kalmadı”. “Artık sokaklara da çıkamaz olduk”. “Korkuyoruz, bu ülkede yaşanmaz” babından paylaşımlar yapıldı. Ve hala dikkat edin buna benzer paylaşımlar yapılıyor.

Yine ne tesadüftür ki bu paylaşımların pek çoğu okyanus ötesi ve fake hesaplara ait.

Bu hesaplar belli yerlerden yönetilirken, içimizdeki Erdoğan, iktidar ve milliyetçilik karşıtı gözlerini kin bürümüş bazı bildik sanatçılar ve siyasiler de rt yaparak, değirmene su taşıyorlar.

******************************

Peki, tüm bu saldırıların peş peşe gelmesi sizce tesadüf mü?

Hayır!

Eskiden seçim süreçlerindeki terör ve toplumsal bazdaki bu tür kanlı olayları tesadüf olarak görüyorduk, şimdi ise bunların birer emperyalist kurgular olduğunu biliyoruz.

Çünkü amaç, Türkiye’yi seçim üstü karıştırmak. Toplumsal olaylarla yaşanmaz yer haline geldiği algısını psikolojik olarak toplumun hafızasına sokmak.

Hepsi öncesinden kurgulanmış. Sahneye konmuş.

Hatırlarsanız daha geçen ayın başında MİT üst üste MOSSAD ajanlarına ve bu ajanlara bilgi sağladığı iddia edilen kişilere yönelik operasyonlar yaptı. Yakalananların geneline baktığınızda sokakta rastlasanız giyim, kuşamlarından “Bunlar mı casus?” dersiniz.

Dün Aydınlık Gazetesi bu olayları manşetten verirken, emekli Tümgeneral Fahri Erenel’in açıklamasını da sürmanşete taşıdı.

Erenel açıklamasında bu örgütlerin ideolojilerinin farlılık göstermesine rağmen Türkiye’yi hedef alma noktasında birleştiklerini söylüyor.

“PKK, DEAŞ ve DHKP/C saldırılarının arka arkaya gelmesi planlı. MOSSAD’ın Türkiye ve İran’a yönelik faaliyetler yürüttüğü bilgisi var. Amaç istikrarsızlaştırmak. DEAŞ Türkiye’de eylem yapamaz durumda idi. DHKP/C 8 yıldır hareketsizdi. CIA ve MOSSAD bu örgütleri istihbarat desteği ile hareketlendirdi. ABD ve İsrail ülkemizin direncini kırmak istiyor.”

Bu sözlerin altına imzamı atıyorum. Biz, bu filmi daha önce de gördük, başarılı olamadılar. Şimdi de başaramayacaklar.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları