07 Ağustos 2019 - Çarşamba

Bu nasıl bir ilahlaştırmadır ki, PES!

Yazar - Cennet Yüzer Cankılıç
Okuma Süresi: 4 dk.
1061 okunma
Cennet Yüzer Cankılıç

Cennet Yüzer Cankılıç

cankilic@ritimhaber.com -
Google News

Ne çektiysek şu ilahlaştırmadan çektik. Dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü hem putlaştırdık hem de ilahlaştırdık. İşte o zaman da içini boşalttık ve onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni açtığı reform, kalkınma yolunda hedefleriyle ilerletmek yerine, her daim geçmişe takılıp kaldık ve bir arpa boyu yol alamadık.

 

Gün geldi yaka rozetçiliğinden, söylemediği sözleri söylemiş gibi ona atfedip yerli yersiz dem vurmaktan, sürekli adını anıp, büstlerinin önünde tekmil vermekten başımızı kaldıramaz olduk.

 

Yıllar önce yazmıştım, okullarımızdaki öğrenimde öyle ilahlaştırıldı ki, ilkokula başlayan oğlum okuma yazmayı söktüğünde "Anne Peygamberimiz mi daha büyük, Atatürk mü?"diye sormuştu.

 

"Tabii ki kıyas bile olmaz, Peygamberimiz" dediğimde de o çocuk aklıyla "Sen Atatürk'ü sevmiyor musun?" demişti.

 

Gün geldi, bu içi boşaltılan "Kemalizm için" önemli olan onun ilkelerini yerine getirmek dendiğinde kimimiz "Atatürk düşmanı" ilan edildi, kimimiz "sonuna kadar Atatürkçü" kesildi.

 

Şimdi aynısı Cumhurbaşkanı Erdoğan için yapılıyor.

 

Hem de yakınındakilerce, TBMM'deki vekillerce...

 

En büyük zararı da onlar veriyor.

 

                                    *******                          *******                            *******

 

Hâlâ toplumun hafızasında.

 

Daha önce bir Bursa milletvekili çıkıp demişti ki; "Erdoğan'a dokunmak bile ibadettir"

 

Sonra Gölcük Düzağaç Mahallesi Kadın Kolları Başkanı Nuran Yıldız da çıkıp "AK Partili olmak başbakana nikâhla bağlanmaktır" diye aklımızı zorlayan cümle kullanmıştı. Fantezisinin bu kadarına diyecek söz bulamıyorum!

 

Ve bir başka ilahlaştırma da yurt dışında okuyan dönemin Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek'ten gelmişti:

 

 "Şanlıurfa'ya bahar gelmiş. Başbakanımızı karşılamak üzere tarih de coğrafya da kıyama kalkıyor"

 

Twitter paylaşımlarında pek çok AK trolün bu anlamda yaptığı algı operasyonlarında benzer ifadeleri görmek mümkün.

 

İnsanın aklı hayali almıyor. Düpedüz bir faniyi kutsallaştırma var. Ne akılla, ne inançla bağdaşır!

 

İşte bu halkaya son olarak Mehmet Ağar'ın oğlu Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar eklendi. Devlet için bedel ödeyenlerden biri olan babasının priminden yararlanan Ağar, Malatya'da gençlik buluşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'la karşılaşmasındaki diyaloğu anlatırken diyor ki:

 

"...Biz haşa Cumhurbaşkanı dediğiniz zaman çok korkunç bir şey, Allah gibi geliyor bize!"

 

İnanın, sosyal medyada pik yapan o görüntüyü defalarca izledim. Akıl tutulması yaşandığına eminim. De... Bizim aklımızla, inancımızla nasıl böyle bir dalga geçme cüretine giriliyor onu anlayabilmiş değilim.

 

Nasıl oluyor da bu sıfatları kolayca yükleyebiliyorlar. Öveyim, yücelteyim derken hem kendilerini küçültüyorlar, hem de dünya liderini ilahlaştırıp, kutsallaştırıp ona büyük zarar veriyorlar.

 

Ama haşa ne bir Allah'la eş değer, ne de bir Peygamber!

 

Bu kadarına da pes doğrusu!..

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları