Öcalan Meclis’e gelecek mi? (Kabul edilemez)
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
Son 2 ayda baş döndürücü hızda seyreden siyasi gelişmelere gelin kronolojik seyrinde dışarıdan üçüncü bir göz olarak bakalım:
1 Ekim’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM ve CHP’li vekillerinin elini sıkarak bir süreç başlattı.
22 Ekim’de partisinin grup toplantısında Öcalan için “Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun" çağrısıyla ülke gündemini alt üst etti.
MHP ve Ülkücü camia henüz el sıkma şokunu atlatamamışken, bu çağrı ile sarsıldı. AK Parti Grubu’nun da olup biteni anlayamamanın derin sessizliğini Gaziantep eski Milletvekili Şamil Tayyar’ın ”Bu devlet projesi değil, Devlet Bey’in projesidir” paylaşımı bozdu.
Bahçeli’nin çağrısına DEM’den cevap gelmekte gecikmedi.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "İmralı hazır, Öcalan hazır. Peki devlet hazır mı? Sıra bu çağrıyı yapanlar ve destekleyenlerde. Artık bu sözü hayata geçirme zamanı" dedi.
8 DEM’Lİ BAŞKAN GÖREVDEN ALINDI
İşte tam da bu karşılıklı yumuşama içinde, bitti denilen terör bir anda hortlatıldı. 24 Ekim’de PKK tarafından TUSAŞ’a hain saldırı düzenlendi. 5 şehit verildi. Siyasi barış politikaları alt üst oldu.
Yerini komplo teorileri aldı.
“Sanki devlet içinde gizli bir el devreye girmiş, Bahçeli’nin yumuşama çağrısına karşı saldırı pozisyonunu almış” yorumları yapılmaya başlandı.
Çünkü, bir anda DEM ve CHP, Cumhur İttifakı’nı iki yüzlülükle suçladı.
Önce 30 Ekim’de İstanbul Esenyurt ‘un CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Özer daha önce hakkında yürütülen "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yerine kayyum atandı.
Ardından 4 Kasım’da, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı DEM’li Ahmet Türk ile Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük’ün ve Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan’ın terör örgütü propagandası ve üye olma gibi suçlardan dolayı görevden alınıp, yerlerine kayyum atandı.
Özellikle daha 1 hafta önce küs aileleri, aşiretleri barıştırdığı için devletin valisi tarafından teşekkür edilen ve Bahçeli’ye yakınlığı ile bilinen Ahmet Türk’ün görevden alınması siyaseten şaşkınlık yarattı.
Yine 22 Kasım’da DEM’li Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ile Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül görevden alınarak yerlerine kayyum atandı.
Bugün de yani 26 Kasım’da Kayapınar Belediyesi’nin DEM’li Belediye Başkanı Cengiz Dündar terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan gözaltına alındı.
Daha evvel DEM Parti Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış 3 Haziran'da görevden alınmış, yerine Hakkari Valisi Ali Çelik atanmıştı.
Böylelikle 31 Mart’ta 78 belediye kazanan DEM Parti’nin belediye sayısı 70’e düştü.
(Yorum yapmaktan kaçınayım diyorum ama duramıyorum. DEM’li belediye başkanlarının PKK terör örgütüne destek çıktıkları gerekçesiyle görevden alınmalarına diyecek hiçbir sözüm olamaz. Doğru bir uygulama. Ancak, bu belediye başkanlarının seçilmeden önce sabıka kayıtlarında her türlü bilgi mevcut. Devlet her birinin attığı adımı biliyor. Neden bunlara temiz sabıka kağıdı verildi ve neden YSK seçimlere soktu? O zaman bunların yerine başka adaylar seçime girecekti ve bugün olduğu gibi bu bölgelerde sokaklar karışmayacaktı. İşte burayı anlamakta millet olarak zorlanıyoruz.)
KAMUOYU BİLGİLENDİRİLMELİ…
Durun daha bitmedi. Bugün de siyaset bir hayli hareketlendi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli yine partisinin grup toplantısında “MHP olarak her sözümüzün arkasındayız. 22 Ekim’de ne dediysek o. Çağrımızı kararlılıkla yineliyoruz. İmralı ile DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz. Yeterince çile çekildi, acı yaşandı. Silah seçenek değil, kucaklayıcı siyaset hedefimizdir.” dedi.
Bunun üzerine bir saat sonra DEM Parti, Öcalan ile İmralı’da görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuru yaptı. Eğer başvuru kabul edilirse DEM’liler uzun zaman sonra Öcalan’la görüşecek.
Bundan sonraki günlerde gelişmeler ülkeyi nereye götürür bilmiyoruz, ancak şunu söyleyebilirim.
Ben Sayın Bahçeli’nin Öcalan’ı meclise sokacağına zerre kadar inanmıyorum. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın dediği gibi, Öcalan hakkındaki sözleri teröriste verilmiş bir taviz değil “DEM’e safını belirle, emperyalizmin uşağı olmaktan çık, Türkiye partisi ol” mesajı.
Lakin, siyasi cenahta ciddi bir belirsizlik ve kaos var. Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla başlayan yeni dönemde adı ister açılım, ister terörü sonlandırmak, isterse komplo teorilerindeki gibi devlet içinde ayrı görüşler, isterse sözde bir PKK devleti kurma çabasının önüne geçilmesi olsun mutlaka kamuoyu bilgilendirilmeli. Aksi takdirde ilgili ilgisiz pek çok iddialar algı operasyonlarına yol açar ki, işte o zaman huzur ve güvenliğimize, kardeşliğimize, birliğimize, dirliğimize dinamit konur…
