Faruk Çelik'ten partiye konsensüs çağrısı!..
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Son 2 gündür AK Parti kulisleri ve siyasetin tepesi, son kabine dışı kaldıktan sonra 3 yıldır sessizliğe bürünen partinin ağır isimlerinden ve eski bakanlarından Faruk Çelik'in parti yönetimi ile partiden kopan, kopmak isteyenlere karşı yaptığı uyarı ve öneri nitelikli açıklamalarını konuşuyor.
Parti içindeki çalkantılara yönelik açık ve net değerlendirmelerle Bülent Arınç'tan sonra sessizliğini bozan aklıselim partili olarak ön plana çıkan Faruk Çelik, önceki gün Ankara merkezli Süper Haber TV'den gazeteci Hülya Okur'a verdiği söyleşide; 2011 yılında Bursa'dan Urfa'ya gönderilmesinden, bakanlıktan ayrılıp Cumhurbaşkanı Erdoğan'la karşı karşıya getirilmesine, parti yönetiminin kendini dışlamasına, seçimlerde çalıştırmamasına, Ziraat Bankası yönetim kurulu üyeliğine ve FETÖ'den S-400'lere, Suriye meselesinden EYT ve tabii ki İstanbul seçimlerinden 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun ayrılıp yeni parti kurmalarına kadar, partinin tartışmaya açık olan konularına çarpıcı değerlendirmeler getirdi.
Parti içinde ve kamuoyunda destek bulan Faruk Çelik'in söyleşisinde benim en çok dikkatimi çeken ve altını çizdiğim 2 konu var.
Biri, AK Parti Genel Merkezi yönetimine getirdiği "Her şeyi Cumhurbaşkanı'ndan beklemeyin, sorumluluk alın" eleştirisi ve "konsensüs sağlayın" önerisi, diğeri de partiden kopan ve bundan sonraki süreçte kopmayı düşünenlere yönelik yaptığı "yorganı hemen yakmayın, önce konuşalım, yanlış ve eksik yönlerimizi masaya yatıralım, çözüm yollarını bulalım, bulamıyorsak ayrılın. Ayrılırken de bunun haklı gerekçesini ortaya koyun" çağrısı oldu.
İşte bu noktada ses getiren altını çizdiğim cümleleri...
KOPMAYA ÇALIŞAN ARKADAŞLAR GEREKÇESİNİ AÇIKLAMALI!
"Bence kopmaya çalışan arkadaşların bir kez daha 'Nereden kopuyoruz?' diye oturup düşünmeleri ve kesinlikle duygusal veya yaşanmışlıklarla bağlantılı bir kopuşa fırsat vermemeleri gerekir. Ben kızmış olabilirim, belki 10 tane konu sayacağım ama bu olabilir. Kişisel meselemi kopuşuma vesile kılmak doğru değil. Yanlışlıkların olması doğal, olmaması akla da uygun değil, bir şeyin hayatiyeti devam ediyorsa orada mutlaka güzellikler, eksiklikler vardır. 'Ayrılıyorum!' diyen gerekçesini sunacak. 'Şuna kızdığım için ayrılıyorum' demeli. Çıkış gerekçesini sağlıklı hale getirmeli. 'Şu eksikler var' diyebilmeli. Kısacası, eğer bir kopuş düşünülüyorsa, gerekçesinin sağlam kamuoyuna anlatılması gerekiyor."
HER ŞEYİ CUMHURBAŞKANI'NDAN BEKLEMEK YANLIŞ!
"10 yıl bakanlık yaptırdığınız, partinize 20 yıla yakın milletvekilliği yapmış olan, kuruluşunda bulunmuş olan bir arkadaşınızı (derdim kendim değil, konuyu anlatmaya çalışıyorum) parti genel merkezini bütün potansiyelleri masaya yatırıp, hangi ilde, hangi kesimlere dönük bir çalışma yapabiliriz de AK Parti'ye oy kazandırabiliriz diye çalışma yapılması gerekirken, bu kadar işin içinde Cumhurbaşkanı son 10 gün kala beni arıyor Bursa'da sokağa inmemi talimat veriyor. İyi de 10 gün öncesine kadar bana gelin çalışın diyen olmadı. Böyle bir teşkilat yapısı olabilir mi? Her şeyi Cumhurbaşkanı mı halledecek? Her şeyi Cumhurbaşkanı'na havale etmek değil, Cumhurbaşkanımızın karar verici olması gerekir. Binlerce meclis üyesi, teşkilat görevlisi, milletvekili hepsi niye aktif değil, bunu kim aktif duruma getirecek? Bunu aktif duruma getirdiğiniz an, AK Parti'nin kurumsal kimliği 2002'den bu yana bir anlam ifade eder."
YORGANI YAKMAK DOĞRU DEĞİL
"Ayrılma şeklinde değerlendirmeler yapan arkadaşların da şunu bilmesi gerekiyor; bu parti çok seçim kazandı ve bu arkadaşlarla hep beraber kazandık. Sayın Davutoğlu'nun, Sayın Babacan'ın, Sayın Gül'ün... Yani hepimizin katkıları oldu. Buradaki kopuşu 17 yıl başarılardan sonra, başarısızlık oldu da 'haydi arkadaşlar!' deyip yorganı yakmak doğru değil. Bu partide Ali Babacan, Davutoğlu hizmet etmedi diye söyleyebilir miyiz? Sayın Cumhurbaşkanımızın şemsiyesi altında bütün arkadaşlarımız hizmet ettiler. 15 yıl geldik, niye bir 15 yıl daha gitmeyelim? Neyi paylaşamıyoruz? Bu parti hepimize makamlar, mevkiler de verdi. Çekinceler neyse açıkça söylenmesi lazım. Buna karşı çözüm noktaları konuşulması lazım."
GENEL MERKEZ KONSENSÜS SAĞLAMALI
"Öncelikle birinci görevin genel merkeze düştüğünü düşünüyorum. Genel merkez çok esnek olmalı. Orada 15 arkadaş görev yapıyor, bu arkadaşlar şu anda çok ciddi sorumlulukla karşı karşıyalar. Genel Başkan ile görüşüp, 'Birlik ve beraberliğimizi korumaya dönük biz ne yapabiliriz?' noktasında oturup konuşmalılar. Genel merkez bununla ilgili bir platform oluşturabilir. Bütün görüşlerini orada söyleyebilir. Bir dağınıklık yaşanmaması, bir kişi dahi olsa kopuşun yaşanmaması için herkesin sorumluluk duygusu ile hareket etmesi gerektiği inancı içerisindeyim. Özellikle partide yönetici olan arkadaşların çok ciddi görev üstlenmesi gerekiyor. Eğer aklımızı kullanamazsak, toparlayıcı olamazsak, bu bizlere yar edilmez, başkalarına yar edilir. AK Parti aklıselimi hâkim kılarsa 10'larca yıl daha Türkiye'ye hizmet etme imkânı olur diye düşünüyorum"