Sistemin kendisi de tartışması da siyaseti kasıyor!
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -Siyasette dün “kesinlikle olmaz” denilenlerin bugün zamanın ruhuna ve şartlarına göre “neden olmasın” denilerek gündeme taşındığı çok olmuştur.“ Cumhurbaşkanlığı seçimi için gerekli olan yüzde 50+1 şartı “ da bu “olmazlar”dan biri…
Sistemin bu noktadaki yanlışlığını ilk dile getiren 2019 yılında eski Bakanlardan Faruk Çelik olmuştu.
"İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formülü Türkiye'yi yorar".
Çelik’in bu “haklı” çıkışı o dönemde ucuz siyasete kurban gitti. İlk tepki kendi partisinden geldi.
“AK Parti’nin seçilme kaygısı yok. Barajın düşürülmesi Cumhurbaşkanımızı tartışmaya açar. Partimizin değil, Faruk Çelik’in düşüncesidir” yönünde değerlendirmeler geldi.
Çelik’in önerisine Cumhurbaşkanı Erdoğan ise daha temkinli yaklaştı ve önce ”Bu durum bir anayasa değişikliği gerektiriyor. Dolayısıyla konuşma yeri Meclis’tir. Ön hazırlığımızı buraya getirebiliriz. Onun için iktidarıyla, muhalefetiyle el ele vererek bunu gerçekleştirebiliriz” diyerek kapı açsa da, sonrasında içeride ne oldu bilinmez, açıklamalarının yanlış anlaşıldığını söyleyerek konuyu kapattı.
FARUK ÇELİK HAKLI ÇIKTI
Lakin zaman gösterdi ki, yüzde 50+1 kuralı hakikaten Türkiye’nin yakın tarihinde hep krizlere neden olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini farklı şekilde günümüze taşımaktan başka bir durum değil. Bu sistemde yüzde 1 oy alan küçük partilerin dahi koalisyon ortağı olarak masada pazarlık hakkı elde etmesi siyasi çıkar noktasında pek çok sıkıntıları beraberinde getirirken, ittifaklar arasında kutuplaşmaların da had safhaya taşınmasına yol açtı.
Dün AK Parti içinde Faruk Çelik’in önerisine tepki gösterenler bugün artık bu önerinin ne kadar yerinde olduğunu kendileri de kabul ediyorlar.
Öyle olmasa, geçen hafta Beştepe’de kendisini ziyaret eden SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na Cumhurbaşkanı;
“50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık” demezdi.
Yine öyle olmasa. Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek çıkıp da “Yüzde 50+1'in hem bugün hem de gelecekte sıkıntıya sebebiyet verecek, Türkiye'yi kaosa sürükleyecektir” açıklaması yapmazdı.
Ancak Çiçek’in bu önerisi tam tartışmaya açılmışken dün en büyük tepkinin ve sert ifadelerle Cumhur İttifakı ortağı MHP’den gelmesi, tepede sanki iki ortağın arasında gerginlik çıktı yorumlarına neden oldu.
MHP Lideri Bahçeli dün;
“Bu tuhaf ve tahrip gücü yüksek sözlerin benzerini Türkiye’nin istikrarsızlığa gömülmesini, siyasi anlaşmazlıkların içine düşmesini isteyen çevreler de ileri sürüyor. Sayın Çiçek, sizin kafanızda, dilinizin altında sakladığınız bir oran var mıdır? Varsa ne zaman açıklamayı düşünüyorsunuz? Açıkla da bilelim, niyetini öğrenelim. Türkiye’nin kaostan, işgalden, imhadan kıl payı kurtulduğunu ne çabuk hafıza kayıtlarınızdan çıkardınız? Buradan nereye ulaşmaya, ne yapmaya, kimlere şirin görünmeye çalışıyorsunuz?” sözleriyle bir anda siyasetin tepesinde soğuk rüzgarlar estirirken, AK Parti içinde öneriye sıcak bakanlara da geri adım attırmış oldu.
Cumhur İttifakı’nda şimdilik geri adım atıldı ama, şu bir gerçek ki sistemin hem kendisi hem de tartışması yürürlüğe girdiği 2018’den bu yana siyaseti hem yoruyor, hem de kasıyor.
Bakalım bu işin sonu nereye varacak?