DP'nin yeni başkanı iddialı: “Gemimi sefere hazırlıyorum”
Demokrat Parti Türk siyasi hayatının en köklü partilerinden. 1950’de tek partili sistemi kapatıp çok partili sisteme geçişin mimarı olan DP merkez sağdaki misyonunu tarihsel süreçte AP, DYP ve yeniden DP olarak devam ettirdi.
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
1950-1960 arası demokrasi şehidimiz merhum Başbakan Adnan Menderes’le beraber tek başına iktidar yönetimiyle büyük bir çıkış yakalayan parti, sonraki süreçlerde merhum Süleyman Demirel, Tansu Çiller’le beraber ya tek başına iktidar ya da koalisyon hükümetlerinde ülkenin kaderinde etkili oldu.
2002’deki tarihi 3 Kasım seçimleriyle beraber ilk defa Meclis dışında kaldı, merkez sağ üstünlüğünü Ak Parti’ye kaptırdı ve o tarihten bu yana da özellikle Genel Başkan Süleyman Soylu’nun partiden ayrılmasıyla düşüş daha da hızlandı.
2012’den bu yana genel başkanlık koltuğunda oturan ve DP ekolünün genç temsilcisi Gültekin Uysal’ın samimi çabaları da partinin makus talihini değiştirmeye yetmedi.
DP’de en son görülen oy oranı 1 Kasım 2015 genel seçimlerine ait. Parti ülke genelinde toplam 64 bin 319 oy almış. Yüzde 0.14’e tekabül ediyor.
Sonrası malum.
2018’de parti amblemi ile seçime girmek yerine İYİ Parti listelerinden gösterilen Genel Başkan Gültekin Uysal kontenjan aday olarak milletvekili seçilirken;
2023 seçimlerinde de 6’lı masadan oluşan Millet İttifakı ortaklığında CHP listelerinden seçime girdiler ve 3 milletvekili seçildi.
Bu arada nasıl olduysa 2024 mahalli seçimlerinde Bursa’nın da aralarında bulunduğu 42 seçim bölgesinde bazı küçük partilerin de desteğiyle aday çıkardılar.Baktım, belediye başkanlıklarında 92 bin 166 oy alırken, il genel meclisi üyeliklerinde 146.057 oy almışlar.
Bursa bu oranların içinde 4 bin 338 oyun çıktığı Osmaniye’den sonra 2. büyük il durumunda.
Toplam 4 bin 70 oy. Yüzde 0.22.
Olsun, yine de Bursa seçmeni bir zamanların merkez sağdaki kalesi DP’yi hatırlamış…
Tabii bu süreçlerde mevcut siyasi konjonktürde rüzgarların hem yerelde hem de ülke genelinde sürekli Recep Tayyip Erdoğan genel başkanlığındaki Ak Parti’ye doğru estiğini belirtmek gerekiyor.
İşte DP’nin yeni Bursa İl Başkanı Ali Kamil Goral böyle bir siyasi atmosferde koltuğa oturdu. DP geleneğinin en sadık isimlerinden olan Goral henüz 15 günlük il başkanı olmasına rağmen kendi çabalarıyla gerçekten de partisinin adının uzun yıllar sonra kamuoyunda dillendirilmesini sağladı.
DP açısından bu bile önemli başarı.
Çünkü;
Partisinin il ve ilçe kongrelerinin bir türlü yapılamadığı, dahası 5 ilçede yönetimin düştüğü, kısaca partinin kapısına kilit vurulacağı anda kurtarıcı rolünü üstlenen Ali Kamil Goral, neredeyse dijital ve sosyal medyada her gün ya toplu ziyaretlerle, ya teşkilat çalışmaları kapsamında üye ve delege toplantılarıyla ya da İl başkanlığı binasında konuk kabulleriyle gündeme geliyor. Bursa basını ziyaretlerinde geçen gün yolu medyamıza da düştü.
DP’nin eski Nilüfer İlçe Başkanı Nevzat Aslan’la ziyaretimize gelen Ali Kamil Goral’ı oldukça moralli ve heyecanlı gördük. Uzun uzun çalışmaları ve hedeflerini anlattı.
DP’yi bir gemiye benzetti:
“Teşkilatımızın mevcut halini, uzun zamandır limanda bekleyen büyük bir gemiye benzetiyorum. Bir dönem fırtınalarla mücadele etmiş, yollar açmış, iz bırakmış bu geminin; zaman içinde yelkenleri yıpranmış, gövdesinde hasarlar oluşmuş ve tayfaları arasında kırgınlıklar birikmiş olabilir. Ama o gemi hâlâ değerlidir, hâlâ güçlüdür ve yeniden yol alabilecek kudrettedir. Geçmişi güçlü, hatırası büyük, yolculuğu ise henüz tamamlanmamıştır”.
Kendisini bu geminin Bursa’daki kaptanı olarak gördüğünü söyledi:
“Bunun için ilk işimiz, teşkilatı tam bir sefer hazırlığına sokmak olacaktır. Yelkenleri onarmak, teşkilatımızdaki heyecanı, motivasyonu ve üretme enerjisini yeniden canlandırmak demektir. Gövdeyi tamir etmek, mahallelerden ilçelere kadar tüm teşkilat yapımızı sağlamlaştırmak, liyakat ve şeffaflıkla bir düzen kurmaktır. Tayfaları barıştırmak ise küslükleri ve kırgınlıkları geride bırakıp yeniden aynı masa etrafında toplamak demektir.
Sözlerini şöyle tamamladı:
“Bazı çevrelerde ‘Ankara’dan rüzgâr esmezse bu iş olmaz’ deniliyor. Açıkça ifade ediyorum: Biz gemiyi hazırlayamazsak, dünyanın en güçlü rüzgârı bile çıksa o geminin yelkeni şişmez”.
