Teröristleri bir daha buralara ayak basamayacak hale getireceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Baharla birlikte yeni üs bölgelerimizin altyapılarını tamamlayacak, teröristleri bir daha buralara ayak basamayacak hale getireceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen 53’üncü Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu.
Kuzey Marmara Otoyolu Sakarya mevkiinde meydana gelen zincirleme trafik kazasında hayatını kaybeden 10 vatandaşa Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Yaralanan 59 vatandaşımızın hastanelere sevki yapılmış, tedavilerine süratle başlanmıştır. Kazayla ilgili soruşturma Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından titizlikle yürütülmektedir. Sis kar, gizli buzlanma, yağmur gibi yol ve sürüş güvenliğini tehdit eden risklerin arttığı kış mevsiminde sürücülerimizi daha dikkatli olmaya, trafik kurallarına daha fazla riayet etmeye çağırıyorum. Yüreklere acı salmamak için lütfen hep birlikte daha sorumlu daha sorumlu davranalım” dedi.
“Bunların yıpratılmasına, kesinlikle fırsat veremeyiz, taviz veremeyiz”
Dış politikadan terörle mücadeleye ve yatırımlara kadar her konuda bu çarpıklığın tezahürleriyle karşılaştıklarını aktaran Erdoğan şunları söyledi;
“Ülkemizdeki siyasi ve sivil muhalefetin içler acısı hali bizi üzmekle birlikte biz milletimize olan yükümlülüklerimize bakıyor, onları hakkıyla yerine getirmenin çabasını güdüyoruz. Toprak bütünlüğümüze sahip çıkmak, devletimizin üniter yapısını korumak, milli birlik ve beraberliğimizi muhafaza ve müdafaa etmek, milli bekamızın teminatı olan tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkesini her şart altında gözetmek bizim kırmızı çizgimizdir. Bunların yıpratılmasına, kesinlikle fırsat veremeyiz, taviz veremeyiz. Buradan kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.”
Türkiye’nin son 6-7 yılının terörle mücadele tarihi açısından en başarılı, en sonuç alıcı yıllar olarak tarihe geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Dünyadaki risk ve tehditlerin hiçbirine prim vermedik. Güvenlik bozulduğu bir dönemde Türkiye yakın tarihinin en önemli terörle mücadele harekatlarını gerçekleştirmiştir. İşte gördünüz. 12 şehidimiz var. Değil mi? Peki ardından ne oldu? 3 gün içinde 59 teröristi gömdük. Gömdük. Niye? Şüheda fışkıracak toprağı kıskan şüheda. Canı cananı bütün varımı alsın da etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda diyerek bu yolda yürüdük. Hatırlanacağı üzere 15 Temmuz’un hemen ardından ülkemizin terörle mücadele konseptinin değiştiğini artık tehditlerle sınırlarımız içinde değil, kaynağında mücadele edeceğimizi tüm dünyaya ilan ettik. Güney sınırlarımız boyunca yeni konsepte uygun adımları atmış, teröristlerin başlarını inlerinde ezecek harekatlar başlatmıştır. Türkiye’yi güneyinden kuşatmayı hedefleyen emperyalist oyunu böylece bozmuştur. Bugün de aynı anlayışla sınırlarımız ötesindeki operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Teröristlerin vatan topraklarını o necis ayaklarıyla kirletmesine müsaade etmiyoruz” açıklamasını yaptı.
“Daha önce kendi şehirlerimizde, kendi dağlarımızda, kendi karakollarımızda gerçekten içimizi acıtan, kalbimizi sıkıştıran alçak terör eylemlerine maruz kalıyorduk” diyen Erdoğan,”Şimdi sınır ötesinde teröristleri kendi üstlerinde kendi mağaralarında imha ediyoruz. Bugün sınırlarımız içinde terör bitme noktasına geldiyse bunun en önemli sebebi Irak ve Suriye sahasında yürüttüğümüz operasyonlardır. Elbette bu mücadelede zaman zaman şehitlerimizde oluyor. Geçtiğimiz günlerde iki ayrı çatışmada verdiğimiz 12 şehidimizin acısı milletçe hepimizin yüreğini dağladı. Bizim inancımızda şehadet en yüce mertebedir. Şehitlik makamı peygamberlere komşuluk makamıdır. Şehitlerimiz en büyük mükafatı Rabb’imiz katında alacaktır. Rabb’im cümle şehitlerle birlikte 12 kahraman askerimizi de cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin diyorum.
Bu topraklar için toprağa düşmüş şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitlerimizin kanını asla yerde bırakmadık. Bırakmıyoruz. 22 Aralık’tan beri icra edilen harekatlarda 59 terörist etkisiz hale getirildi. Milli İstihbarat Teşkilatımız Suriye’nin kuzeyindeki terör altyapısına ve elebaşlarına yönelik son derece başarılı operasyonlar icra ediyor” ifadelerini kullandı.
“Teröristleri bir daha buralara ayak basamayacak hale getireceğiz”
Terör örgütü için kritik önemde 70 tesisin vurulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bunların içinde adeta petrol rafinerileri var. Bunların hepsini vuruyoruz. Ve buralar günlerce yanıyor. Durmayacağız. Nerelerde bunlar için bu tür Kaynaklar varsa işte onların bu kaynaklarını vurarak yok edeceğiz, yok ediyoruz. Ve bütün bunlarla beraber teröristler de bertaraf oluyor. Bu operasyonlarımızı son teröristle ülkemiz ve milletimiz için bir tehdit unsuru olmaktan çıkarılıncaya kadar kararlılıkla devam edeceğiz. Burada şu hususu ifade etmek durumundayım; Kuzey Irak’taki operasyon bölgemizin coğrafi ve iklim şartları bakımından gerçekten çok zor bir yer. Teröristler işte bu zorluğu kullanarak 40 yıl boyunca ülkemiz topraklarına rahatça girip çıktılar. Eylemlerini yaptılar. Kan döktüler, vahşet sergilediler. Irak ve Suriye’de güvenli hale getirdiğimiz alanlarla biz terör örgütünün bu imkanını elinden aldık. Askerlerimizin operasyon yürüttüğü yerler öylesine zor şartlara sahip ki kalıcı üs bölgelerini hemen kurmak ve gelişmiş güvenlik sistemlerini çalışır hale getirmek mümkün olmuyor. Ama Yine üzerine üzerine gidiyor durmuyoruz. Yolun olmadığı yol inşa etmenin gerçekten çok zahmet gerektirdiği bu yerlerdeki çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda kalıcı üs bölgelerimiz için Kuzey Irak’ta yüzlerce kilometre yol yaptık. Kontrol altına aldığımız yeni yerlerde de aynı faaliyetleri yürütüyoruz. Ama dediğim gibi şartlar arzu ettiğimiz hızda ilerlememizi güçleştiriyor. İnşallah baharla birlikte yeni üs bölgelerimizin altyapılarını tamamlayacak, teröristleri bir daha buralara ayak basamayacak hale getireceğiz” açıklamasını yaptı.
Erdoğan Türkiye’nin terörle mücadelesine yönelik, "Bölgedeki şartları bilmeyen terörle mücadele stratejimizden ve buna göre uyguladığımız taktiklerden haberi olmayan birileri, PKK ve uzantılarının ağzıyla güya bizi eleştiriyor. Halbuki yaptıkları iş, terör örgütünün değirmenine su taşımaktır. Dünyada böyle bir siyaset anlayışının örneğine rastlayamazsınız. Hiçbir ülkede kendi devletinin güvenlik stratejilerini ve mücadelesini değersizleştirmeye ve hatta çökertmeye çalışan muhalefet örneği yoktur. Türkiye hariç hemen hiçbir ülkede terör örgütünün propaganda çarkına dişli olmayı maharet zanneden bir muhalefet asla bulamazsınız. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin dahi örnek aldığı sınır güvenliği ve sınır ötesi tehditleri önleme çalışmalarımızı beğenmeyen muhalefetin buna karşı alternatif bir çözüm teklifi mevcut değildir. Aslında bunlar PKK’nın Suriye uzantısı PYD’yi terör örgütü olarak görmüyoruz diyerek Irak, Suriye tezkeresine, bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla beraber ret oyu vererek kurultay kürsülerinden hapisteki teröristlere sırayla selam göndererek, mecliste dört farklı partinin teröre karşı ortak sergilediği bildiriye uyduruk gerekçelerle imza atmaktan kaçarak, hasılı; terör örgütüne şaşı baktıklarını her vesileyle göstererek terörle mücadele gibi bir dertlerinin olmadığını açıkça ortaya koymuşlardır. Sırf konuşmuş olmak. Sırf hükümetin ak dediğine kara, kara dediğine ak demiş olmak. Sırf kendi tabanına çalışıyor görüntüsü vermek. Sırf emperyalistlere şirin gözükmek için terör örgütü PKK ve uzantılarıyla demlenmeyi işlerine sindirenleri milletimize havale ediyoruz. Halbuki bu mesele parti meselesi değil, ülkemiz ve milletimizin beka meselesidir. Siyaset kurumunun terör gibi doğrudan milli güvenliğimize dair bir konuda güç birliği içinde hareket etmesi millete karşı mesuliyetinin gereğidir. Kendi kişisel ihtirasları ve parti içi iktidar hesapları uğruna bölücü örgütün emellerine koç başlığı yapanları milletimiz asla affetmeyecektir” dedi.
Muhtarlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sizlerden muhtarlarımız olarak bu hakikatleri bu ihanetleri, bu çarpıklıkları kimi muhalefet aktörlerinin içine düştükleri bu gaflet hallerini kendi köylerinizde, kendi mahallelerinizde oturan vatandaşlarımıza mutlaka anlatmanızı bekliyorum. Şayet meydanı bu kifayetsiz muhterislere bırakırsak bunun vebalini hiçbirimiz ödeyemeyiz. Kardeşlerim ülkemizin tek derdi, tek sıkıntısı terörle mücadele olsa kahraman güvenlik güçlerimiz ile milletimizin birlik ve beraberliği sayesinde bunun üstesinden geleceğimizden hiçbir şüphemiz yoktur. Ama coğrafyamızın bize dayattığı başka sınamalarla da karşı karşıyayız. Deprem gibi tabii afetlerle iklim değişikliği gibi küresel sorunlar bunlardan biridir. Siyasi, ekonomik ve askeri bağımsızlığımızı korumak, bunlardan biridir. Milli Birlik ve beraberliğimize yönelik tehditlere karşı tek yürek, tek bilek halinde karşı durmak bunlardan biridir. Hamdolsun. Türkiye tüm bu mücadeleleri aynı anda yürütebilecek güce, iradeye, imkana kararlılığa sahiptir. Her fırsatta altını çizerek tekrar tekrar belirttiğim gibi diğer alanlardaki meşguliyetlerimiz ne olursa olsun gündemimizin değişmez ilk konusu ülkemizi depreme karşı hazırlama çalışmalarımızdır. Bir yandan altı Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldıracak, inşa ve ihya faaliyetlerini hızla sürdürürken diğer yandan da deprem tehdidi altındaki şehirlerimizi güçlendirme çalışmalarını yürütüyoruz. Yüzyılın dönüşümü İstanbul programı da bu anlayışla hayata geçirdiğimiz projelerden biridir” diye konuştu.
Kentsel dönüşümün yarısı bizden kampanyasıyla İstanbul’da 350 bin konutun dönüşümünü süratle tamamlamayı hedeflediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Hane başına, çeşitli başlıklar altında toplam bir buçuk milyon liralık desteği içeren bu kampanyanın İstanbul’umuza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Ekonomideki son adımımız hükümetlerimizin 22. bütçesi olan 2024 yılı merkezi yönetim Kanunu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizde kabul edilmiştir. 31 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girecek olan bütçemizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Geçtiğimiz 20 yılda depremler sebebiyle yapılan harcamaların tutarı yenileme ve güçlendirme çalışmaları da dahil edildiğinde vergi gelirlerinin tam 8 katını bulmakta olduğu bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Görüldüğü gibi devletimiz vatandaşını desteklemek için tüm imkanlarını seferber etmekte hiçbir fedakarlıktan kaçınmamaktadır” değerlendirmesini yaptı.
Merkez Bankası rezervlerine dair en son müjdeyi paylaşan Erdoğan, ”Merkez Bankası rezervlerimiz tarihinin en yüksek rakamı olan 145 milyar 456 milyon dolara ulaşarak rekor kırmıştır. İnşallah bu rakamı finansal güvenliğimizi tahkim için daha da arttıracağız. Hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Bunun etkilerini azaltmak için bütçe imkanlarını zorlama pahasına çalışanlarımızın ve emeklilerimizin maaşlarında yüksek oranlı artışlara gittik. Geçtiğimiz yıl ortalama memur maaşını yüzde 129 Asgari ücreti yüzde 107 oranında artırdık. En düşük emekli maaşını yüzde yüz on dört oranında yükseltirken, bayram ikramiyelerini neredeyse iki katına çıkardık. Tek sefere mahsus5 bin lira ilave ödeme yaptık. Yapıyoruz. Dün açıkladığımız 2024 yılı asgari ücret rakamını da bu tablonun tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Yüzde 49 artışla 17 bin 2i liraya çıkan yeni asgari ücretle çalışanları enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık. Yeni asgari ücretin işverenlere, tüm çalışanlarımıza ailelerine ve aziz milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Hiç şüphesiz tüm bunlar önemlidir ama yeterli değildir. Devletimizin imkanları arttıkça çok daha fazlasını yapacağımızı milletimiz zaten biliyor. Özellikle 85 milyon vatandaşımızın tamamını olumsuz etkileyen enflasyonla mücadelede kesinlikle geri adım atmayacağız” ifadelerini kullandı.
Rakamların son aylarda enflasyonun ateşinin düşmeye başladığına işaret etmekte olduğunu belirten Erdoğan, ”Önümüzdeki dönemde enflasyondaki ivme kaybı daha net görülecektir. Piyasa gerçekleriyle açıklanamayacak şekilde fahiş fiyat artışlarına giden aç gözlülere yönelik denetimlerimizi de yoğunlaştırarak devam ettireceğiz. Milletimizin her bir ferdinin refah seviyesini hak ettiği düzeye yani dünyanın en gelişmiş on ekonomisinin vatandaşları seviyesine çıkartana kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız. Ekonomiyi takip ederken, bölgesel ve küresel gelişmeleri de ihmal etmiyoruz. Türkiye’nin Balkanlar’daki, Kafkaslar’daki, Karadeniz’deki hiçbir gelişmeye sırtını dönme lüksü olmadığı gibi güneyimizdeki her meseleyle de yakından ilgilenme mecburiyeti vardır. Ülkemizin Gazze’deki katliama, Kudüs’le ilgili hassasiyetine Kuzey Afrika’daki gelişmelere bu kadar yakın alaka göstermesine şaşıranlara asıl biz hayret ediyoruz. Nasıl Balkanlar’daki dostlarımız rahat etmeden bize burada rahat yoksa nasıl Kafkaslar’daki kardeşlerimiz huzur içinde değilken biz burada huzur bulamazsak aynı şekilde güney sınırlarımızdan başlayarak Afrika’nın kuzeyine kadar bütün bölgelerde güven ve istikrar yoksa biz de güven içerisinde oturamayız. . Bu gerçeği idrak edemeyenlerin meseleyi yabancı düşmanlığı dahil, medeniyetimizle ve tarihimize yakışmayacak şekilde taşımalarının adı açık konuşuyorum. Gavurun kılıcını çalmaktır. Milletimiz tüm bu gerçekleri takip ediyor, görüyor, değerlendiriyor ve kararını ona göre şekillendiriyor tamamının bir araya geldiği 14-28 Mayıs seçimlerinin sonuçları milletimizin kararının en somut ifadesidir. İnşallah önümüzdeki mahalli idareler seçimlerinde de benzer bir şekilde milletimizin tercihi Türkiye yüzyılından yana olacaktır” açıklamasını yaptı.
Muhtarlara çağrıda bulunan Erdoğan, ”Tüm muhtarlarımızı inşallah bu seçimlerde hep birlikte beraber yol almaya davet ediyorum. Dünyanın ve bölgemizin bu kritik döneminde ülkemizin güven ve istikrar içinde yoluna devam etmesinin ne kadar mühim olduğunu en iyi siz muhtarlarımız biliyorsunuz. Tıpkı 14- 28 Mayıs seçimleri gibi 31 Mart seçim de siz kardeşlerimin bir kez daha gerekeni yapacağına yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.