Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuşuyor.

Gündem Yayın: 21 Nisan 2021 - Çarşamba - Güncelleme: 21.04.2021 12:18:02
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
927 okunma
Google News

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Gençlik Kollarımızın MKYK toplantısında partimizi ve ülkemizi geleceğe taşıyacak yol haritamızı konuştuk. Dün gece hem bir bakanlığımızı ikiye böldük, hem de 3 bakan atamasını yaptık. Pekcan ve Selçuk'a bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür ediyorum.

 

CHP'Lİ ALTAY'IN MENDERES SÖZLERİ

artimize yönelik kapatma davasından gece yarısı bildirilerine kadar pek çok haksız, hukuksuz, çirkin tezgâha maruz kaldık. Şimdi de bir ahlaksız, bir edepsiz çıkmış benim akıbetimin de Menderes'in akıbeti gibi olabileceğini söylüyor. Be ahlaksız biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Biz ölümden korkmadık. Ama siz ölüm dendiği zaman kaçacak delik arayanlarsınız. Menderes'in akıbetinden hoşnut mu oluyorsunuz, şimdi durup bize de aynı durumu hatırlatıyorsunuz? Boşuna uğraşmayın, boşuna gayret etmeyin, biz bunların hepsine hazırız. 15 Temmuz'da bunu gördük ve bunu hazırlayanlara 15 Temmuz'u mezar ettik. Ama siz kaçtınız, Bakırköy Belediyesi'nde çay, kahve keyfi yaptınız. 

 

128 MİLYAR DOLAR TARTIŞMASI

 

CHP'nin ve onun peşine takılıp gidenlerin bir süredir sanki hazine bulmuş gibi sarıldıkları 128 milyar dolar meselesini, işte bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor.

Esasen, ortada gerçekten 128 milyar doların akıbetini anlama arayışı olmadığı için, söylenen sözlerde doğru olan hiçbir şey de yoktur. Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru, ne bu rakam üzerinden yürütülen kampanya doğru… Baştan sona yanlış... Baştan sona cehalet...

Tabii cehalet deyip geçmemek lazım... Biliyorsunuz, üç çeşit cehalet vardır. Birincisi, "cehli basit"tir, yani bir şeyi bilmemektir. Güzel tarafı bilmediğini biliyor olmaktır. Cehli basit, konunun "ne" olduğunu bilmediği için mazurdur, öğrenmeye de açıktır.

İkincisi, "cehli mürekkep"tir, yani cehaletin karesidir. Cehli mürekkep, öğretim gördüğü için konunun "ne" olduğunu bilir, ama eğitimi olmadığı için "nasıl"ını bilmez. Bunlara gafil denir, ihtiyaçları da iyi bir eğitimdir.

Üçüncüsü ise, "cehli mikap"tır, yani cehaletin küpüdür. Cehli mikap, öğretimden geçtiği için konunun "ne" olduğunu bilir, eğitimli olduğu için nasılını da bilir. Bu kesimi tehlikeli kılan ise, bilerek ve isteyerek konunun nedenini ve niçinini karıştırmak, doğrularla yanlışları harmanlayarak, sürekli senaryolar peşinde koşmalarıdır.

Herhalde bu cehli mikap kesimi size tanıdık gelmiştir. Erdoğan düşmanlığı, AK Parti düşmanlığı, Cumhur İttifakı düşmanlığı bu cehli mikap kesiminin gözlerini öyle bir kör etmiştir ki, ülkenin ve milletin felaketinden medet umar hale gelmişlerdir. Nedir bu diledikleri felaket?

Bunların artık gizlemeye dahi ihtiyaç duymadıkları temennileri, Türkiye'nin önce, tıpkı 1994 ve 2001 yılında olduğu gibi çok derin ve keskin bir ekonomik kriz yaşaması, ardından da siyasi değişime maruz kalmasıdır.

Hatta artık temenniyle de yetinmeyip, böyle bir felaket yaşanması için fiilen beşinci kol faaliyeti yürütmeye de başlamışlardır. Öyle ki uluslararası sermayeye "Türkiye'ye yatırım yapmayın çağrısında" bulunacak kadar muvazeneyi yitirmişlerdir.

Her sosyal ve siyasi çalkantıda ekonomiyi durdurun çağrıları yapan bu yıkım ekibini milletimiz çok iyi biliyor, çok iyi tanıyor. CHP'nin etrafında kümelenen bu ekip son günlerde yine, yurt dışındaki ve yurt içindeki yatırımcıları ürkütmek, milletimizin moralini bozmak, girişimcilerimizi tereddüde sürüklemek için dört bir koldan çalışıyor.

Diğer konularda dikiş tutturamayınca, şimdi "cehli mikap" olarak yanlış ve yalan olduğunu en iyi kendilerinin bildiği "128 milyar dolar nerede" yalanına sarıldılar.

Değerli kardeşim, Başbakanlığım döneminde görevi devir aldığımda rezerv 27.5 milyar dolardı. Cumhurbaşkanı olduğumda 135 milyar dolardı. Orada bayan diyor ya, yalanı büyük konuşacaksın diyor ya, işte Kılıçdaroğlu'nun rehberini öğrendiniz mi? Bu kişinin rehberi olan kişi 2001 krizinin en önemli sorumlularından biridir. Bu kişi '128 milyar dolar nerede?' sorusunu, Merkez Bankası bilançosunu okumayı bilmeden soruyorsa, geçmişteki görevlerine yazıklar olsun.

AK Parti ve Cumhurbaşkanı olarak bu konuya girmemek, girmeme konusunda sabrettik. Bizim önemsememekten kaynaklı sessizliğimizi korku sanarak iftiraların dozunu artırdılar. Bunlara cevap vermek vacip oldu diyerek konuya etraflıca girdik. Türkiye bu muhalefet üslubunu hak etmiyor. Türkiye yalanı su içer gibi rahat söyleyen bu karikatür tipleri de hak etmiyor. Biz eserde, hizmette yarıştığımız bir muhalefet görmek istiyoruz. Böyle bir muhalefet görene kadar huzur bulmayacağız.

Ortada 128 milyar dolar diye bir rakam, gerçekle ilişkisi olan bir rakam yok. Piyasa denilen bu dinamik sistemde belki bu anda bile milyarca dolar el değiştiği için rakam yenileniyor. Her ne kadar MB Başkanımız da, Hazine ve Maliye Bakanımız da meseleyi etraflıca anlattıysa da bunlar duymak isteyen kulaklara ulaşıyor. Kendi arkadaşlarının doğruyu söylemelerine bile tahammül edemedikleri için meseleyi kendi mecralarına çektiler. Sayın Kesici doğruyu söyledi, bir gün geçti Kesici 'Genel Başkanımın söylediğine katılıyorum' dedi. Bayan ne dedi, 'Büyük söyleyeceksiniz' dedi. CHP içinde az biraz bilanço okumayı bilen varsa verilere bakarak bu hesabı kolayca çıkarabilir. CHP içinde bilanço okumayı bilen yoksa partimizden, bürokrasiden bir uzman göndererek kendilerine yardımcı olabiliriz. 

Bu sefil kampanya karşısında tereddüde düşen vatandaşlarımız varsa onların kafasındaki soruları birinci elden gidermek istiyoruz. 

 

'YAYGARA KOPARMALARININ ASLI ŞUDUR'

Temel başlıklarıyla özetleyecek olursak, "128 milyar dolar nerede" diye yaygarası kopartılan meselenin aslı şudur:

Merkez Bankası 2019 ve 2020 yıllarında, küresel ekonomide yaşanan gelişmeler ve özellikle salgının yol açtığı zorlu süreci yönetmek için çok ciddi döviz işlemleri yürütmek mecburiyetinde kalmıştır.

 

Bilhassa 2020 yılı dünyayla birlikte ülkemizde de gerçekten sıkıntılı geçmiştir. Çeşitli ülkelerin salgınla mücadele için aldıkları mali tedbirlerin toplamı 16 trilyon doları, merkez bankalarının bilanço genişlemeleri de 10 trilyon doları bulmuştur.

 

Bu çalkantılı ekonomik iklim, elbette ülkemizi de olumsuz etkilemiştir. Cari açığımız negatif yönde artarken turizm gelirlerimiz düşmüştür. Yabancı sermaye çıkışı ve reel sektörün döviz cinsinden borcunu azaltma gayretleri döviz talebini artırmıştır. Böyle dönemlerde vatandaşlarımızın tasarruflarını döviz ve yine dövizle alınan altına yönlendirmeleri de ilave bir talep ortaya çıkarmıştır.

 

Bu çerçevede son iki yılda, Merkez Bankası kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır. Yabancı sermaye çıkışı için kullanılan rakam 31 milyar doları bulmuştur. Reel sektörün döviz cinsinden borcunu azaltmak için talep ettiği kaynak da 50 milyar dolara ulaşmıştır. Vatandaşlarımız da 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın alarak, tasarruf tercihlerinde değişikliğe gitmiştir.

 

Bunların ceddi de, Menderes'in uçak dolusu altın ve para ile kaçtığı iftirası ile darbeyi meşrulaştırmaya çalışmıştı. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.

 

 

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.