Ermeni Sorunu!
1960'lı yılların ikinci yarısından itibaren, çeşitli ülkelerde yerleşik olan Ermeni grupların, Türkiye aleyhine başlattıkları karalama kampanyaları ile varlığını hissettiren sözde Ermeni sorunu, 1973 yılından sonra "Ermeni terörizmi"ne dönüşmüştür.

Tarihte olduğu gibi günümüzde de, Ermeni toplumu üzerinden siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmaktadır. Bazı ülkelerde Türkleri ve Türkiye’yi sözde soykırımla suçlayan anıtlar dikilmekte, bazı ülkelerde de soykırım iddiasını tanımaya yönelik kararlar parlamento gündemlerine getirilmekte, hatta kimi ülke parlamentolarında kabul edilmektedir. Gerçekte tarihçilere bırakılması gereken bu konular, siyasetçilerin elinde çıkar aracı haline dönüştürülmektedir.
Türkiye’nin yüzyılı aşkın süredir başını ağrıtan Ermeni sorunu, dış ilişkilerini bozmakta, yıllardır bir şekilde önümüze getirilip ülkemizi suçlu duruma getirmeye çalışılmaktadır. En önemlisi yüzlerce yıl birlikte yaşadığımız Ermeniler ile düşman yapılmak istenmektedir. Son olarak ABD Başkanı Joe Biden bu konuda 24 Nisan günü 1915 olayları için 'soykırım' ifadesini kullandı.
1960'lı yılların ikinci yarısından itibaren, çeşitli ülkelerde yerleşik olan Ermeni grupların, Türkiye aleyhine başlattıkları karalama kampanyaları ile varlığını hissettiren sözde Ermeni sorunu, 1973 yılından sonra "Ermeni terörizmi"ne dönüşmüştür.
Bu tarihten itibaren Türkiye'ye yönelik Ermeni faaliyetleri, "dört T" planı çerçevesinde uygulamaya konulmuştur. Bu plan, sözde Ermeni sorununun tüm dünyaya “tanıtmak”, Türkiye’yi bu temelsiz iddiaları “tanımak” zorunda bırakmak, sözde soykırımdan dolayı Türkiye'den "tazminat" ve "toprak" almak ve "Büyük Ermenistan" rüyasını gerçekleştirmektir.