Yörük ve Türkmen camiasından Türk Devletleri Teşkilatı’na açık çağrı: “Kazakistan’ın istikrarı ve güvenliği Türkistan coğrafyası için önemli. Devreye girilmeli”
Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Kazakistan’da sokak gösterilerinin iç çatışmaya ve kanlı eylemlere dönüşmesi üzerine dün yaptığı açıklamada, Kazakistan halkına “itidal ve sağduyu” çağrısında bulunurken, Türk Dünyası Teşkilatı’nı da “Bu kaos Rusya’nın Kazakistan’a girmesi sonucunda ülkenin bağımsızlığını tekrar kaybetmesi tehlikesini ortaya çıkaracak ve Türk dünyası için büyük bir tehdit oluşturacaktır. Derhal arabulucu rol üstlenilmeli” diyerek göreve davet etti.
Kazakistan’da 3 gün önce akaryakıt zamlarına tepki amacıyla başlayan sokak protestolarının devletin kontrolünden çıkıp iç çatışmaya dönüşmesi Türkiye’deki Yörük ve Türkmen camiasında da büyük bir endişe ve kaygıya yol açtı. Camianın en büyük yapı taşı durumunda bulunan Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği adına açıklama yapan Başkan İrfan Tatlıoğlu yayınladığı mesajda, barış gücü adı altında Kazakistan’a giren Rusya’nın 30 yıl önceki SSCB hayalini hortlattığını ve Afrika ile Ortadoğu’da yaşanılan Arap Baharı adı altındaki emperyalist güçlerin işgal girişiminden başka bir durum olmadığını söyledi.
Tatlıoğlu “Biz bu filmi 10 yıl önce Irak’ta, Yemen’de, Mısır’da, Libya’da Tunus’ta, Cezayir’de, Ürdün’de, Lübnan’da ve Suriye’de gördük. Önce halkları hükümetlere yönelik sözüm ona tepkilerle sokaklara döktüler, ardından bir anda silahlı eylemciler ortaya çıktı ve kanlı eylemlerle ülkeler iç savaşa sürüklendi. Çok geçmeden de barış gücü adı altında bu ülkeler emperyalist güçlerle işgal edildiler. Burada da amaç belli. Türk dünyası için sözüm ona bir Türk baharının fitilini ateşlemek” dedi.
TDYTB Başkanı Tatlıoğlu Kazakistan’dan gelen haberlerin iç açıcı olmadığını, ülkeye giriş ve çıkışların yasaklandığı, haberleşme ağlarının da kesintiye uğradığı için net bilgi alınamadığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
” Burada yaşayan kardeşlerimiz için endişeliyiz. Kaosa sürüklenen ülkede kardeş kavgası yaşanmaktadır ve akan Türk kanıdır. Sebebi ve hikayesi ne olursa olsun gelinen noktada Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, ülkenin iç meselesini çözmek üzere ‘Kolektif Güvenlik Teşkilatı’nı diğer bir deyimle Rus ordusunu davet etmekte. Yani Türkistan coğrafyasındaki emperyalist emellerinden hiçbir zaman vazgeçmeyen Rusya yeniden iş başında. Sayın Tokayev, itidali elden bırakmamalı ve çözümü ülkenin kendi iç dinamikleriyle aramalıdır. Halkın haklı talepleri dikkate alınmalı, eski Rus mantalitesi terk edilmeli, ilmi, insani, İslami bir çerçevede, Türk gelenekleri ve töresine uygun şekilde bir davranış modeli geliştirilmelidir.
“TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI AKTİF GÖREV ALMALI”
Kazakistan’da yaşanan olayların Türk Birliği için açık tehdit unsuru haline gelmesinden büyük kayı duyduklarını belirten TDYTB Başkanı İrfan Tatlıoğlu Türk Devletleri Teşkilatı’nı da göreve davet etti.
Tatlıoğlu “Bu konuda Türk Devletleri Teşkilatı Dönem Başkanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan‘ın devrede olduğunu biliyoruz. Ancak, büyük bir destekle arabuluculuk rolünü mutlaka üstlenmeli. Aksakallılar teşkilatı aktif görev almalıdır. Müdahale davetine bir de şart ekleyen Rusya durdurulmalıdır. Kırım’ın ilhakının tanınması, Rusçanın yeniden ikinci resmi dil ilan edilmesi, Rusya’ya askeri üsler verilmesi, Rus azınlıklara özerklik talepleri bu gelişmelerin arka planını ve gerçek senaristini açıkça ortaya koymaktadır. Çin ve Rusya Türkistan coğrafyasında yeni bir operasyona başlamaktadır. Suriye’de edindiği yer ile güneyini güvene alan Rusya, Kırım’dan sonra Türkistan’ı da işgal ederek ipek yolunu kontrolü altına almaktadır. Türk Milleti buna dur demelidir. İlgililere önemle duyurulur” ifadelerine yer verdi.
Başkan Tatlıoğlu’nun bir çağrısı da medya kuruluşlarına oldu. Kazakistan’dan doğru bilgi akışının sağlanmamasının Türk dünyasında çeşitli yankılara ve zaman zaman da sosyal medya hesaplarında olduğu gibi asılsız iddia ve paylaşımlarla ortamın daha da gerginleşmesine yol açtığını söyleyerek önemli bir konuya dikkat çekti. Tatlıoğlu” Bu konuda başta AA olmak üzere milli ve yerli haber ajansları ile yayın organlarımız Türk dünyasına doğru haber akışını sağladıkları taktirde hem toplum olarak bu tür asılsız iddialarla bizleri tedirgin ederek birliğimizi, dirliğimizi bozmaya yönelik kurgu ve operasyon ağlarına düşmeyiz hem de emperyalist güçlerin yayın organlarından akan haberleri meşrulaştırmamış oluruz” dedi.