Soylu'dan dikkat çeken açıklamalar: Karayılan, Buldan'a kaset gönderdi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bundan 1 ay önce Duran Kalkan bir talimat veriyor. 81 ilden Bursa Gemlik'e gideceksiniz ve burada protesto edeceksiniz. Türkiye'nin hiçbir yerinde adım attırılmadı" dedi. Bakan Soylu, "Pervin Buldan'a Murat Karayılan'ın gönderdiği bir kaset var. Bunlar terör örgütünün esiriler, hem o ideolojiye sahipler ama kurtulmak isteseler de kurtulamazlar" ifadelerini kullandı.

Gündem Yayın: 15 Haziran 2022 - Çarşamba - Güncelleme: 15.06.2022 14:54:28
Editör -
Okuma Süresi: 17 dk.
469 okunma
Google News

Bakan Soylu, Kanal D'de yayınlanan 'Neler Oluyor Hayatta' programında Hakan Ural ile Nur Tuğba Namlı'nın sorularını yanıtladı.

Bakan Soylu, "Bundan 1 ay önce Duran Kalkan bir talimat veriyor. 81 ilden Bursa Gemlik'e gideceksiniz ve burada protesto edeceksiniz. Türkiye'nin hiçbir yerinde adım attırılmadı" dedi. Bakan Soylu, "Pervin Buldan'a Murat Karayılan'ın gönderdiği bir kaset var. Bunlar terör örgütünün esiriler, hem o ideolojiye sahipler ama kurtulmak isteseler de kurtulamazlar" ifadelerini kullandı.

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar...

Bu yayından bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu söylemek istiyorum. Bizim de milletimize bir şeyi göstermemiz gerekir. İnsanımız için neler yapıldığını, kimlerin ne fedakarlıklarla çalıştığını, bir taraftan sınır bölgelerinde, bir taraftan sınır ötesinde, bir taraftan buralarda vatandaşımızın taleplerine nasıl karşılık verildiğini göstermek istedik.

Burası 112 acil çağrı merkezi. Bu çağrı merkezinden Türkiye'de 81 tane var. Türkiye'deki çağrı merkezlerimize yaklaşık 300 bin çağrı geliyor. Birçok acil çağrı merkezi burada toplandı. Bu proje yaklaşık 12-13 yıl önce başlamıştı. 15 Temmuz'dan sonra arkadaşlarımızla oturduk, Türkiye'nin böyle bir sistemi hak ettiğini konuştuk. Sayın Cumhurbaşkanımıza da bunu arz ettik ve 2021 yılı sonu itibariyle Türkiye'de 81 ilde bu çağrı merkezlerinin tamamına geçtik. Bu çağrı merkezinde 1381 kişi çalışıyor. İstanbul'a 24 saat boyunca hizmet ediyorlar, vardiya usulü çalışıyorlar. Günde 45-50 bin çağrı sadece İstanbul'da alınıyor. Bütün burası, bu çağrıların tamamını alıp ilgili birimleri yönlendirme kabiliyetine sahip.

Günlük bir takım dertleriyle dertlenen vatandaşlarımız da arıyorlar, onlara da uygun şekilde cevap veriyorlar. Acil çağrı merkezi çok meşgul edilmemesi lazım. Türkiye genelinde yüzde 65 oranında asılsız çağrı var. Bir yerde afet, sel varken veya bir yerde deprem olmuşsa bu konuda bir ihbarı buraya ulaştıramaması anlamına gelir. Bu her 100 çağrıdan 67'sinin asılsız çağrı olması korkunç bir rakam. Bunu iyi noktaya getiren bir il var; Muğla birincisi. Vatandaşlarımıza çağrım var; buranın acil dışında meşgul edilmemesi lazım. Telefon denemek için burayı meşgul edenler var, arıyor, kapatıyor. Buradaki arkadaşlarımızın meşguliyetini ne kadar azaltırsak biz o kadar çok daha vatandaşımıza çabuk ulaşabilme anlayışını sergileriz. Buranın bir özelliği daha var. Biz buraya yeni elemen almamız lazım geldiğini söyledik. Üniversitelerin ilgili bölümlerinden buraya çalışan aldık. Bu işin eğitimini almış arkadaşlarımız burada. Bir kota koyduk, yüzde 75'ini bu eğitimi alan arkadaşlarımızdan seçtik. Bu merkez dünyada benzeri olmayan bir merkezdir. Burada spor salonunda eğitim salonlarına kadar, basın merkezlerinden spor salonuna kadar her şey mevcuttur. Kendi ihtiyaçlarımıza göre planladık. Bizim istediğimiz bir şekilde, dünyaya da baktık ve ondan önce tecrübelerimizle yaptık.

Bu çağrı merkezi dünyada en iyi yazılımı yapan çağrı merkezidir. Bizim mühendislerimizle gurur duymak lazım. Yeni nesil yazılımla bir çağrı merkezi diyoruz bu çağrı merkezine. Örneğin; İstanbul'da gasp olayları diyelim. Bir takım ev yangınları, motosiklet çalınmaları... Bu akıllı çağrı merkezi bu bilgilerin hepsini koordine ediyor, ilgili ilçe emniyet müdürlüklerine, ilgili karakollara, hepsine bu altyapıyla birlikte sizin bölgenizde bu olaylar oluyor, onun için buna ait bir tedbir alma kabiliyetiniz söz konusu. Burada sadece telefonlara cevap verilmiyor. Bir tek telefon numarasıyla... Tek numaraya döndürdüğümüz için 112 Acil Çağrı Merkezi telefonlardaki lokasyonlardan kişinin nerede olduğunu da tespit edebiliyor.

Bizim 81 ilde güvenlik acil durum merkezimiz var. GAMER sistemine de 112 ihbarları gider, orada da olayları izlerler. Bu olayları takip eden bir yapıya da sahip olan bir gözümüz daha var. Bu hem Ankara'da tüm Türkiye'deki kameraları izleyebilme özelliğine sahip. Birbiriyle çok uyumlu olan, olayların takibini yapabilen bir anlayışını gerçekleştirmektedir. Örneğin yangın oldu diyelim. Hemen AFAD o bölgede kaç kişinin oturduğunu, isimlerin kimler olduğunu, BTK ile devreye girerek oradan baz veren bütün cep telefonlarını eşleştiren ve anında 112'ye atan yepyeni bir sistemimiz var. Bunları bir teknoloji üssü olarak değerlendiriyoruz. Havalimanına geliyorsunuz diyelim, bir yabancı terörist savaşçı sizinle beraber geliyor, onu biz yakalıyoruz. Geçen gün İngiltere'nin önemli bir katilini İstanbul Havalimanı'nda yakaladık. Bunu sağlayabilecek bir anlayışa sahip olduk. Vatandaşımızın hayatın olağan akışında karşılaşabilecek tüm riskleri değerlendirerek yapıyoruz.

"AFAD MOBİL UYGULAMASIYLA KONUM BULUNABİLİYOR"

2021'deki asayiş olaylarında sadece 1 tane faili meçhulümüz var. Hırsızlıktan tutun cinayete kadar bütün olayların aydınlatılmasını sağladık. Burasını şöyle ifade etmek gerekir; çok büyük bir bütünün bir parçası. Bunu bir ambulansın içindeki kardeşimizle eşleştirebilirsiniz. Eskiden jandarmayla polisin telsizleri birbirlerini görmezdi. Şimdi jandarmayla polisin telsizlerin birbirini görmesi sağladık. Buna Ağrı'da başladık, tüm Türkiye'ye yayıyoruz. Diyelim telefon sisteminiz çöktü, iletişimi ne ile yapacaksınız? Bütün telsiz sistemlerini çalıştırabilecek yapıyı oluşturduk. AFAD'da Allah korusun deprem oldu, enkazın altında kaldınız, biz sizi nasıl bulacağız. AFAD mobil uygulaması yaptık, o sizin konumumuzu bulabiliyor. Sadece butona basmanız yeterli.

SİBER SALDIRILARA KARŞI ÇALIŞMALAR 

Hangi ülkeden, nereye geldiğini anında görüyoruz. Buna tedbir alıyoruz. 24 saat siber saldırılara karşı ciddi bir nöbet sistemi vardır. Emniyetimizin savunma birimi var, tüm belediyelerimizin savunma birimi var. Bu kurumlar kendilerini izliyorlar, üçüncü bir göz olarak da biz izliyoruz, BTK da bir merkez olarak izliyor. Anında harekete geçiyoruz, anında kurumlara haber veriyoruz. Siber saldırı geliyor ve arkadaşlar bunun nereden kaynaklandığını tespit ediyor. Karşı taraf da kendini geliştiriyor, biz de kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz.

Rusya'da 100 bin kişi başına 75 kamera düşüyor. New York'ta bu kamera sayısı 45, Berlin'de 15-20, bizde 6. Biz bunlarda düşüğüz. Kent güvenliğini kameralar üzerinden sağlamaya çalışıyorlar. 2019 seçimleri öncesi muhtar toplantıları yapıyordum. Kağıthane'de bir muhtarımız dedi ki "Benim orada kötü olaylar oluyor. Buna bizim engel olmamız gerekir. Bunun için eğer bana bir direk dikerseniz ben çok memnun olurum" Biz bunu dedikten 1 ay sonra göndermişiz. Diyor ki söylemesi ayıptır birileri orada kadın pazarlamaya çalışıyorlar. Diyor ki siz direği diktiniz o iş bitti diyor. Bir araba geldi orada arkadaşlarına direği gösterdi diyor ve orada bir daha bu olay olmadı. Direk kendi başına bile bir caydırıcı, dünya bu sistemi çözmüş. Jandarmanın olduğu kırsal bölgelerde ASELSAN ile anlaşma yaptık. ASELSAN ilk etapta 15 bin kamera koyacak. Şehirlerde yeni bir sistem daha getiriyoruz; 2 yıl içinde 30 bin ek kamera daha getiriyoruz.

Maalesef bizde bir takım taassuplar var. Bir takım da istismarlar var. Ama şunu ifade etmem gerekir; İngiltere'de şimdi yeni bir yasa çıkıyor. Tabi bu yasa tanımlanmamış bir takım suçları tanımlayan bir yasa. Örneğin; adliyenin önündeki korkuluklara kelepçeledi. Bu bizde tanımlanmamış bir suç. Sen sosyal medya üzerinden insanları protesto adına kamu düzenini bozmaya çağıramazsın diyor. Sen ülken için yapılan bir altyapı yatırımını protesto edemezsin. Mesela Londra'nın yeni yapılacak metro sistemine itiraz edemezsin diyor. Polisine de demiş ki bunlarla ilgili senin yetkini artırıyorum diyor. Twitter elimizde mi? Facebook elimizde mi? Bu yeni bir vesayet sistemi. Uluslararası sistem bizi teslim almaya çalışıyor. Eskiden bunu gazetelerle yapıyorlardı, eskiden bu yalanları kendi kurdukları sistem üzerinden yapıyorlardı.

"İSTİHBARATIMIZ TESPİT ETTİ, 'GEMLİK'E GİDİN' TALİMATI VERDİLER"

Bundan 1 ay önce Duran Kalkan bir talimat veriyor. Diyor ki Türkiye'nin her yerinden Apo'nun tecit edildiğini, protesto edebilmek için... Bir teröristin ne yapılması lazım? Bunun için 81 ilden Bursa Gemlik'e gideceksiniz ve burada bunu protesto edeceksiniz. Peki biz ne yaptık bu talimatı izledik. Tekirdağ merkezli bir operasyon yaptık. İstihbaratımız, terör birimlerimiz KCK tipi bir yapılanmayı tespit ettiler ve ciddi bir operasyon yaptılar. Bu operasyonda Gemlik yürüyüşündeki tüm kodları biz aldık. Türkiye'nin hiçbir yerinde adım attırılmadı. İstanbul Kadıköy'de milletvekilleri de Gemlik'e gitmek istiyordu. 6 aylık İçişleri Bakanlığı yapan, her şeyi çok bilen Meral Akşener öyle söylediler... Biz bir terör yürüyüşüne müsaade edemeyiz. Polis hemen engelliyor, diğerleri de polisi zorlamaya çalışıyor, polis orada duruyor. Birincisi normal kendileri dururlar, ikincisi kalkanla dururlar, üçüncüsü gaz sıkarlar ve dördüncüsü su sıkarlar. Ama siz polise hakaret ediyorsunuz! Bunlar ahlaksızlar, bunun bilinmesini istiyorum. Gezi Olayları'nda bir polisimiz, bir kadın geliyor. Çok yoruldunuz oğlum diyor, evet diyor, devlet görevi diyor. Kaç yaşındasın oğlum diyor, 24 diyor. Evli misin diyor, evliyim diyor. Eşin evde yalnız değil mi diyor. Benim oğlum senin eşinin yanına gitsin diyor. Orada yapmak istediği şey şu; polisin kendisine yapacağı davranışı, suçsuz gibi gösterip mağdur olmak için bunu yapıyorsunuz. Sözde milletvekilleri, ben bunlara milletvekili denmesine karşıyım. Bunlar PKK'nın militanı. Bunlar PKK'nın dışında en ufak bir adım atamazlar. Pervin Buldan'a Murat Karayılan'ın gönderdiği bir kaset var. Bunlar esirler. Terör örgütünün esiriler, hem o ideolojiye sahipler ama kurtulmak isteseler de kurtulamazlar.

TERÖRLE MÜCADELE

Biz terörle mücadele ederken sadece jandarmamız ve polisimiz terörle mücadele etmiyor. Cudi'de bir tenis turnuvası düzenleniyor, bir taraftan off-road yarışması yapıyor, bir taraftan spor turnuvaları yapıyor. Hakkari'de on binlerce çocuğa kayak öğretiyor. Bu terörle mücadeledir. Devlet burada bilinmedik, bilindik birçok programı üst üste anlatabilme kabiliyetine sahip. Diyarbakır annelerinin orada bulunması bir umuttur. Bunu neden yazan çizmez olmaz, ABD binlerce TIR'la orayı finanse ediyor. Fransa oranın hava eğitimi veriyor. Almanya'da PKK yanlısı 14 bin 500 terörist olduğunu değerlendiriyorlar. Son 6-7 yıldır 295 kişi Almanya'da dağa gitti diyor. Bunlar bildikleri... Şimdi ABD, terör örgütünün elebaşlarıyla beraber görüşüyor. BM'ye getiriyor ve sözleşme imzalıyorlar. 

PKK'nın yöneticileriyle PYD'nin yöneticileri aynı. Ya arkadaş buna neden böyle bakıyorsunuz? Onun derdi şu, orada bir terör koridoru açacak... 

Polis üzerinden nara atmaya çalışanlar tek bir şey söyleyin. Polise yumruk atıyorlar. Böyle çirkin bir tavır içinde bulunuyor, muhalefet partilerinin bir tanesi bir şey demiyor. ABD'nin, büyükelçilerin, PKK'nın, FETÖ'nün hoşuna gidiyor.

SUBAY, ASTSUBAY VE BEKÇİ ALIMLARI

Subay alımlarda 1 hafta, 10 güne kadar, astsubaylar da yine 1 hafta-10 güne kadar açıklanacaktır. Polis akademisiyle ilgili açıklamayı yaptık. Sağlıkla ilgili problem olanlar yerlerini yedeklere bırakacak. 3 bin 500 bekçi alımı var, süreci devam ediyor. Ardından sonuçlar açıklanmış olacak.

Bizi bazen taş gibi değerlendiriyorlar. Taş gibi duracağız, insani özelliklerimizin aslında olmaması gerekir, jenerik olarak bizi sadece kendi işimizin çerçevesi içine alıyorlar. Hepimiz insanız, hepimiz 9 aylığız, hepimiz aynı okullarda okuduk, hepimizin öğretmenleri bize benzer öğretiler verdiler. Türkiye çok zor bir coğrafyada. Hemen altımızda 2 devlet var, otoritesi sarsılmış. ABD, Irak'a girdiğinde 'Demokrasi getireceğim' diye girdi, peki durum? Irak'ın, Suriye'nin istikrarı en çok bize lazım. Afganistan'ı, Pakistan'ı, Irak'ı, Yemen'i... Türkiye'de şu ana kadar 13 DEAŞ'lı canlı bomba bulduk. 70 bin sayfa DEAŞ belgesi çözdük. YIlbaşından bugüne kadar FETÖ'nün güncel yapılanması operasyonu yaptık. DKP, DHKP-C operasyonları yaptık. Şu ana kadar 82'nin üzerinde eylem engelledik. Bunların her birisi kendi içimizden üreyebildiği gibi sınırlarımızın dışından da gelebiliyor. 

Avrupa, ABD'nin sosyal mecrahıdır. ABD, teröristlerini depolamak istediği andan itibaren Avrupa'yı kullanır. Bu kadar açık ne nettir. Avrupa denen bir şey yoktur ve olamaz da. Bu kadar açıktır, onun için terör örgütlerini ihmal eder. Avrupa, ABD'nin vagonudur diyoruz. Türkiye sesini çıkarmasın istiyorlar. Biz Suriye'de iç savaş çıkaralım, 14 milyon insan yerinden olsun. Sizi bir göç deposu olarak biz görüyoruz, size işinizi çok iyi yapıyorsunuz diyoruz ama muhalefete bu işi kabartın diyorsunuz. 15 Temmuz'u beceremediler, beceremezler de. Kadınlara tecavüz ettiler Suriye'de. PKK/PYD oraya girdiği andan itibaren her yeri tarumar etti. Türkiye, insani, İslami, medeniyet, kültür, ne derseniz deyin gereğini yerine getirdi. ABD kendi yüz karalıklarının hıncını Türkiye'den almak istiyor. 

TÜRKİYE'NİN GÖÇ POLİTİKASI

Biz son 5 yılda 335 bin kaçak göçmeni kendi ülkelerine gönderdik, 506 bin kişiyi gönüllü olarak ülkelerine gönderdik. Her mesele üzerinden göç ve terör üzerinden yalanlar Türkiye'ye doğruymuş gibi inandırılmaya çalışılıyor. Sistematik bir yalan. Dezenformasyon kanunu sade bir şekilde çıkarsa bir hak-helal meselesine girer bu iş. Bu ülkede vatandaşın ne olursunuz hakkını muhafaza edin. Bize mahkemeye müracaat hakkı tanıyabilecek bir kanunun orada çıkarılmasına, TBMM'ye söylüyoruz, inşallah TBMM'nin iradesi milletimizin karşı karşıya saldırıları önleyebilecek anlayış ortaya koyar.

Kilis'te toplam 145 bin 826 Türk nüfus, 95 bin yabancı nüfusu var. Hatay'da geçiyor diyorlar ya, burada da tam toplam yüzde 18,14'üne gelmektedir Suriyeli nüfusun toplam nüfus içindeki payı. Fatih'te biz bunu yasaklayalı bir müddet olduk, yabancı sayısı düştü. Esenyurt'ta 130 bin civarına düştü. Sürekli bunun kontrolünü yapan bir anlayışı sürekli sergiliyoruz. O kadar yalan var ki, hastanelerde sıraya girmeden tedavi oluyor, Türkiye bunlara sürekli para veriyorlar. Bunların hepsi yalan. Halkımızı tahrik edip Türkiye'nin yaptığı işi tersine döndürmeye çalışıyor. Psikolojik harekat ABD'nin işidir. Silahla yapmadığını, bir psikolojiyle yönetmeye çalışır. Siz iyi bir şey yaparsınız, 1 ay sonra ben ne kötü bir şey yapmışım dersiniz.

Bir takım ırkçı, insanlıktan uzak, bir insan düşmanlığı yapıyorlar. Biz gelecek nesillere sahip çıkan bir Türkiye olarak, kaçak göçle mücadeleyi yöneten bir Türkiye olarak geçeceğiz. Biraz daha sabırlı olacağız, biz insanları ölüme terk edemeyiz. O insanları PKK/PYD'ye terk edenlere karşı ne biz sırtımızı döneriz ne bu ülkenin lideri Recep Tayyip Erdoğan döner. Biz o bölgeleri güvenli hale getireceğiz. Bağdat huzurlu olursa biz huzurlu oluruz, Halep huzurlu olursa biz huzurlu oluruz, Pakistan huzurlu olursa biz huzurlu oluruz. Kimse yanlış anlamasın.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.