Selden de medet umar hale geldik

Bursa’yı basan sel, keşke Antalya ve Milas’ı vursaydı ya…
Bilim adamlarının yıllardır uyardığı o iklim değişikliğini yaşadığımız bir gerçek. Bir tarafta kavurucu sıcaklıklar, kuruyan göller ve dereler, diğer tarafta kutuplarda eriyen buz dağları. Bir tarafta büyük orman yangınları, diğer tarafta sel baskınları.
Ne orman yangını bildiğimiz orman yangınlarına benziyor, ne de yağmurlar o bildiğimiz yağmurlara. Sadece Türkiye’de değil, komşumuz Yunanistan, Amerika’nın Kaliforniya ve İtalya başta olmak üzere dünyanın binlerce noktasında peş peşe çıkan önlenemeyen yangınlarla boğuşuluyor.
Küçüğü yok, ortası hiç yok. Felaket geldi mi, tam geliyor.
Toprağımızı, bitki örtümüzü, canlıları, ormanlarımızı ve doğamızı, evlerimizi, mallarımızı ve tabii ki her şeyden evvel canlarımızı kaybediyoruz.
Ve üstelik felaketleri durduramıyoruz.
Yangının biri söndürülüyor, diğer yerde bir başkası çıkıyor.