Pınar Gültekin cinayeti davasında yeni gelişme
Menteşe ilçesi Karabağlar Yaylasında önce öldürülen, ardından varil içine konularak yakılan ve üzerine beton dökülen Pınar Gültekin cinayetine ilişkin Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edildi.
15 sayfalık iddianamede, cinayet zanlısı Cemal Metin Avcı için ‘Canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ‘Delilleri karartma' suçundan tutuklanan kardeşi Mertcan Avcı için 5 yıla kadar hapis cezası istendi.
Pınar Gültekin cinayetinin ilk duruşması 9 Kasım 2020 tarihinde Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Pınar Gültekin'in aile avukatı Rezan Epözdemir şu ifadeleri kullandı: “Muğla Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğumuz dilekçelerde soruşturmanın genişletilmesine ilişkin taleplerde ısrarla bu cinayetin tek başına işlenmeyeceğini, cinayet işlenirken veya suç delileri değiştirilirken, ceset yok edilirken, mutlaka başkaca faillerin de olduğunu ifade etmiştik. Çünkü maktulenin boyu 1,83. Önce odunla yakılmaya çalışılmış, akabinde benzin temin edilmiş dökülmüş, sonrasında beton dökülmüş. Varilin içine cenin pozisyonunda konulmuş. En son palet yardımıyla dereye atılmış. Şüphelinin telefonu da 3 parçaya bölünüp değişik yerlere atılmış. Maktulenin telefonu da Akyaka'da sinyal versin diye en son orada kırılıp atılmış. Yani cinayet son derece planlı, organize bir cinayet ve fail o kadar soğukkanlı ki cinayet sonrası tüm delilleri gizleme, yok etme ile ilgili bir çalışma yaptığı çok net.”
"Mertcan Avcı'nın ceset evden çıkarılmadan orada olduğu çok açık"
“Akabinde kardeşi Mertcan Avcı tutuklandı. O da suç delillerini, değiştirme ve yok etmeden tutuklandı. HTS kayıtları cinayet mahallinde veriyor. Olay günü cinayet mahalline gitmiş. Bunu inkar ediyor fakat oradan görüşme gerçekleştirdiği için HTS kayıtları net bir şekilde veriyor. Turuncu bir bisikletle gittiğini söylüyor. Henüz ceset evden çıkarılmamışken, kardeşinin orada olduğu açık. TCK'nın 281. maddesi uyarınca suç delillerini gizleme, değiştirme ve yok etmeden ötürü 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istemli bir dava açıldı. Başsavcılık soruşturmasını tamamladı ve bir iddianame tanzim edildi. Bugün itibariyle iddianame kabul edildi. Yargılamada aleniyet var. İddianamenin kabulü ile soruşturmanın gizliliği ortadan kalkmış oldu. Başsavcılık makamı iddianamesinde canavarca hisle ve eziyet çektirerek Cemal Metin Avcı'nın bu cinayeti işlediği, kasten öldürme fiilinin sabit olduğu gerekçesi ile ağırlaştırılmış müebbet hapis istemli bir dava açmış. Diğer şüpheli ile ilgili de 5 yıl hapis istemli bir dava açmış.”
Duruşma 9 Kasım'da
“Duruşma ise 9 Kasım 2020 tarihinde 10.30'da olacak. İki şüpheli bakımından iddianame tanzim edilmiş oldu. 3 şüpheli bakımından takipsizlik kararı verildi. Biz bu kararın mesnetsiz olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda da itiraz hakkımızı kullandık. Şüphelilerin babası, annesi ve ortağı hakkında kovuşturmaya gerek olmadığına karar verilmiş.”
"DNA örneklerinden evde 4 erkek 1 kadın olduğu anlaşılıyor"
Ceset o evdeyken aynı marka model olan benzer araçlar mobese kayıtlarında görünüyor. Fakat kolluk tarafından mobese kayıtları eski olduğu için plakalar net olarak tespit edilemiyor. Benzer araçlar olarak ifade edilmiş. Bize göre şüphelilerin kullandığı araçlar maktulenin cesedi oradayken, mobesede görülmesi hayatın olağan akışına uygun değil. Bu yönüyle karara itiraz ettik. Evde sigara izmaritleri ve DNA örnekleri alınmış 4 erkek 1 kadın şahsa ait DNA örnekleri var. Bilirkişi raporunda 1 erkek ve 1 anne şahsın anne oğul olduğu söyleniyor. Şu an 2 kişi tutuklu. Bizim iddialarımız bu cinayetin asla tek başına işlenemeyeceği. Biz yardım eden başka faillerin olduğunu düşünüyoruz. Sadece kardeşi değil. Diğer şüphelilerin de bu işin içinde olduğunu düşünüyoruz. 'Biz 20 Temmuz'da eve gittik ev temizlenmişti' deniliyor. Fakat şüpheli Cemal Metin Avcı suçu kabul etmemiş. Bağ evinden de bahsetmemiş. Cinayet mahalline hangi duygularla gidildi. Çok düşündürücü. Bize göre suç delillerini gizleme ve yok etmek amacıyla gidildi. Bu arada dosyaya girmiş bir tanık beyanı var. O da bunu bütün şüphelilerin bir arada bunu planlayıp yaptığını söyledi. O tanık beyanına da bakarak 3 şüpheli hakkında verilen takipsizlik kararına itiraz ettik."
OLAY
27 yaşındaki Pınar Gültekin'in, 16 Temmuz'da ailesinin haber alamaması üzerine kayıp olduğu açıklandı. Jandarma ve Emniyet ekipleri tarafından 19 Temmuz'da arama çalışması başlatıldı. Jandarma ve Emniyet ekipleri ortak soruşturma için özel ekip kurdu. En son Muğla'daki alışveriş merkezinin güvenlik kameralarına yansıyan görüntüsünün ardından bir daha izine rastlanmadı. Jandarma ve Emniyet birimleri tarafından kurulan özel ekip Pınar Gültekin'in yakın arkadaşlarının bilgisine başvurdu. Ekip sosyal medya hesaplarını da incelerken, erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı'yı sosyal medya hesabından engellediği ortaya çıktı. Cep telefonu sinyallerini de takip eden özel ekip, şüpheli olarak Cemal Metin Avcı'yı gözaltına aldı ve sorgusunda Pınar Gültekin'i öldürdüğünü itiraf etti.
Vahşice işlenen bir cinayet
Cemal Metin Avcı jandarmadaki sorgusunda Pınar Gültekin ile Menteşe Karabağlar Yaylasındaki depo olarak kullanılan bağ evinde önce tartıştıklarını, ardından vurması ile bayıldığını itiraf etti. Cemal Metin Avcı, Pınar Gültekin'i bayıldıktan sonra boğarak öldürdüğünü, cesedin yok etmek için yaptığı plan ise kan dondurdu. Katil zanlısı cesedi yok etmek için bağ evindeki bir varili kullandı. Benzinciye gelerek pet şişe içinde aldığı benzin ile varil içinde önce cesedi yaktı, ardından üzerine araç içinde beton dökerek varili Menteşe Akkaya yolu üzerindeki ormanlık alana attı.