Küba'nın kanser aşısı Türkiye'de! Fiyatı şok ediyor...

Meme, beyin, kalın bağırsak ve yumurtalık kanserleri için de önerilen aşının 1 tüp fiyatı 2 bin 800 dolar ve tedavi için 5 tüp uygulanıyor, ancak SGK henüz bu ücreti karşılamıyor.

Dünya genelinde milyonlarca kanser hastasına umut olarak Küba’da geliştirilen aşı, artık Türkiye’de... 

Sağlık Bakanlığı’nın girişimleri sonucunda resmi kanallarla Küba’dan ithal edilmeye başlanan aşı, Türkiye’de onkoloji uzmanlarının yazacağı reçeteyle artık eczanelerden alınabiliyor. 

Böylece ağır tedavi süreçlerinden geçen kanser hastalarının son bir umut aramak için Küba’ya gitmesine gerek kalmıyor. 

Fitoterapi ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Canfeza Sezgin, özellikle akciğer kanseri tedavisinde kullanılan aşıyla ilgili, “Bu aşı Türkiye’ye geldi. Özellikle ileri evre veya küçük hücreli dışı akciğer kanseri dediğimiz, başka organa sıçramış akciğer hastalarına tıbbı tedaviyi aldıktan sonra akciğer kanseri aşısını reçete ile kullanabiliyoruz” dedi.

AVRUPALILAR ARTIK KÜBA’YA DEĞİL TÜRKİYE’YE GELİYOR...

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Sezgin, Avrupa’dan çok sayıda hastanın akciğer kanseri aşısı yaptırmak için Küba’ya değil Türkiye’ye geldiğine dikkati çekti. 

Sezgin, ‘‘Ayrıca ülkemizde güçlü onkoloji tedavi altyapısı var ve hedefe yönelik ilaçlar konusunda farklı seçenekleri hastalara sunabiliyoruz. Bu gücümüz, Küba dahil birçok ülkeden daha ileride. Biz kanser tedavisinde birçok hastayı çekebiliyoruz ve yardımcı oluyoruz’’ diye konuştu.

YURTDIŞINA GİTMEYE GEREK KALMADI...

Küba aşısını Türkiye’ye getiren Sağlık Bakanlığı’na da teşekkür eden Prof. Dr. Sezgin, şu ifadeleri kullandı:

‘‘Özellikle ileri evre veya küçük hücreli dışı akciğer kanseri dediğimiz, başka organa sıçramış akciğeri hastalarına tıbbı tedaviyi aldıktan sonra eğer hastalıkları ilerlemediyse akciğer kanseri aşısını reçete ile kullanabiliyoruz. Hastaların yurtdışına çıkmasına gerek yok. Çünkü kanser gibi ciddi bir hastalıkta özellikle hastanın takibini yapan ve onu en iyi bilen onkoloji doktorundan uzaklaşması takip ve tedavi prosedürlerini aksatması aşının getireceği yarardan daha fazla zarar getirebilir. Bu nedenle hazır ülkemizde bu imkânımız varken bunu yapma şansına sahipler. Özellikle Avrupa’dan çok sayıda hasta Küba’ya değil bize geliyor, akciğer kanseri aşısı yaptırmak için.’’

DOKTOR TARAFINDAN YAZILAN REÇETEYLE...

Hastaya bu aşı uygunsa hemen reçete yazıldığını ve ilaca ulaşılabildiğini belirten Prof. Dr. Sezgin, şöyle devam etti:

“Bu aşı Türkiye’ye geldi. Özellikle küçük hücreli dışı akciğer kanseri olan, ileri evre veya lokal ileri evrede olan hastalar, tıbbı tedavileri tamamlandıktan sonra bir görüş almak için tıbbi onkoloji doktoruyla görüşsünler. Hasta uygunsa zaten reçeteyi veriyoruz. Hastalar gidip resmi kanalla ve sahte olmayan bu akciğer kanseri aşısına ulaşıyor. Türk Eczacılar Birliği veya Sağlık Bakanlığı’nın yetkilendirdiği resmi satış depo kanallarına başvurulması yeterli. Böylelikle hastalarımızın suistimal edilmesinin sahte ilaç kullanılmasının önüne geçiyoruz. Aynı zamanda da tıbbi tedavilerinin aksatılmamasını sağlıyoruz.’’

BİR TÜP 2800 DOLAR

Aşının ücretinin yüksek olduğuna dikkati çeken Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Canfeza Sezgin, şöyle konuştu:

‘‘Maalesef aşının ücreti biraz yüksek. Yaklaşık olarak 2 bin 700, 2 bin 800 dolarlar civarında. Bu değişebilir ama bizim en son aldığımız bilgi bu yöndeydi. Tabii imkânı olanlar için olan bu aşı ileride dünyada kullanımı artarsa fiyatta düşme, zamanla bir düşüş gerçekleşecektir. İnşallah ülkemizde de yerli aşı geliştirilmesinin önü açılır. Bu konuda yasal engeller prosedürler tamamlanır. 2 bin 700 dolar değil de Küba vatandaşının Küba’da ulaştığı gibi ucuz fiyatlara bizim ülkemizde de bu fiyatlara ulaşabiliriz. 2 haftada bir doz 2 bin 700, 2 bin 800 dolar civarında. İki haftada bir doz maliyeti bu. Bunu 5 defa yapıyoruz. Şu an sosyal güvenlik kurumu herhangi bir şekilde karşılamıyor.’’

YAN ETKİSİ AZ

Bir tedavi alternatifi olarak Küba aşısının yan etkisinin az olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sezgin, şu ifadeleri kullandı:

‘‘Özellikle sosyal güvenlik kurumunun geri ödemesinde değil fakat bir tedavi alternatifi olarak yan etkisi az ve yaşlı hastalar dahil birçok hastada tıbbi tedavilerin yanında emniyetli bir şekilde kullanılabilecek tedavi seçeneği olarak önemli. İki haftada bir yaklaşık olarak beş doz yapıyoruz. Arkasından da ayda bir idame tedavisine geçiyoruz. En az bir yıla tamamlanıyoruz.’’

SEÇİLMİŞ HASTALARDA KULLANABİLİYORUZ

Küba aşısının geliştirildiği ve etkili olduğu maddenin, kanser hücrelerinde bulunan bir protein olduğuna işaret eden Prof. Dr. Sezgin, şunları kaydetti:

‘‘Bu protein çeşidi bir çok kanser hücresinde bulunduğu meme kanseri, beyin kanseri, kalın bağırsak yumurtalık kanseri gibi çeşitli kanserlerde de olduğu bulunmuş. Bu nedenle her hastada değil ama seçilmiş bazı hastalarda özel laboratuvar testlerinde kullanılabileceği düşünülüyor. Bu konuda biz de hastaları değerlendirip herkese önermemek koşulu ile seçilmiş hastalarda kullanabiliyoruz.’’